Gazze'de taş taş üstünde kalmamışken bütün evler harap olmuş, bütün sokaklar bombalanmış bir haldeyken öyle bir yazı yazmaktan utandım ama...
Lübnan'da aynı manzarayla karşı karşıya kaldığı bir zamanda bu konulardan bahsetmekten haya ettim ama... Yazmadan da edemeyeceğim.
İnegöl'ün yeni yapılan meydanından bahsetmeliyiz biraz. Üzerine düşünmeliyiz yapılan bu düzenlemenin.
Öncelikle güzel alımlı bir mekan olduğunu söyleyip geçebiliriz ama mekanlar insanlarla anlam kazanıyor. İnsanlar ahlaklarıyla, davranışlarıyla mana kazanıyor. Öyleyse bu güzel yerde bizi rahatsız eden ne var?
“Varlığından(!)” rahatsızlık değil de “yokluğundan” rahatsızlık duyduğum bazı uygulamalar eksik geldi bana.
Belediye binasından civar düzenlemelerine kadar yapılan bunca yeniliklerde tamamen la-dini ve modern denilecek bir çizginin olması ve millî-manevî yani dinimiz İslam'dan bir izin işareti olmaması.
Mekanlar, tarih boyunca her zaman mevcut medeniyetin kültürel izlerini taşır. Orada yaşayan insanların millî manevî değerlerinden nişaneler barındır. Saat kulesi vardı ve orada şehitlerimizin isimleri yazılıydı mesela... İşte bunun gibi.
Modern tarzdaki lambalar ve oturmak için düşünülmüş banklar, İnegöl insanına nasıl bir maneviyat çağrıştırıyor olabilir?
Türk İslam Medeniyet tasavvurundan uzağa düşmüş böyle bir mekanda İnegöllüler, modern takılacaklar demek ki(!)
Yani bir bank üzerinde ben modern diyeyim (siz açık saçık anlayın) genç kız ve erkeklerin oturması, bayanların rahatça sigaralarını tüttürmeleri, grup grup gençlerin yüksek kahkahalarla muhabbet etmeleri, bazen sesli müziklerle eğlencelerin yapıldığı bir mekan.
Eksik düşünülmüş milli manevi değerlerden uzağa düşmüş bu mekanın, bir şekilde, İnegöl'ün millî ve muhafazakar yapısına uygun işaretlerin de konulmasını bekliyorum.
Ağaçların ve çimenlerin oluşturduğu dini anlayışı kaç kişi tefekkür eder ki!?
Çevrecilik anlayışı ile bir anda yeşillendirilmiş bu mekanda oturan kaç İnegöllü düşünür, sararan yaprakları döken ağaçların ölümü hatırlatacağını?
Uzayıp kısalan gölgelerin sahibinin Allah olduğunu ve Kur’an-ı Kerim'de bundan bahsettiğini kaç İnegöllü hatırlar!?
Burada oturduğu halde "bireysel özgürlüklerini” toplumsal ahlak kurallarıyla biçimlendirilmesi gerektiğini bilerek davranan kaç İnegöllü genç vardır ki!?
Modern kıyafetler giymişlere bakmayıp gözünü haramdan sakındırmaya çalışan Müslüman İnegöllülerin psikolojisini kaç çağdaş düşünür ki !?
Bir zamanlar gizli gizli yapılan ahlaksızlıkların yakın zamana kadar parklarda icra edilirken şimdi şehrin göbeğinde yapılmasından kaç yetişkin rahatsız olur ki!?
Sayın yöneticiler, belki övgüyle söz etmiş olduğunuz bu mekanda İnegöllü insanın ruh özüyle örtüşen nişanelerinin olmaması büyük k/ayıp değil mi sizce de...
Zihinsel dünyamızda evirip çevirdiğimiz düşüncelerin, maddi hayatımıza yansımamış olması bizi sıkıntıya sokmaz mı? ( DEVAM EDECEK İNŞALLAH!)
AHMET TAŞTAN