Yeniden Refah Partisi İlçe Başkan yardımcısı Ali Rıza KARA, "Katil ve terörist bir yapı olan Siyonist İsrail bugün de cibilliyetinin gereğini yapmaktadır. Yani şaşırmadık!" dedi.

Siyonist İsrail'in Gazze'de yapmış olduğu soykırıma dair açıklamalarda bulunan Yeniden Refah Partisi İnegöl İlçe Başkan Yrd.Ali Rıza Kara, Türkiye'nin şu anda izleyici konumda olduğunu belirterek hükümetin politikasını eleştirdi. Kara, "Kınama değil yaptırım bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

Türkiye-İsrail ilişkilerinin devam ettiğini belirten Kara, "Halen katliam sürerken, Türkiye’den İsrail’e sevkiyat devam ediyor. Hatay’dan, Mersin’den, İzmir’den ve daha birçok ilden kalkan gemiler İsrail’in Hayfa ve Aşdod kentlerine yüzlerce gemi ile sevkiyat yapıyor. Yeter artık !  Tribünlere oynamayın. Saha sizi bekliyor. Oynamasını bilmiyorsanız çekilin. Yeriniz darmış, yeniniz darmış artık bu bahaneler sizin olsun. Bahaneleri elinin tersi ile iterek, 1974 de Kıbrıs zaferine imza atan Milli Görüş zihniyeti, bugün de Yeniden Refah Partisi olarak milletimizin emrindedir. Koltuğu çok sevdiniz bırakamıyorsanız bari Dr. Fatih Erbakan’ın mecliste dile getirdiği yaptırımları uygulayın" şeklinde konuştu.

Ali Rıza Kara 'nın açıklamaları şu şekilde;

“Bugün neredeyiz ?

Bugün Gazze’deyiz ! Sözün bittiği yerdeyiz.

Bugün tüm Milletimiz gibi bizde, Yeniden Refah Partisi olarak çok üzgünüz. Yaşananlar için üzgünüz. Şuan iktidar olamadığımız için üzgünüz. İnsanlık kan ağlarken, tüm mukaddesatımız çiğnenirken karar merciinde olamadığımız için çok üzgünüz. İnsanlıktan nasibini almamış Siyonistlere Kıbrıs’ta olduğu gibi, Osmanlı tokadını atamadığımız için çok üzgünüz. Ancak bu üzüntümüz umudumuzu, azmimizi ve zulme karşı olan öfkemizi daha da alevlendirmiştir. Hocamızın “Bir gün İsrail’e öyle bir tokat atacağız ki, hayatı gözünün önünden Gazze şeridi gibi geçecek.” sözünün gerçekleşeceği gün elbette yaklaşmaktadır.

Günlerdir Gazze’den üzücü haberler artarak gelmeye devam ediyor. Gazze’den vahşet görüntüleri, soykırım görüntüleri ve şehit haberleri gelmeye devam ediyor. Sosyal medya üzerinden bazı videoları sonuna kadar izleyemeden geçmek zorunda kalıyoruz. Çaresizliğimizden görüntülerden kaçarak kurtulacağımızı sanıyoruz belki. Daha önce, sonuna kadar izleyemediğim görüntülerin bazılarını bu basın açıklamasını hazırlamadan önce izledim. Mesela kafası bandajla sarılmış 10-11 yaşlarındaki yaralı bir abinin, 3-4 yaşlarındaki yaralı kardeşine çaresizce bakışını izledim. Hele ufak kardeşin abisinden bir medet umarak yaralı avuç içini birkaç kez abisine göstermesini, bir şeyler yap dercesine o masumca bakışını hiçbir cümle ile ifade edemiyorum. Tüm karelerde insanın hiçbir canlıya yapamayacağı zulmü görüyoruz.

Tüm insanlık, İnsanlıktan nasibini almamış siyonistlerin ve batı medeniyetinin gerçek yüzü ile tanışmıştır. Aşağıların aşağısı, cehennemin en dibine gitmek için elinden geleni yapan siyonist zihniyet Gazze’yi elektriksiz, susuz, ilaçsız, gıdasız, barınaksız kısacası yaşamak için gerekli her unsurdan yoksun bırakarak soykırım yapmaktadır. Tüm dünya devletleri ve liderleri de sadece seyretmektedirler.

Bu vahşeti kınıyoruz. Millet olarak kınıyoruz, Ümmet olarak kınıyoruz, İnsanlık olarak kınıyoruz.

Yeryüzündeki bütün devletleri, devletlerin liderlerini, özellikle de Gazze için toplanan ve sadece bir kınama ile dağılan İslam ülkelerinin başkanlarını da kınıyoruz. Kınama yapması gerekenler zaten yapıyorlar. Dünyanın Müslüman olsun olmasın bir çok ülkesinde insanlar her türlü kınamayı ve boykotu yapmaktadırlar. Devlet başkanlarından ise kınama değil, artık yaptırım bekliyoruz.

Sözden anlamayana söz söylemek zaman kaybetmekten başka bir şey değildir. Kaybedilen zaman ise katledilen çocuk, kadın ve insan demektir. Maalesef biz de diğer ülkeler gibi sadece izleyici konumundayız.

Soykırımı yapan siyonistlerin merhametine sığınmış bekliyoruz. Lütfedip gönderdikleri 26 hastayı Türkiye’de tedavi ediyor olmamız sadece oyalama ve Müslümanların vicdanını avutmadan başka bir şey değildir. İsrail eğer hastaları o kadar önemsiyor olsa, Gazze’de çocuk Hastanesini ve diğer hastaneleri bombalamazdı. İsrail Devlet başkanlarını, Devlet başkanları da vatandaşlarını oyalıyor. Kimi acziyetinden, kimi işbirlikçiliğinden, kimi korkaklığından …

Oysa ki biz Siyonist İsrail’i şuan uyguladığı Gazze soykırımında tanımadık.

 9 Nisan 1948 günü Kudüs yakınlarındaki Der Yasin Köyü'nde 107 Filistinli sivili öldürmesi,

Sabra ve Şatilla katliamları, Şucaiyye katliamı, Kana katliamları,

6 Ocak 2009 da Gazze'deki Cebaliye mülteci kampında el Fakura Okulu'na düzenlediği saldırı

10 Şehit verdiğimiz , Gazze’ye insani yardım götüren Mavi Marmara olayı. Gemiye İsrail ordusuna bağlı komandolar helikopterler ve botlarla saldırmıştı. Mavi Marmara gemisindeki sivillere önce sis ve ses bombaları atıp,  ardından da hedef gözetmeksizin ateş açmıştı.

Kısacası katil ve terörist bir yapı olan Siyonist İsrail bugün de cibilliyetinin gereğini yapmaktadır. Yani şaşırmadık.

Tüm bu gerçekler ortadayken, Türkiye-İsrail ilişkilerine bakıldığında, resmi veriler maalesef iki ülke arasında ticari ilişkilere olumsuz tesir etmediğini gösteriyor. Aksine, Türkiye-İsrail ekonomik ilişkileri son 20 senede önemli gelişme  gösterdi. 2002 yılında 1,41 milyar dolar olan ticaret hacmi 2022’de 8,91 milyar dolara kadar çıktı.

 Ve halen katliam sürerken, Türkiye’den İsrail’e sevkiyat devam ediyor. Hatay’dan, Mersin’den, İzmir’den ve daha birçok ilden kalkan gemiler İsrail’in Hayfa ve Aşdod kentlerine yüzlerce gemi ile sevkiyat yapıyor.

Yeter artık !  Tribünlere oynamayın. Saha sizi bekliyor. Oynamasını bilmiyorsanız çekilin. Yeriniz darmış, yeniniz darmış artık bu bahaneler sizin olsun. Bahaneleri elinin tersi ile iterek, 1974 de Kıbrıs zaferine imza atan Milli Görüş zihniyeti, bugün de Yeniden Refah Partisi olarak milletimizin emrindedir. Koltuğu çok sevdiniz bırakamıyorsanız bari, Dr. Fatih Erbakan’ın mecliste dile getirdiği yaptırımları uygulayın.

Yeter artık! Akan ümmet kanı, akan insan kanı.

Antep’i gazi, Maraş’ı kahraman yapan ruhla hareket edin. Ecdadımızın dirayeti ile hareket edin. Ecdadımızın feraseti ile hareket edin. İfade ettiğimiz ruhla, dirayetle ve ferasetle hareket ettiğinizde göreceksiniz, Ankara da bizim, İstanbul da bizim.  Kabe de bizim, Kudüs de bizim, Gazze de bizim.

Şairin de dediği gibi;

Bu kan kokan coğrafya, bu çığlıklar senindir

Bu gözü yaşlı tarih, hıçkırıklar senindir

Yeryüzünde çiğnenen bütün haklar senindir

Prangalı hükümler, aydınlıklar senindir.

Biz de Yeniden Refah Partisi olarak bugün bir kez daha diyoruz ki,

Artık zamanı geldi ve geçiyor. Yeniden Refah Partisi öncülüğünde. Milli Görüş çizgisinde; Yaşanabilir bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünyayı kurmanın zamanı geldi ve geçiyor.

Gerçek manada adalet, gerçek manada insan hakları ve özgürlüklerini esas alan Yeni Bir Dünyayı kurmak artık keyfiyet değil zarurettir.

Eğer bilir, görür ve sahip çıkarsak;

Artık Umut Var !

Artık Çare Var !

Artık Yeniden Refah Var.

Refah içinde yeni bir dünyada buluşmak temennisi ile tüm ilçe halkımıza saygı ve sevgilerimizi sunarım.

Son sözümüz de şu olsun. Gazze de direniş gösteren mücahitlere selam olsun. Zafer inanlarındır ve Zafer yakındır İnşallah.”

Editör: Umut Gökdaş