Ertuğrul Gazi ölünce, onun davâ ve silah arkadaşları Osman Bey’in asâleten
beyliğini onaylamışlardır.
Aşiret reisliğini resmen üzerine alan Osman Bey, öncelikle, yönetim kadrosunu yeni baştan düzenlemiştir.
Başta Turgut Alp, Samsa Çavuş ve Abdurrahman Gazi gibi tecrübe sahibi bilge kişilere ve alperenlere kadrosunda yer verdiği gibi Aktimur, Baykoca, Tâz Ali, Kara Mürsel ve Balaban Çavuş gibi gençleri de yönetim kadrosuna almıştır.
Diğer yandan yaptığı stratejik bir değerlendirme sonunda Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın İslama ve Türklüğe kazandırdığı ve 1074- 1096 yılları arasında Anadolu Selçuklu Devleti’ne başkentlik yapmış olan İznik Şehri’ni, kendisine, stratejik bir hedef olarak belirlemiştir.
Bu nedenle Rumca’yı çok iyi konuşan ve yerli Rumlarla iyi diyaloğ içinde bulunan Samsa Çavuş ile kardeşi Sulamış’ı, İnegöl cephesinden alarak Sakarya cephesinde görevlendirmiştir.
Samsa Çavuş’un alınışı ile boşalan İnegöl cephesine de bilge alperenlerden Konur Alp’in getirilmesi planlamış ve yapılacak yeni düzenlemelere esas olmak üzere, öncelikle, Ahî Dağı boyunca kapsamlı bir sınır teftiş harekekâtı
yapmıştır.
Ancak yaptığı bu askerî nitelikli teftiş harekâtı sırasında İnegöl tekfuru Nikola tarafından Ermeni Beli’nde sinsice hazırlanmış bir pusu ile karşılaşmıştır.
Şu kadar var ki günümüzde Akbıyık adıyla anılan köyde oturan ve Osman Bey adına istihbarat toplayan Anastas Efendi’nin - ki bu zât, daha sonraki yıllarda Müslüman olmuş ve İmad Bey adını almıştır - verdiği bilgiyi değerlendirerek Osman Bey, İnegöl tekfuru Nikola’nın kurduğu bu pusudan kurtulmuştur.
Fakat ağabeysi Savcı Bey’in oğlu genç kuzeni Bay Koca’yı şehit vermiştir.
Osmanlının, aşiretten devlete geçerken vermiş olduğu ilk şehit, işte bu Bay Koca olmuştur.
1284 yılında vuku bulan bu olay, tarihî kaynaklarımızda “Ermenibeli-Savaşı” olarak geçmektedir.
Bu olayla ilgili olarak şu hususu hatırlatmakta yarar vardır.
Bu olaydan 50 veya 52 yıl önce İznik’te oturan Bizans imparatoru Laskaris adına hareket eden ve Ermeni Derbendi’nde Ertuğrul Bey ile karşılaşan Aktav Tatarları’nın giriştikleri silahlı mücadele ile 1284 yılında “Ermeni-Beli”nde Osman Bey’in gerçekleştirmiş olduğu” “Pusu-Yarma Harekâtı”, birbirine karıştırılmamalıdır.
Askerî nitelikli olmasına rağmen farklı yerde ve farklı zamanda gerçekleştirilmiş olan bu iki askerî harekâtı, Heşt - Behişt adlı değerli eserinde İdris-i Bitlîsî, açık seçik anlatmıştır.
Recep Akakuş Hocanın eserinden düzenleyip yayına hazırlayan
Ayhan Talha Bayraktar