"BENİM ÇOCUĞUM YKS SÜRECİNDE NELER YAPMALI?"
İnegöl Belediyesi, YKS sınavına sayılı günler kala öğrenci ve velileri bilgilendirmek amacıyla Uludağ Üniversitesi İnegöl Meslek Yüksek Okulu işbirliği ile "Benim Çocuğum YKS Sürecinde Neler Yapmalı?" konulu seminer düzenledi. Çarşamba akşamı 20.00'da İnegöl Kent Müzesi konferans salonunda düzenlenen seminere, konuşmacı olarak ise UÜ İnegöl Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Cihad Doğan katıldı.
ÖNCE DİNLEMEMİZ GEREKİYOR
Seminerde konuşan Cihad Doğan, dinlemenin önemine vurgu yaparak başladığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Bizim ilk etapta bilmemiz gereken karşı taraftakini dinlemek. Bizler orta sınıftan gelen, orta sınıf kültürüne sahip insanlarız. Orta sınıfın bazı temel özellikleri vardır. Bunlardan biri de baba-oğul arasında bir iletişim eksikliği olur. Kolay kolay iletişime geçemezler. Birbirleri için ölürler ama iletişime geçemezler. Dinlememiz gerekiyor. Nasıl ki arkadaşlarımızla, dostlarımızla konuşuyorsak onunla da konuşmamız lazım. Fakat biz orta sınıflar genellikle bunu beceremeyiz. Sosyolojide hegemonik erkeklik diye bir kavram vardır. Türkçesi şu; erkeğin ev içerisindeki mutlak egemenliği. Bu kavram doğrultusunda da iletişime girmeyiz. Bir de kuşak farkı var. Bu nedenle çocukları doğru yönlendirebilmek için öncelikle onu iyi dinlememiz gerekiyor."
HERKESTEN, HER ŞEYDEN ETKİLENİYORUZ
Toplumca edilgen bir yapıya sahip olduğumuza da dikkat çeken Doğan, "Herkesten, her şeyden etkileniyoruz. İzlediğimiz bir dizinin gerçek olmayan bir karakteri bile bizi o kadar çok etkiliyor ki, bu karakterden öğrendiklerimizi insanlara aktarmaya çalışıyoruz. Bunun sonucunda ebeveynler başka ebeveynlerin çocukları hakkında anlattıklarından etkilenerek kıyaslama yapmaya başlıyor. Herkesin kendisine ait bir çalışma sistemi vardır, prensibi vardır. Müzik dinleyip ellerini şaklatarak matematik sorusu çözenler var. Bu çocuk bu şekilde daha iyi motive oluyor. Ama onu anlamıyoruz" dedi.
2 YILLIK, 4 YILLIK KONUSUNA ÇOK TAKILIYORUZ
Cihad Doğan, üniversite ve bölüm tercihlerine ilişkin de önemli noktalara değinerek "Toplumumuz üniversitede rakamlara çok takılıyor. Bunlar 2 ve 4 rakamları. 2 yıllık ve 4 yıllık... 2 yıllık okuyorsan tembelsin, başarısızsın, kötü bir üniversitede okuyorsun şeklinde algılanıyor. Hangi bölüm, hangi üniversite bu sorgulanmıyor. Öyle bölümler var ki 4 yıllık okul okuyorsunuz ama daha sonra 4 yıl daha çalışmanız gerekiyor atanmak için. Bir de öyle bölümler var, 2 yıllık okuyorsunuz Haziran'da okul bitiyor Temmuz'da atanıyorsunuz. Burada ihtiyacımız olan doğru rehberlik, doğru tercih. Özellikle son 7-8 yıldır devlet memuru olmanın başarılı bir davranış olduğunu kabul ediyoruz. Desek ki insanlara okudum ve uluslararası bir markanın Marmara Bölge Sorumlusu oldum, nüfusta bir memur olamadıysanız hiçbir anlamı yok" ifadelerinde bulundu.
