Zorlu Çocukluk, Büyük Hedefler..
Henüz 9 aylıkken çocuk felcine yakalanarak uzun süre tedavi görmek zorunda kalan Edip Akbayram, bu hastalıkla mücadele ederken bile müziğe olan ilgisini kaybetmemiştir. Çocukluk yıllarında, haftalık harçlıklarını biriktirerek popüler şarkıcıların konserlerine katılmaya başlamış, eve döndüğünde ise onların şarkılarını taklit ederek hayalindeki sanatçıyı canlandırmıştır. Genç yaşlarda kendi orkestrasını kurarak düğün salonlarında müzik yapmaya başlamış, lise yıllarında ise Pir Sultan Abdal ve Karacaoğlan’ın deyişlerinden esinlenerek kendi bestelerini yapmıştır.
İlk Adımlar ve Siyah Örümcekler!
Lise zamanlarında, "Siyah Örümcekler" adını verdiği grubuyla ilk plağını kaydeden Akbayram, 1968 yılında İstanbul’a yerleşmiştir. Müzik kariyerine İstanbul’da devam eden Akbayram, burada 1971 yılında Altın Mikrofon Yarışması’na katılmış ve "Kükredi Çimenler" adlı şarkısıyla birincilik kazanmıştır. Bu birincilik, onun müzik dünyasında adını duyurmasının başlangıcı olmuştur.
Toplumsal Duyarlılık ve Müzikal Başarılar..
Edip Akbayram, müzik kariyerinde sadece kendi müziğini değil, halkın yaşadığı zorlukları, toplumsal sorunları da dile getirmiştir. "Aldırma Gönül", "Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz" gibi şarkıları, müzikseverlerin kalbinde büyük yer edinmiş, büyük satış rakamlarına ulaşmıştır. 1980’lerde zor bir dönem geçiren Akbayram, müziklerinin TRT’de çalınmasının yasaklanması gibi engellerle karşılaşmış olsa da, 1990’ların ortalarında "Türküler Yanmaz" albümüyle yeniden büyük bir çıkış yapmıştır. Bu albümdeki şarkılar, Akbayram’ın toplumsal duyarlılığını ve sanatsal derinliğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Kendi Tarzını Yaratmak ve Toplumcu Müzik!
Edip Akbayram, müziğe başladığında amacının kalıcı işler bırakmak olduğunu söylemiştir. "Fikret Kızılok ve Cem Karaca gibi sanatçılardan ilham aldım," diyen Akbayram, ancak kısa sürede kendine ait bir tarz geliştirmiştir. Anadolu ezgilerini pop müziğiyle harmanlarken, toplumsal sorunları şarkılarında işlemeye özen göstermiştir. Müziklerinde, geniş halk kesimlerinin hayatını, yoksulluğunu, sıkıntılarını ve toplumsal mücadelelerini konu almıştır.
Özel Hayat ve Ailesi!
1979 yılında Ayten Hanım ile evlenen Edip Akbayram, bu evliliğinden iki çocuk sahibi olmuştur. Türkü ve Ozan adlarını verdiği çocukları, sanatçının yaşamına büyük renk katmıştır. Akbayram, yalnızca müziğiyle değil, aynı zamanda toplumsal duyarlılığı ve sanatsal derinliğiyle Türk müziğine büyük katkılarda bulunmuş, halk müziğinin ve rock müziğinin birleşiminden doğan eşsiz tarzıyla müzik dünyasında önemli bir yer edinmiştir.
Edip Akbayram, hayatını müziğe adamış, halkın sorunlarını şarkılarında dile getirmiş bir sanatçıdır. Müzik dünyasında yarattığı eşsiz tarzı, güçlü sesi ve toplumsal duyarlılığıyla Türk müziğine önemli bir katkı sağlamıştır. Hem halk müziği hem de rock müziği alanlarında büyük başarılara imza atmış, milyonlarca insanın gönlünde taht kurmuştur. 250’ye yakın ödül kazanmış, halkın kalbinde iz bırakan bu değerli sanatçı, müzik kariyerine devam ederken, toplumsal sorumluluklarını unutmadan müzik yapmaya devam etmektedir.