İBN-İ SİNA HAFTASI
Her yıl ağustos ayının 3. haftası İbn-i Sina Haftası olarak kutlanıyor.
AVRUPA'DA AVİCANNE ADINI VERDİLER
Dünyanın en büyük hekimlerinden, Batı'da "Avicenna" olarak tanınan, modern tıbbın temel taşlarını koyan, tıp, fizik ve felsefe gibi alanlarda birçok kitap yazan İbn-i Sina, Orta Çağ modern biliminin kurucusu ve hekimlerin önderi olarak kabul ediliyor.
BABASI DA BİLİM ADAMI İDİ
İbn-i Sina, 980 yılında Özbekistan'ın Buhara kenti yakınlardaki Efşene köyünde doğdu.
Babası da bilim insanı olan Sina, küçük yaşta geometri, fıkıh ve dini bilgileri öğrendi. 10 yaşında Kur'an-ı Kerim'i ezberleyen Sina, çocuk yaşta mantık, fizik, felsefe gibi alanlara yöneldi.
Kuşyar isimli hekimin yanında tıp eğitimi alan ve üstün zekasıyla herkesin dikkatini çeken Sina, hastalığa yakalanan ve saray hekimlerince bir türlü tedavisi bulunamayan Buhara Emiri Nuh Mansur'u tedavi ederek eski sağlığına kavuşturdu.
19 YAŞINDA DOKTOR OLDU
Bu sayede sarayın hekimi olan ve vaktinin çoğunu saray kütüphanesinde geçiren Sina, birçok araştırma yaptı.
Batı'da "Avicenna" olarak tanınan, modern tıbbın temel taşlarını koyan Sina, henüz 19 yaşında doktor unvanı aldı, 21 yaşında dünyanın en büyük hekimleri arasına girdi.
Kanın gıda taşıyan sıvı olduğunu keşfeden Sina, büyük, küçük kan dolaşımlarından, kalbin, karın ve kapakçık sistemine kadar tıp alanında pek çok ilke imza attı.
Mikroskopun olmadığı bir dönemde mikropların varlığına da değinen Sina, kimi hastalıkların bulaşma nedeninin gözle görülmeyen yaratıklar olabileceğini ileri sürdü.
KİTABÜ'Ş-ŞİFA
Kitabü'ş-Şifa tek bir kişi tarafından yazılan en kapsamlı eser
Batılılarca Orta Çağ Modern Biliminin kurucusu, hekimlerin önderi olarak bilinen ve "Büyük Üstad" ismiyle tanınan Sina, fizik ve felsefe gibi alanlarda da çalışmalar yaptı, 200'ü aşkın kitap, 450'den fazla makale yazdı.
Sina'nın yazdığı Kitabü'ş-Şifa (İyileşme Kitabı), insanlık tarihinde tek bir kişi tarafından yazılan en kapsamlı eser olarak nitelendirildi.
TIBBIN KANUNUNU YAZAN ADAM
El-Kanun fi't-Tıb (Tıbbın Kanunu) eseri Sina'nın en büyük ansiklopedilerinden biri olarak kabul edildi. Bu eser, 600 yıl boyunca hemen her dilde yazılan kitaplara kaynaklık etti, Montpellier ve Louvain'de 1650 yılına kadar ders kitabı olarak kullanıldı.
Batı ülkelerinde 16. yüzyıla, doğu ülkelerinde ise 19. yüzyıla kadar okutulan kitapta, anatomi ve koruyucu hekimlik, basit ilaçlar, patoloji, ilaçlarla ve cerrahi yöntemlerle tedavi ve çeşitli ilaçların bir araya getirilmesiyle oluşturulan tedavi yöntemleri yer aldı.
Tarih öncesi taşkınlar, erozyon ve kayaçlar hakkında da yazılar yazan Sina, astronomi alanında da gözlemler yaptı, gök bilimi için icatlar üretti.
"Beden var olmak için bir ruha muhtaçtır, ruh varlığını sürdürmek için ne mekana ne de zamana muhtaçtır." diyen ve tıp dünyasına adını altın harflerle yazdıran Sina, 1037'de, 57 yaşında Hemedan'da hayata gözlerini yumdu.
Hakkında birçok edebiyatçının kitap yazdığı İbn-i Sina için TÜBİTAK ve TRT de belgeseller yaptı.
SÖZLERİ VE FİKİRLERİ
İhtiyarlığın rengi benim sakallarımın yanında bir ihtar nişanıdır ki bana yolsuz davranışlar, kötü işler yapmaya meydan kalmadığını bildirir. Bana bu akları boya diyenler oldu.
Ben de onlara şöyle dedim: Ben bu ihtiyarlığı, bu ak saç ve sakalı diri olarak üzerimde taşımak istemiyorum. Bir de onları siyah boyaların altına gömüp ölü olarak nasıl taşıyayım.
Ben erdemden başka zenginlik tanımıyorum.
Dünya harcını kendisi alan padişah benden daha mutlu ve hiçbir bey de benden bahtiyar değildir; fakat siz bu zevki bilemezsiniz. Dünya hırsı peşinde olanların gözleri bunları seçemez, onlar tek gözlüdür.
Derdin devasızı, iyinin kötüye muhtaç olmasıdır.
İYİLİĞİN 5 ŞARTI
Ruhsal bir hayal gücü vardır. Bu güç, hastalıkları oluşturabileceği gibi, var olan rahatsızlıkları da ortadan kaldırabilir. Beden, ruhsal hayal gücünün emirlerine itaat etmek zorundadır.
İyiliğin şartı beştir: Tez olmalı, gizli olmalı, gözde büyütülmemeli, sürekli olalı ve yerini bulmalı.
Tıp ilmi ki beyte sığdırılmıştır ve söylemenin güzeli de kısa söylenmesindedir. Az ye! Yedikten sonra hazım oluncaya kadar başka bir şey alma! Zira şifa yemeğin hazım olunmasındadır. İnsanın sağlığını bozan yemek üzerine yemek yemektir. O yüzden tıpta, hastalık ve sağlığın sebeplerini bilmemiz gerekir.
BİLİM NERDEN GÖÇ EDER?
Bilim ve sanat takdir edilmediği yerden göç eder.
Tıp, insan vücudunun, hangi araçlarla iyileştiğine ve hangi müteharrikin insan vücudunu sağlıktan uzaklaştırdığını araştırır.
Her kalbi kuvvetli olan çok sevinen olmadığı gibi, her çok sevinçlinin de kalbi kuvvetli değildir.
İKİMİZ DE SERT TAŞIZ
Benim gönlümün kırılmaz sabrı, senin gönlünün yumuşamaz katılığı var. Şu halde sevgilim aşk yolunda ikimiz de sert taşız.
İtimatta layık en büyük şey, akıl ve iyi ahlaktır.
Dünya harcını kendisi alan padişah benden daha mutlu ve hiçbir bey de benden bahtiyar değildir fakat siz bu zevki bilemezsiniz. Dünya hırsı peşinde olanların gözleri bunları seçemez, onlar tek gözlüdür.
ŞİFASIZ HASTALIK YOK
Şifasız hastalık yoktur; irade eksikliğinden başka. Değersiz bitki yoktur; tanınmamasından başka.
İnsanın ruhu kandil, bilim onun aydınlığı ve Tanrısal bilgelik de kandilin yağı gibidir. Bu yanar ve ışık saçarsa o zaman sana “diri” denilir.
KENDİNİN NE OLDUĞUNU BİL
Bilim ve sanat uyuşamadığı ülkeyi terk eder.
Faziletler alışkanlık haline gelince saadet doğar.
Kendinin ne olduğunu bilen insan, bazı kendini bilmezlerin, onun hakkında söylediklerinden etkilenmez..
Hayatın genişliği, uzunluğundan daha önemlidir.
SECDEDE ÖĞRENDİM
Hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir.
Ben öküzden korkarım çünkü onun silahı var ama aklı yok.
Aletlerin en faydalısı kalemdir. Bir şişe mürekkep bir külçe altından hayırlıdır.
Ne Öğrendimse, Secdede Öğrendim.
Avam gördüğüne duyduğuna, havas her şeye inanır. Hassül havas ise inandıklarını yaşar.
Bildim ve anladım ki hiçbir şey bilinmemiş ve hiçbir şey anlaşılmamıştır.
ÖLÜM KAMPININ YARDIMCISI KİMDİR?
Dünya, aklı olup, dini olmayan adamlarla ve dini olup, aklı olmayan insanlar olarak ayrılmıştır.
Cahil bir hekim ölüm kampının yardımcısıdır.
Açıktır ki, önce var olmayıp sonra var olan her şey, kendinden başka bir şeyle belirlenir.
Aklı bol olan, zamanın kıtlığından zarar görmez.
ATB