Adını Osmanlı’daki Enderun Mektebi’nden alan bu özel teravih, müzik ve ibadetin birleştiği nadir örneklerden biridir. Son yıllarda Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yeniden canlandırılmaya çalışılan Enderun Usulü Teravih, her dört rekatı farklı bir makamda kılınarak, cemaatin manevi huzurunu artırmayı hedefler.
Enderun Usulü Teravih Namazı Nasıl Kılınır?
Enderun Usulü Teravih, diğer teravih namazlarından farklı olarak, müezzinlerin ve imamların farklı makamlarla yönlendirdiği özel bir kılınma şekline sahiptir. İbadet, salavatlar, ilahiler ve zikirlerle süslenir. Her dört rekat, Türk Musiki'sinin farklı makamlarında kılınır. Bu makamlar arasında en sık tercih edilenler hicaz, segâh, isfahan, uşşak ve acemaşiran makamlarıdır. Namazda okunan ayetler, rahmet ve tesbih ayetlerinden seçilir. Ramazan ayının her on günü için farklı bir tema belirlenir; ilk on günde sevincin, ikinci on günde rahmetin, son on günde ise hüzünlü ilahiler okunur.
Enderun Usulü Teravih’in Tarihi
Enderun Usulü Teravih, Osmanlı Sarayı'ndaki Enderun Mektebi’nden çıkarak gelen bir gelenektir. Sarayda yetişen hocalar tarafından kıldırılan bu teravih namazı, zamanla camilere yayıldı. Ancak 80 yıl önce neredeyse tüm camilerde kılınan bu teravih, günümüzde nadir olarak uygulanan bir gelenek haline geldi. Enderun Usulü Teravih’in ilk defa kim tarafından ortaya koyulduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte, uzmanlar bu geleneği Buhurizade Mustafa Itri Efendi'ye (1712) dayandırmaktadır.
Günümüzde Enderun Usulü Teravih
Enderun Usulü Teravih, bugün Diyanet İşleri Başkanlığı’nın teşvikiyle yeniden canlandırılmaya çalışılmaktadır. Bu gelenek, müzikle iç içe geçen bir ibadet biçimi olarak camilerdeki ruhani atmosferi artırmayı amaçlar. Aynı zamanda Enderun Usulü Teravih, cemaatin camiye gelme isteğini artırmak ve onları huzurlu bir ibadet ortamında bir araya getirmek için önemli bir araçtır.