Özgür Yıldırım yazdı
Merhaba sevgili okurlarımız; her yazımıza farklı tepkiler almaya devam ediyoruz. Tabi ki yazınca, söyleyince, bir de yazdıklarınız ve söyledikleriniz doğru olunca, bu tepkileri almanız gayet normal.
Şimdi gelelim asıl meseleye…
Geçenlerde bir dostum ziyaretime geldi. Havadan, sudan, işten, güçten, fuardan, mobilyadan, elektrikli arabalardan, tasarımcılardan, yetenekli ve yeteneksizlerden konuşurken;
Birden bana, “Abi sen bizi neden aramadın?” dedi.
“Ne için arayacakmışım ki?” diye sordum,
“Abi bilmiyor musun, biz konkordato için başvurmuşuz ve konkordato almışız. İşlerimiz çok kötüymüş. Batıyormuşuz.”
Arkadaşım bunları anlatırken…
Bilmiyordum, diyecektim ama,
Olmadı çünkü kaç kişi bana gelip, “Biliyor musun, o firma da konkordato almış. Bu da sırada bekliyormuş. Öbürü de hazırlık yapmış, öteki de öyle yapacakmış, diğeri de …”
İşte böyle devam edip gidiyor bu dedikodular. Güzel şehrimizde birileri sanki hiç kimse başarılı olmasın, sadece biz başarılı olalım istiyorlar.
Kendi başarısızlıklarının intikamını mı alıyorlar veya bu insanlar zora düşsün, batmadıkları halde bu yaygarayla batsınlar, onların müşterilerini, mağazalarını, fabrikalarını, arabalarını hatta elemanlarını biz alalım diye mi bekliyor?
Hangi psikoloji ile bu dedikoduları yapıyorlar? Anlamadım gitti, anlayanlar bana yazsın lütfen!
Bu yapılan dedikoduların nelere sebep olacağını bilmiyorsunuz demek isterdim ama biliyorsunuz.
Bazı firmalar artık İnegöl’le çalışmak istemiyor, bağlantı yapmak istemiyor.
Düşünüyorum, insan neden olmayana oldu der?
Batmayana battı.
Düşmeyene düştü.
Şunun için bence; kendisi bir çok alanda başarısız veya kendini tatmin edememiştir.
Kendi işinden çok başkalarının işini konuşmaları da bu sebepten. İşimize ve kendimize bakmanın zamanı gelmedi mi artık, hep başkası hep başkası…
Bird e burada parantez içinde bir konuyu daha paylaşayım. Konkordato alan firmalarımız var tabi ki…
İnşallah, hepsi tez zamanda düzlüğe çıkar ve ticaretlerini normale çevirirler.
Konkordato alan firmalarımıza da bir hatırlatmada bulunalım.
Herkesle helalleşin.
Unutmayın; HER YASAL OLAN HELAL DEĞİLDİR!
Sizlerin de üzdüğü, hakkına girdiği, yasal olarak hak gördüğünüz ama insani ve islami açıdan hakkını ihlal ettiğiniz insanlarla, tekrar helalleşmeniz gerektiğini hatırlatarak yazımı burada noktalıyorum.
Haftaya görüşmek üzere…
Kalın sağlıcakla…