Bu adam ilginç hayat hikayesi ile köylüler kadar köye gelen konuklarında ilgisini çeker.
Çerkez köyü olan Hacıkara’da köyün ileri gelenlerinden Mehmet İpekzade’nin oğlu olan Ahmet İpek (85), derslerinde başarılarından dolayı, İnegöl’de ilk orta okula gidenler arasında yer almıştır.
İşte Arşivden haberimizin devamı:
İnegöl’e bağlı Hacıkara Köyü’nde 30 yıl boyunca "işe yaramaz" denilerek atılan eşyalara hayat veren 85 yaşındaki Ahmet İpek'in hikayesi, köy sakinlerini ve ziyaretçileri büyülemeye devam ediyor. Bu nadir ve dokunaklı hikaye, İpek'in zorluklarla dolu yaşamını ve toplumun atık malzemelere bakış açısını nasıl değiştirdiğini anlatıyor.
Ahmet Dede'nin Sıradışı Yaşamı
Hayatın İçindeki Hurdalar
İnegöl'ün ilk ortaokullarından birine giden ve çocukluk yıllarında ailesini kaybeden Ahmet İpek, genç yaşlarda hurdacılığa başlar. Hayatta kalabilmek için çeşitli işler yapan İpek, zamanla topladığı hurdaları bir sanat eseri gibi evinde biriktirmeye başlar. Bu tutku, yıllar içinde onun evini ve bahçesini tarihi bir hazineye çevirir.
Çöp Evden Sanat Galerisine
Çocukluk yıllarında ilk önce annesini, sonrada babasını kaybeden Ahmet dede, gençlik yılarında harçlığını bulmak için hurdacılık işine başlar. Topladığı hurdaları satan, işine yarayanları ise satın alan Ahmet Dede, ayakkabı tamirciliği de yaparak geçimini sağlamaya başlar.
Köyde oturduğu evin yanmasının ardından, köylüler Ahmet dedeye ev yaparlar. Ancak Ahmet dede, bir süre sonra hayalindeki düşü gerçekleştirmek için “işe yaramaz” denilerek çöpe atılan, eski elbiseler, elektronik eşyalar, ayakkabılar, karton kağıtlar,metal parçalar ve demir aksanlarını evinde biriktirmeye başlar. 30 yılda topladığı eşyalar evin tüm odalarını doldurur. Evcinde yer kalmadığı içinde yine yüzlerce eşyayı çitle çevirdiği bahçesine koyar.
"“Yaşım 80’i geçti, ama buna rağmen bir şeyler yapamadan edemiyorum. Ama evimin çatısı çökmüş durumda, şimdi tek hedefim bu çatıyı onarmak. Ama nasıl ve ne ile yapacağımı henüz bilmiyorum” diyen Ahmet dede, inancından hiçbir şeyi de kaybetmediğini belirtiyor.Çoğu bana çöp evde yaşadığımı söylüyor, oysa ben işe yarayan eşyaları toplayarak biriktiriyorum. Onları satarak geçimimi sağlıyorum. Şu ana kadar çok kazandığım söylenemez, sağolsun köylülerin bana yardımı olmasa burada belki de açlıktan ölebilirim." - Ahmet İpek
Yaşama Tutkusu ve İyimserlik
Ahmet Dede'nin hayatındaki en büyük arzusu, evinin çatısını onarmak ve hurdacılık işine devam etmek. Yaşına rağmen hala aktif ve enerjik olan bu yaşlı adam, mütevazı yaşamı ve azmiyle herkese ilham kaynağı oluyor.
“Ben insanların bana yaklaşımını hiç beğenmiyorum. Çünkü çoğu bana çöp evde yaşadığımı söylüyor, oysa ben işe yarayan eşyaları toplayarak biriktiriyorum. Onları satarak geçimimi sağlıyorum. Şu ana kadar çok kazandığım söylenemez, sağolsun köylülerin bana yardımı olmasa burada belki de açlıktan ölebilirim. Ben hurdacıya 2 liraya sattığım şeyi hurdacı bana 8 liraya satmaya kalkıyor.Böyle şey olur mu?. Evimde on binlerce eşya var, çoğu atılmış oysa bunlar kullanılabilir, yazık değil mi?. Bunları neden biriktiriyorsun, burası pislik yuvasına dönmüş diyorlar. Oysa buradaki tek pislik bu eşyaların altındaki tozlardır”
- Ahmet İpek
Ahmet İpek'in yaşam hikayesi, atıl durumdaki nesnelere ve yaşamın zorluklarına karşı benzersiz bir bakış açısı sunuyor.
Bu hikaye, sıradan görünenin ardında yatan olağanüstü güzellik ve değeri keşfetmeyi öğretiyor.