Sosyal medya çılgınlığı, beraberinde çocukların mahremiyetini tehdit eden bir felaketi de getiriyor. Sharenting, yani ebeveynlerin çocuklarının fotoğraf ve bilgilerini sosyal medyada paylaşması, çocukların güvenliğini ve gizliliğini ciddi şekilde riske atıyor.
Uzmanlar, sharentingin etkileri konusunda ebeveynleri uyarıyor. Çocukların rızası olmadan yapılan bu paylaşımlar, çocukların dijital özerkliğine saldırı niteliğinde. Dahası, kimlik hırsızlığı, dijital kaçırma ve cinsel istismar gibi korkutucu sonuçlara da yol açabiliyor.
"Çocuklarımızın fotoğraflarını ve kişisel bilgilerini sosyal medyada paylaşırken, onların geleceklerini riske atıyoruz" diyen Uzman Psikologlar, ebeveynleri bu konuda daha bilinçli olmaya çağırıyor. Klinik psikologlar, "Çocuklar büyüdükçe, onların fikirlerini almak ve rızalarını almadan paylaşım yapmamak çok önemli. Aksi takdirde, çocuklarımız ile aramızdaki güven ilişkisi zarar görebilir" uyarısında bulunuyor. Kimlik hırsızlığı ve cinsel istismar gibi tehditler de oldukça gerçek. Uzmanlar, ebeveynlerin sosyal medya gizlilik ayarlarını en üst seviyeye çıkarmasını, çocuklarının her anını paylaşmaktan kaçınmasını tavsiye ediyor.
Tüm bu risklere rağmen, ebeveynlerin sharenting alışkanlığından vazgeçmek istemediği görülüyor. Ancak uzmanlar, ebeveynleri ve çocukları arasındaki dijital gizlilik ve güvenlik konularında açık diyalog kurmaya davet ediyor. Çocukların gizliliği ve güvenliği, her şeyden önce geliyor. Ebeveynlerin, çocuklarının dijital geleceklerini korumak için acilen harekete geçmesi gerekiyor. Aksi takdirde, sharenting felaketi, aileler için telafisi zor sonuçlar doğurabilir.