MHP lideri Devlet Bahçeli’nin partisinin grup toplantısında emekli maaşlarına zam talebine AK Parti’den yeşil ışık geldi. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler "çabamız olur" diyerek dikkat çeken yorumda bulundu.

Milyonlarca emekli MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin partisinin grup toplantısında yaptığı “zam” çağrısını konuşuyor. Bahçeli’nin “Memur maaşına yapılan 8 bin liralık seyyanen artış emeklilere de yansıtılmalı" çağrısı büyük ses getirirken TBMM Genel Kurulu’nun ertelenmesi de kulisleri hareketlendirdi. Meclis’te emekliye zam oranının yükseltilebileceği yüksek sesle konuşulmaya başlanırken “seyyanen zam” beklentisine AK Parti’den cevap geldi.

BAHÇELİ’NİN ÇAĞRISINA YEŞİL IŞIK

Asgari ücret, memur ve emekli zammı için en net tarih: AK Parti'nin yeni  Meclis Başkanı Abdullah Güler açıkladı - Türkiye Gazetesi

 AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Bahçeli’nin çağrısına yeşil ışık yaktı. Güler, TBMM Genel Kurulu’nda gündeme gelen memur ve emekli zammıyla ilgili torba yasa teklifi hakkında konuşurken çalışanların özlük haklarının artırılması ve enflasyona ezdirilmemesi konusunda çabalarının olacağını söyledi. Bahçeli'nin çağrısına ilişkin ise "Mümkündür, bu manada çalışanlarımızın özellikle enflasyona ezdirilmesi, özlük haklarının artırılması noktasında çabamız olacaktır. Ancak bütçe imkanları dediğimiz denge var" şeklinde konuştu.

BAHÇELİ NE DEMİŞTİ

DİŞİMİZİ SABIRLA SIKMAMIZ İŞİN DOĞASI GEREĞİDİR

 Türk siyaseti, ahlaki ve milli uzlaşma vasatından bir yanda kaçıp diğer yanda korkanların elinde itibar ve irtifa kaybına acıklı şekilde maruz kalmaktadır. Bu kaybın önüne geçmek, bu kaybın zarar ve ziyanlarını telafi etmek sahici ve samimi siyaset yapanların öncelikli vazifesidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 1 Ekim 2023 tarihine kadar çalışmalarına ara vermeden gündemde bulunan kanun tekliflerini sırasıyla kabul ederek milletimizin haklı beklentilerini karşılamak durumundayız. Özellikle 6 Şubat Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlerin neden olduğu ekonomik hasarların telafisi için bazı düzenlemeler yapılacaktır. Bu düzenlemeler can sıkıcı olsa da daha güzel ve gelişmiş bir ülke tablosuna vasıl olmak için dişimizi sabırla sıkmamız işin doğası gereğidir. Nimet-külfet dengesi adaletle kurularak depremin ağır sonuçları inanıyorum ki en aza indirilecektir. Bildiğiniz gibi depremin neden olduğu sosyal, toplumsal, sosyolojik ve psikolojik maliyetlerin yanında kabarık ekonomik faturası yaklaşık 104 milyar dolar düzeyindedir. Devlet deprem bölgesinde seferber olmuştur. Bütün imkanlar harekete geçirilmiş, mağdur vatandaşlarımıza el uzatılmıştır. Bunun yanı sıra, depreme karşı güvenli konutların temel atma ve yapım süreçleri tavsamadan ve teklemeden devam etmektedir. Olağanüstü bu mücadele sürecinin desteklenmesi, depremzede vatandaşlarımızın her türlü ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla 2023 yılı Merkezi Yönetim Bütçesine ilave ödenek eklenmesi söz konusudur. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, TBMM’de görüşülecek kanun tekliflerini tereddütsüz destekleyeceğimizi, vatanımızın ve milletimizin başta deprem olmak üzere, farklı sebeplerden kaynaklanan akut ihtiyaçlarının karşılanması için yapıcı ve müspet irademizi göstereceğimizi huzurlarınızda açıklamak istiyorum.

HAYAT PAHALILIĞI KADERİMİZ DEĞİLDİR

Tezvirat ve tefrikalarıyla vapur bacası gibi ses çıkaran bedhahlara aldanmayız, hiç de aldırış etmeyiz. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’ncü yıldönümünde milli birlik ve kardeşlik ruhuyla her meselenin üstesinden geliriz, bunu da başarmaya azimli ve muktediriz. Ekonominin fırtınalı denizlerden güvenli limana yüzerek demirleyeceğine, günün sonunda insanımızın yüksek refah standardına ulaşacağına; yakın vadede kalkınmış, büyümüş, zenginleşmiş, fiyat ve finansal istikrarıyla, gelir ve servet dağılımı adaletini sağlamış bir Türkiye’nin yıldız gibi parlayacağına yürekten inanıyorum. Hayat pahalılığı kaderimiz değildir. Kur, faiz ve enflasyondaki oynaklıklar sağlıklı bir yönetim sistemi, güçlü bir iktidar ve millet desteğiyle gündemdeki ağırlığını inşallah kaybedecektir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi siyasal ve ekonomik istikrarın güvencesidir. Böylelikle ekonomide huzur ve refah sökün edecektir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında 3 Haziran 2023 tarihinde açıklanıp göreve başlayan ikinci dönem Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Türkiye ekonomisinin maruz kaldığı risk ve tehlikeleri en aza çekmek için kolları sıvamıştır.

EMEKLİLERE YAPILAN ZAM MAKUL VE YETERLİ BULUNMAMIŞTIR

Hiçbir vatandaşımızı enflasyona ezdirmeme gayesi taşıyan bir iktidar görevinin başındadır. Biz de bu gayenin sonuna kadar yanındayız. Memurlarımıza ve emeklilerimize yapılacak zamların da destekçisiyiz. Ekonomik şartlar iyileştikçe, ekonomik toparlanma genişledikçe, ümit ediyorum ki memur ve emeklilerimizin maaşları çok daha yüksek düzeylere ulaşacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi işçinin, memurun, esnafın, emeklinin, çiftçinin, sanayici, müteşebbisin, bakıma muhtaç her insanımızın şartta arkasındadır. 1 Temmuz 2023 itibarıyla tüm kamu görevlilerimizin maaşlarında, ilk 6 aylık enflasyon farkına ek olarak yılın ikinci yarısı için toplu sözleşmeden kaynaklanan oranla toplam yüzde 17,55’lik zam ve seyyanen net 8 bin 77 liralık artış yapılacaktır. Gönül isterdi ki, bu maaş yükselişi daha fazla olsun. Ancak bütçe imkanları bellidir, Türkiye ekonomisinin türbülanstan çıkma sürecinin zorlukları ortadadır. Kamu çalışanlarımızla ilgili gelişmeler böyleyken, sayıları 15,9 milyona ulaşmış emeklilerimize yapılan yüzde 25’lik maaş artışı gördüğümüz kadarıyla makul ve yeterli bulunmamıştır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak açık ve samimi teklifimiz şudur: İlk olarak, memur maaşlarına ilavesi planlanan 8 bin 77 liralık seyyanen artışın kök ücrete ve aynısıyla emekli maaşlarına yansıtılması beklentimiz ve talebimizdir.

MHP’NİN TÜRKİYE EKONOMİSİ HAKKINDA SÖYLEYECEĞİ PEK ÇOK ŞEY VARDIR

MHP siyasette 51 yılı geride bıraktı

 İkinci olarak, Perakende Kanununda haksız rekabeti önleyecek değişiklikler yapılması, SGK üst limiti, gelir vergisi dilimleri ve kıdem tazminatıyla ilgili düzenlemeler işçi ve işveren yararını dikkate alacak şekilde gözden geçirilmelidir. Enflasyondaki düşüşe eşzamanlı olarak, işçilerimize ve asgari ücretle geçinen kardeşlerimize yapılan iyileştirmelerle beraber memur ve emeklilerimizin maaşlarının artırılması satın alma gücünü nispeten koruyacaktır. Milletimizin her güzel insanına ne yapsak eksik, ne versek azdır. Döviz fiyatlarındaki dalgalanmalardan haksız fiyat artışlarıyla istifadeye kalkışan, fiyat etiketlerini güncellemek bahanesiyle acımasızlığa ortak olan, vatandaşımızın kesesine, devletimizin kasasına göz koyan fırsatçılarla da amansız şekilde mücadele edilmelidir. Hiç kimse ahlaksız bir kazanç hırsının yanlarına kalacağını sanmamalıdır. Vatandaşlarımızın ekmeğinden aşıranlara kesinlikle göz açtırılmamalıdır. Harç ve vergilerdeki yeni düzenlemeler karşısında kaşıkla verilip kepçeyle alınıyor diye yaygara koparan müflis siyasetçileri de iyi niyetten yoksun, samimiyetten uzak, ekonominin gerçeklerinden tamamıyla kopuk olduğunu hem not hem de teyit ediyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi’nin Türkiye ekonomisi hakkında söyleyeceği pek çok şey vardır ve bunlar temelsiz değildir. Bu kapsamda parti olarak “Ekonomik Büyüme, Sosyal Gelişme ve Milli Bütünleşme” temelinde “Geleceğin Ekonomi Vizyonu”nu 20 uzman ve akademisyenimizin iştirakiyle hazırlayıp kamuoyunun bilgisine sunduğumuz hafıza kaybına uğramamış her insanımızın, her dava arkadaşımızın, konuyla ilgilenen herkesin malumudur.

ANADOLU COĞRAFYASINI VATAN YAPMAMIZIN BİR BEDELİ VARDIR

Anadolu Tarihi - İndigo Dergisi

 Merhum Mithat Cemal Kuntay’ın başucu eseri “Üç İstanbul” isimli romanında, “kazanıp sırıtanlarla kazanamayıp somurtanların” Birinci Dünya Savaşı yıllarında ülkenin genel tarifi olduğu yazılıdır. Romanın bir başka yerinde de şu ifadeler satırlara işlenmiştir: “Bizde ihtiyarlamadan zengin olanı dağdan şehre inmiş canavar gibi taşlıyorlardı.” Bu ekonomi politik mahiyetli tespitlerin o dönemin hayat gerçeğiyle bağdaşıp bağdaşmadığı başka bir tartışma konusu olsa da, adil bölüşümün ve hakkaniyetli paylaşımın insan ve toplum huzurunun vazgeçilmez bir öğesi olduğunu bir an olsun dikkatlerden kaçırmamak hedef tayin edilmelidir. Çok yiyenle hiç yemeyen arasındaki uçurum kapanmadan dünya genelinde çatışma ve gerilimlerin eksen kaymasına uğraması neredeyse muhal bir hayaldir. Bizim için ekonomik hayat, tıpkı merhum Prof. Dr. Sabri Fehmi Ülgener’in isabetle kaydettiği gibi, yalnız verilerin bir araya gelişinden ibaret bir madde dünyası değildir. Kendine has tavır ve davranışlarıyla özümsenmesi gereken insan gerçeği ekonominin olmazsa olmaz kemer taşıdır. Bugüne kadar, insanın değerleri ve duygusal eğilimleri tarihin akışına her şeyden daha fazla yön vermiştir. İnsanı unutan ideolojik ve siyasi akımların ekonomiyle ilgili söyleyecekleri tek bir kelamları yoktur. Ve insan nasıl teşekkül ettiği muamma olan rasyonel dürtülerle sadece ekonomik çıkarlar peşinde koşan bir varlık da değildir. Şu doğru soruyu on yıllar evvel Merhum Prof. Dr. İdris Küçükömer sormuştur: “Varsayalım ki ekonomi büyüdü, işsizlik azaldı, enflasyon aşağılara çekildi. Bunlar yurdumuz insanının var olma sorununa ışık getirmiş olur mu?” Yani rakam ve oranlar müreffeh ve muzaffer bir zirveden ekonomik aydınlığı müjdelerken bizim için her şey bitmiş, her sorun çözülmüş, her kumpas ve karanlık kampanya son bulmuş olacak mıdır? Elbette bu sorulara müspet cevap vermekten mazur ve uzağız. Anadolu coğrafyasını vatan yapmamızın bir bedeli vardır ve bu bedelin sancılarına ebediyete kadar muhatap kalıp mukavemet göstermemiz kaçınılmazdır. Ne zaman ki, nihai hedefimiz olan İ’la-yi Kelimetullah dünya çapında hasıl ve hakim olur, işte o zaman çağa ve insanlığın çağrısına Müslüman Türk milleti mühür vuracaktır.

Editör: Fırat Çelik