Turhan Şahin'in köşe yazısı.
Sünnet Dünyada en sık uygulanan cerrahi işlem olarak kabul edilmekte olup Müslüman ve Yahudi erkekler inançları gereği sünnet olmaktadırlar. İslamlaşma sonrası Türk toplumunda da sünnet olma işlemi, sünnetçiliği meslek edinen kişiler tarafından yerine getirilmiştir.
Cumhuriyet dönemi 11.04.1928 tarih ve 1219 sayılı “Tababet ve Şuabatı Tarzı İcrasına Dair Kanun” la sünnetçilerin sünnet yapmaları yasal izne bağlanmış. Bu yasaya uygun olarak da sünnetçiliği meslek edinenler bu görevi yerine getirmişlerdir.
Konu insan sağlığı ve de cerrahi bir işlem olunca konunun tarafları da doğal olarak sıkıntılı oluyor. Sünneti yaptıran aile, sünnet olan çocuk, sünneti yapacak olan sünnetçi için gergin bir süreç demektir.
Aile doğru sünnetçiyi bulacak, aynı günde birden fazla sünneti olabileceği için düğün programı doğal olarak sünnetçiye göre belirlenecek. Sünnet çocuğu yaşı çok küçük değilse o sünnetçinin daha önce sünnet ettiği çocukların sünnet hikayeleri ile sünnet gününe kadar kafa yoracak.
Sünnetçi, bir sonraki sünnet için kendisini sabırsızlıkla bekleyen bir başka düğün ahalisi olduğunu bildiğinden acele edecek, beraberinde kendisine teslim olmuş bir çocuğun sağlığı ile ilgili işini doğru yapacak. Sünnetçilik mesleği böyle zorlu bir meslek olunca da toplumumuzda az sayıda kişinin yaptığı bir meslek olarak süregelmiştir.
İlçemizde dört kuşak sünnetçilik yapmış olan Sünnetçioğlu ailesinden Fahri Sünnetçioğlu Amcamız ile sünnetçiliği konuştuk. Amcamızın dede babası Halil Efendi, dedesi Yusuf Efendi, dedesinin kardeşleri İsmail, Mustafa ve Rıfat Efendiler de ilçemizde sünnetçi imişler.
Dede Yusuf Sünnetçioğlu iki oğlu Ahmet ve Mehmet Sünnetçioğlu de ilçemizde sünnetçilik yapan üçüncü kuşağın temsilcileri olmuşlar. Ahmet Sünnetçioğlu’nun oğlu Varol Sünnetçioğlu, Mehmet Sünnetçioğlu’nun oğulları Hüseyin ve Fahri Sünnetçioğlu dördüncü kuşak sünnetçiler olarak ilçemizde görev yaptılar.
Görüşmeyi yaptığımız amcamız 1930 doğumlu, Askerden geldiği 1951 yılında babası ve ağabeyi ile başlamış sünnetçiliğe 1995 yılına kadar yani 44 yıl mesleği sürdürmüş. 1920 doğumlu ağabeyi Hüseyin Sünnetçioğlu’da 1990 yılına kadar mesleği sürdürmüş.
Aynı günde 9-10 sünnet yaptığı oluyormuş. Bu düğünlerin hepsi şehir merkezinde olmuyordu tabii ki. Her hafta birkaç ayrı köye de gidildiği oluyormuş. Toplu sünnetlerde sünnetçi başına 40 sünnet yapabildiklerini hatırlıyor.
İlçemizde bilinen en eski sünnetçi 1847 tarihli İnegöl Vergi Defteri’nde ismi yazılı “Sünnetçi Ahmed Usta”. Kent Müzesi Arşivi’nde 1928 yılına ait Sünnetçilik Diploması bulunan Kadir Sarıoğlu Amcamız da ilçemizin bilinen bir başka sünnetçisidir. Daha yakın dönemde Lütfi Günay, Muzaffer Çeçen, Salih Yılmaz gibi değerli isimler de mesleğin ilçemizdeki akılda kalanlarındandır.
2013 yılında yapılan bir yasal değişiklikle 31 Aralık 2015 tarihinden itibaren, sünnetin klinik ortamında yapılması gereken bir cerrahi işlem olduğu açıklanınca sünnetçilik mesleği de değişikliğe uğramış oldu. Saygılarımla.