Ramazan ayında oruç tutamayan veya fitre verme yükümlülüğü bulunan Müslümanlar, fitresini verdiği gibi tutamadığı oruçların karşılığında da fidye öder.
Ramazan ayının gelmesiyle birlikte, oruç ibadetini yerine getiremeyecek durumda olan yaşlı ve kronik hastalar, tutamadıkları oruç yerine fidye veriyorlar.
Peki Fidye verme gücü olmayanlar ne yapacak?
Fidye Verme Gücü Olmayanlar Ne Yapmalı?
Yaşlılık veya iyileşme umudu olmayan hastalık gibi nedenlerle oruç tutamayacak durumda olanlar, maddi imkanları varsa, her bir gün için bir fakire fidye vermeli.
Bir fidye o seneki bir fitre miktarıdır. 2024 yılında belirlenen fitre miktarı 130 TL'dir. Bu aynı zamanda bir günlük orucun fidye miktarıdır.
Fidye verecek gücü olmayanlar ise fidye vermekten sorumlu olmazlar. Fidyeden muaf olurlar. Peki fidyenin manevi sorumluluğundan kurtulmak için ne yapacaklar?
Bu durumda olanlar bol bol "Estağfirullah" diyerek istiğfar etmeli, Allah'tan bağışlanma dilemelidir.
Yine fidye ödeme durumu olmayanlara bol bol salavat getirmeleri tavsiye edilir. Kısaca "Allahümme salli ala seyyidine Muhammed" diyerek salavat getirmiş oluruz.
Fidye verecek gücü olmayanlar için Din İşleri Yüksek Kurulu şu açıklamayı yaptı: "Fidye verecek gücü olmayanlar ise fidyeden sorumlu olmazlar. Ancak kasten tutmadıkları oruçların uhrevî sorumluluğunu taşırlar. Bu durumda olanların yapabileceği Cenâb-ı Hak’tan bağışlanma dilemektir."
Kimler Fitre Vermekle Yükümlüdür?
Aynı muafiyet fitre için de geçerlidir. Fitreyi imkanı olan verir. İmkanı olmayan fitre vermekten sorumlu değildir.
Ramazan Bayramı'na erişen ve temel ihtiyaçları ile bir yıllık borçlarının dışında nisab miktarı mala sahip olan Müslümanlar, kendileri ve velâyetleri altındaki kişiler için fitre vermekle yükümlüdürler.
Nisap miktarı; 80,18 gr. altın veya bu değerde mala sahip olmaktır.
Şâfiî mezhebine göre ise, bayram günü ve gecesine yetecek kadar azığa sahip olan her Müslüman, zengin ya da fakir, fitre vermekle yükümlüdür. Bir hurma da olsa kişi sadaka vermelidir. Kişi kendi adına ve küçük çocukları adına fitre verir.
Fıtır sadakasını, kişinin ana-babası, büyük çocukları, karısı, kardeşleri ve diğer yakınları için ödeme zorunluluğu yoktur. Bunlar fitre vermekle kendileri sorumludur. Bununla birlikte, bu kişiler adına yapılan fitre ödemeleri de geçerlidir.
Sonuç olarak: Fitre ve fidye verme imkanı olmayanın sorumluluğu yoktur. Dinimiz kolaylık dinidir. Bu kişiler de farz ve sünnet ibadetleri yerine getirerek, zikir ve istiğfarda bulunarak, dua ederek, herkese selam vererek manevi sorumluluklarını yerine getirmiş olurlar.