İnegöl'ün Eymir mahallesinde başlatılan siyanürlü altın arama çalışmaları, yerel halkın yoğun tepkisine neden oldu. Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından yürütülen bu çalışmalar kapsamında, bölgedeki ormanlık alanlarda ağaç katliamı yapıldığı belirtildi. Onlarca vatandaş, İnegöl Orman İşletme Müdürlüğüne dilekçe vererek çalışmaların durdurulmasını talep etti. İnegöllü vatandaşlar ve DOĞADER tarafından toplamda 621 dilekçe verildiği ve sadece mail kullananlardan dilekçe alınabildiği bilgisi alındı.
DOĞADER Başkanı Murat Demir, İnegöl Orman İşletme Müdürlüğü bahçesinde düzenlenen basın açıklamasında bölge halkı ve muhtarlıklarla birlikte bu tür çalışmaları doğru bulmadıklarını, bölgenin ekolojik yapısını ve halkın yaşam standartlarını korumak adına mücadele edeceklerini vurgulayarak, “Değerli Basın Mensupları hepiniz hoş geldiniz. Sizinde takip ettiğiniz gibi yaklaşık iki aydır Eymir ve çevre köylerde bir çalışma var. Ormanlık alanlarda altın arama ve sondaj çalışmaları var. Biz DOĞADER ve Bölge Halkı olarak köylülerimiz, muhtarlıklarımızla bu çalışmaları doğru bulmuyoruz. Çünkü eğer bu çalışmalar sonucunda bir madenci şirketi ihale edilirse bu bölgeye yaklaşık 6 köyün haritadan silinmesi söz konusu olacak. Yaşam alanları, ormanları, meraları ortadan kaldırılmış olacak. Bu süreç içerisinde 6. Firma dünyanın ve birçok bölgede olduğu gibi siyanürlü altın arama çalışmaları topraktan taştan çıkartmak için siyanür zehrini kullanacak. Ormanı ve toprağı mahvedecek. Dağları siyanürle harmanlayıp toprağa orada kullanmış olacağı siyanürü bize bırakıp kendisi içerisinde bulmuş olduğu altını alıp gidecek. Bize ne kalacak? Devletimiz alabilirse yüzde 1 veya 2 pay alacak. En son bunu Erzincan’da gördük. Şirketin milyonlarca lira vergiden muaf edilmiş, devlet hissesini almayı bırak, payı bile almamış. Devlete ne kalmış? 9 tane madencimiz hayatını kaybetti, Fırat Havzası zehirlendi. Tonlarca siyanür kaldı. Bizde İnegöl’ün, Eymir’imizin binlerce yıl siyanürlü toprakla kalmasını istemiyoruz. Burada binlerce ağaç kesilecek. Ormanlık örtü alınacak, yerin altına inip açık ocak sistemiyle çalışılacak. Yerin altında patlamalar yapılacak. Ya köylüler köylülerini terkedecek, ya da kamulaştırarak köylüleri çıkartacaklar. O yüzden bugünden bunu istemediğimizi, bugünden takip sürecini başlattığımızı bugün burada İnegöl Orman İşletme Müdürlüğü’ne bir dilekçe verdik. Bölgede 700 hektarlık alan daha sondaj çalışmasındayken binlerce ağaç katledilmiş. Eğer madenci şirket girerse ne canlı kalacak, ne kuş kalacak, ne böcek kalacak ne de insan kalacak. Bugün bilgi edinme dilekçelerimizi verdik. Orman Bölge Müdürlüğü’ne sorduk ki siz bu izinleri neye istinaden verdiniz? Verdiyseniz neden verdiniz? İçinde yaşadığımız son günlerde, iklim krizinin had safhaya geldiği devlet olarak mücadele ettiğimiz bugünlerde, sıcaklarla, kuraklıkla mücadelede bizi koruyan ormanlarımızı korumak ve hatta geliştirme zorunluluğumuz varken biz madenci şirkete ormanlarımızı nasıl talan ettirdiniz? Bunu sormaya geldik. İzni verenlerin takipçisiyiz. Ormanlarımızı yabancı şirketlere, madencilere feda edenlere karşı vatanımızı savunmaya devam edeceğiz“ dedi.
Vatandaşların Endişeleri ve Talepleri
Eymir Köyü sakini Ayşegül Döğer ise, "Bizim toprağımız, ormanımız ve hayatımız tehlikede. Altın aramak yerine, temiz bir çevrede yaşamak ve hayvanlarımızı bakmak istiyoruz" şeklinde konuştu. Mahalle sakinleri, siyanürlü altın arama faaliyetlerinin durdurulması için yasal yollarla mücadele edeceklerini belirtti. Dilekçelerde, bu tür faaliyetlerin iklim kriziyle mücadele çabalarına zarar verdiği ve doğal kaynakların korunması gerektiği ifade edildiği öğrenildi.
İnegöl Orman İşletme Müdürlüğü bahçesinde bulunan Atatürk büstünün altında yazılı Atatürk'ün sözü de açıklama yapılan alanın tam karşısında bulunmasıyla yapılan açıklamaya anlam kattı.