Photo Gallery

Ayasofya’nın tarihten günümüze dönüşüm hikayesi!

Ayasofya, İstanbul ve dünya tarihinin en önemli yapılarından biri olarak kabul edilen bir mimari harikadır. İşte Ayasofya'nın kısa tarihçesi!

Abone Ol

Bizans döneminden Osmanlı İmparatorluğu'na ve günümüze kadar uzanan bu efsanevi yapının tarihi, birçok kültür ve medeniyetin etkilerini barındırıyor. İşte Ayasofya'nın tarihçesi ve dönüşümüne dair detaylar:

1. Bizans İmparatorluğu Döneminde Ayasofya Ayasofya’nın temeli, Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından 532-537 yıllarıında atıldı. İlk inşa edildiğinde, yapı “Ayasofya” adıyla bir kilise olarak tasarlandı ve Bizans’ın en büyük kilisesi olarak işlev gördü. Mimar Anthemius ve Isidore tarafından tasarlanan Ayasofya, dönemin en büyük kubbesine sahipti ve mimari mühendislik açısından bir devrim niteliğindeydi. Bizans döneminde, Ayasofya birçok önemli dini törene ev sahipliği yaptı ve Ortodoks Hristiyanlığı'nın merkezi bir ibadet yeri oldu.

2. Osmanlı İmparatorluğu Döneminde Ayasofya 1453 yılında İstanbul’un fethiyle birlikte, Osmanlı İmparatorluğu’nun padişahı II. Mehmet (Fatih Sultan Mehmet) Ayasofya’yı camiye dönüştürdü. Bu dönüşüm, yapının mimari ve işlevsel özelliklerini büyük ölçüde etkiledi. Osmanlı döneminde, iç mekânda önemli değişiklikler yapıldı; minareler eklendi, mihrap ve minber yerleştirildi. Ayrıca, iç mekânda Osmanlı dönemine ait hat sanatları ve mozaikler görülebilir hale geldi. Ayasofya, Osmanlı döneminde bir ibadet yeri olarak kullanılmasının yanı sıra, eğitim ve sosyal etkinlikler için de önemli bir merkez oldu.

3. Cumhuriyet Döneminda Ayasofya 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla birlikte, Ayasofya'nın statüsü değişti. 1935 yılında, Cumhuriyet dönemi hükümetinin aldığı karar doğrultusunda, Ayasofya müzeye dönüştürüldü. Bu karar, yapının tüm dinî işlevlerini sonlandırdı ve Ayasofya, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çeken bir kültürel ve tarihi mekân haline geldi. Ayasofya'nın bu dönemdeki işlevi, hem Osmanlı hem de Bizans dönemlerine ait tarihi ve kültürel değerlerin korunmasını amaçladı.

4. Günümüzdeki Durum: Geçmiş yıllarda başlayan tartışmaların ardından, yakın zamanda Ayasofya'nın tekrar cami olarak kullanılmasına karar verildi. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzaladığı karar, Ayasofya'nın dini ibadetler için açılmasını sağladı. Bu dönüşüm, hem yerel hem de uluslararası alanda geniş bir yankı uyandırdı.

5.Ayasaofya’nın Kültürel ve Tarihi Önemi Nedir? Ayasofya, hem Bizans hem de Osmanlı dönemlerinden izler taşıyan nadir bir yapıdır. İç mekânındaki mozaikler, Osmanlı dönemine ait hat sanatı ve mimari detaylar, Ayasofya'nın tarihsel ve kültürel zenginliğini gözler önüne seriyor. Ayrıca, Ayasofya'nın mimarisi ve yapısal tasarımı, dünya çapında birçok mimar ve tarihçi tarafından incelenmektedir. Yapının her dönemdeki işlevi, hem dönemin inançlarını hem de toplumun kültürel yapısını yansıtıyor.

1. Yapım Yılı: Ayasofya, ilk olarak 537 yılında Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından kilise olarak inşa edilmiştir. 2. Mimarlar: Ayasofya’nın mimarları Anthemius ve Isidorus’tur. 3. İnşaat Süresi: Ayasofya’nın inşaatı sadece 5 yıl 10 ay gibi kısa bir sürede tamamlanmıştır.

4. Yükseklik: Kubbenin yerden yüksekliği yaklaşık 55,6 metredir. 5. Kubbe Çapı:Ayasofya’nın ana kubbesinin çapı 31,24 metredir. 6. Minareler:Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesinden sonra Ayasofya’ya dört minare eklenmiştir.

7. Mozaikler: Ayasofya’daki mozaiklerin çoğu 9. yüzyılda yapılmış olup, bazıları Bizans döneminden kalma en iyi örnekler arasında yer alır. 8. Müze Olma Tarihi:Ayasofya, 1935 yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından müze olarak açılmıştır. 9. Camii Olarak Yeniden Açılması: Ayasofya, 24 Temmuz 2020 tarihinde tekrar camii olarak ibadete açılmıştır.

10. Yıllık Ziyaretçi Sayısı: Müze olduğu dönemde Ayasofya, yılda yaklaşık 3 milyon ziyaretçi ağırlıyordu. 11. Mimar Sinan’ın Katkıları:16. yüzyılda Mimar Sinan, Ayasofya’nın depremden zarar görmemesi için yapıya ek destek yapıları eklemiştir. 12. Dünyanın En Büyük Katedrali:1520 yılında İspanya’da Sevilla Katedrali tamamlanana kadar, Ayasofya yaklaşık 1000 yıl boyunca dünyanın en büyük katedrali olarak kalmıştır.

13. Ayasofya’nın İsmi: "Ayasofya" ismi, Yunanca "Kutsal Bilgelik" anlamına gelen "Hagia Sophia" kelimelerinden türemiştir. 14. Ayasofya’nın Yapısal Güçlendirmesi: 558 yılında meydana gelen bir deprem, Ayasofya’nın kubbesini yıkmış ve Mimar Isidorus’un yeğeni Isidorus the Younger, kubbeyi daha yüksek bir şekilde yeniden inşa etmiştir. 15. Apsis Mozaikleri: Ayasofya’nın apsisinde bulunan Meryem Ana mozaiği, Bizans’ın ikona yasağının sona ermesinden sonra yapılmış ve bu mozaik 867 yılında tamamlanmıştır.

16. Fethiye Kulesi:Ayasofya’nın güneybatı köşesinde bulunan "Fethiye Kulesi," Osmanlı döneminde Bizans’tan kalma bir yapının üzerine inşa edilmiştir. 17. Ayasofya’nın Akustik Mucizesi: Ayasofya’nın iç mekanında, kubbesinin şekli ve mimarisi sayesinde muhteşem bir akustik ortam vardır; fısıltıların bile kilometrelerce öteden duyulabildiği söylenir. 18. Ayasofya’da 18 Farklı Kapı:Ayasofya’nın ana bölümüne açılan 18 büyük kapısı bulunmaktadır. En büyük kapı, 7 metre yüksekliğindeki “İmparator Kapısı”dır ve sadece imparatorların kullanmasına izin verilmiştir.

19. Ayasofya’daki “İkona Kapısı”: Ayasofya’nın kuzey kapısında, Bizans döneminden kalma kutsal bir ikonanın bulunduğu söylenir. Bu ikonanın, Ayasofya’nın korunmasına yardım ettiğine inanılmaktadır. 20. Türk İslam Eserleri:Ayasofya’nın içinde, Osmanlı döneminden kalma büyük hat levhaları bulunmaktadır. Bu levhalar, İslam dünyasının en büyük hattatlarından biri olan Kazasker Mustafa İzzet Efendi tarafından yazılmıştır. 21. Mihrabın Yönü:Ayasofya’daki mihrap, Mekke’ye doğru yönlendirilmiştir. İlginç olan, Ayasofya’nın ana ekseninin biraz kayık olmasıdır; bu da Bizans kilisesi olmasından kaynaklanır ve mihrap, eksenden hafifçe farklı bir yönde yerleştirilmiştir.

22. Cami Dönüşümü:Osmanlı İmparatorluğu, 1453’te İstanbul’u fethettiğinde, Fatih Sultan Mehmet’in emriyle Ayasofya, cami olarak dönüştürülmüştür. Hristiyan ikonalarının üzeri sıva ile kapatılarak, İslami motifler ve yazılar eklenmiştir. 23. Hünkar Mahfili: Osmanlı döneminde Sultan’ın ibadet için kullandığı özel bir bölüm olan Hünkar Mahfili, Ayasofya’nın içinde yer almaktadır. 24. İmparatorların Taç Giyme Töreni: Bizans İmparatorları, Ayasofya’da taç giyerlerdi. Bu törenler, imparatorun gücünü ve Tanrı’nın temsilcisi olarak konumunu pekiştirirdi.

25. Çevredeki Sarnıçlar: Ayasofya’nın yakınında Bizans döneminden kalma çok sayıda yeraltı sarnıcı bulunmaktadır. Bu sarnıçlar, şehrin su ihtiyacını karşılamak için kullanılmıştır ve Ayasofya’ya bağlı olan büyük sarnıçlardan biri de Yerebatan Sarnıcı’dır. 26. Ayasofya’nın Efsaneleri: Ayasofya ile ilgili birçok efsane vardır; bunlardan biri, bir melek tarafından korunduğu ve kıyamete kadar yıkılmayacağıdır. 27. Ayasofya’nın Hazine Odası: Ayasofya’nın içerisinde, Bizans döneminde kilisenin değerli eşyalarının saklandığı bir hazine odası bulunmaktaydı.

28. Ayasofya’nın Dünya Mirası Statüsü: 1985 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır. 29. Ayasofya’nın İlk Cami Haline Getirilmesi:1453 yılında İstanbul’un fethinden sonra, Fatih Sultan Mehmet Ayasofya’yı cami olarak kullanmaya başlamış ve bu tarihten itibaren 481 yıl boyunca cami olarak hizmet vermiştir. 30. Ayasofya’da Bulunan Kadim Yazıtlar: Ayasofya’nın duvarlarında, Vikingler tarafından yazıldığı düşünülen eski İskandinavca yazıtlar bulunmaktadır. Bu yazıtlar, Viking paralı askerlerinin Bizans İmparatorluğu'na hizmet ettiği döneme işaret eder.

31. Minaresiz Bir Dönem: Ayasofya, kilise olduğu dönemde minaresizdi. Minareler, Osmanlı döneminde camiye dönüştürüldüğünde eklendi. 32. Ayasofya’nın Ayinleri:Bizans döneminde Ayasofya, İmparatorluk Kilisesi olarak kullanıldığı için burada yapılan ayinler, Hristiyan dünyasının en önemli törenlerinden biriydi. 33. Mozaiklerin Ortaya Çıkışı:Müze döneminde, Osmanlı döneminde üzeri sıvanmış olan mozaikler tekrar gün yüzüne çıkarılmış ve restore edilmiştir.

34. Ayasofya’nın Restorasyonları: Ayasofya, tarih boyunca birçok kez restore edilmiştir. Osmanlı döneminde Mimar Sinan tarafından yapılan güçlendirme çalışmaları, yapının bugüne kadar ayakta kalmasını sağlamıştır. 35. Kadim Törenler: Bizans İmparatorları, Noel, Paskalya gibi önemli Hristiyan bayramlarında Ayasofya’da tören düzenlerdi. Bu törenler, devletin dini otoritesini pekiştiren önemli etkinliklerdi. 36. Deprem ve Ayasofya:Ayasofya, inşa edildiği günden bu yana birçok büyük depreme maruz kalmıştır. Ancak, Mimar Sinan’ın yaptığı destek yapıları ve güçlendirme çalışmaları sayesinde bugüne kadar ayakta kalabilmiştir.

37. Mihrap ve Hristiyan Kalıntıları: Ayasofya’nın içinde yer alan mihrap, eski bir Hristiyan ikonostasisinin (sunak önündeki bölme) kalıntıları üzerine yerleştirilmiştir. 38. İstanbul’un Simgesi: Ayasofya, İstanbul’un fethinden sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun en önemli sembollerinden biri haline gelmiştir. Bugün de İstanbul’un en ikonik yapılarından biridir. 39. Ayasofya’da Kadınlar Bölümü: Osmanlı döneminde kadınlar için ayrılmış bir bölüm olan "kadınlar mahfili," Ayasofya’nın üst katında yer almaktadır. 40. Ayasofya’nın Mimari Etkisi:Ayasofya’nın muazzam kubbesi, birçok Osmanlı camii mimarisini etkilemiş ve bu yapıların tasarımlarında ilham kaynağı olmuştur. Özellikle Sultanahmet Camii ve Süleymaniye Camii gibi yapıların mimarisinde Ayasofya’nın etkisi açıkça görülebilir.