Namaz, İslam dininin temel ibadetlerinden biridir, Allah'ın kesin emridir, kılınması farzdır ve her Müslümanın yerine getirmesi gereken bir sorumluluktur.
Ancak bazı durumlar, kişinin namazı nasıl kılacağı konusunda zorluklar çıkarabilir. Özellikle iş yerinde namaz kılmaya müsaade edilmeyen kişiler, namazlarını îmâ ile kılmak zorunda kalabilirler.
Peki, bu durum fıkhi açıdan caiz midir? Din İşleri Yüksek Kurulu’nun açıklamaları ışığında, iş yerlerinde namaz kılma meselesi ve îmâ ile namaz kılma konusu bu haberimizde...
İş Yerinde Namaz Kılmaya Müsaade Edilmemesi ve İmâ İle Namaz Kılmak
Namazın Şartları ve Rükünlerinin Tamamlanması
Kur’ân-ı Kerîm’de yer alan, “Allah herkesi ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef tutar” (el-Bakara, 2/286) âyeti, ibadetlerin yerine getirilmesinde önemli bir kılavuzdur.
Bu âyet, "Tâat, tâkata göredir" ilkesini ortaya koyarak, bir müslümanın ibadetlerini yerine getirmede gücünün yettiği ölçüde sorumlu tutulacağını ifade eder.
Namaz, tüm şartları ve rükünleriyle doğru bir şekilde kılınmalıdır. Namazın îmâ ile kılınması, ancak normal şartların yerine getirilmesi mümkün olmadığı durumlarda geçerli olur.
İmâ İle Namaz Kılma Durumu Ne Zaman Geçerli Olur?
Hz. Peygamber (s.a.s.)'in “Eğer yere secde edebiliyorsan et. Yere secde edemiyorsan başın ile îmâ et. Secde için îmâ yaparken, başını rükû için eğdiğinden daha aşağı eğ” hadisi, îmâ ile namaz kılmanın sadece secde yapılamayacak durumda olan hastalar için geçerli olduğunu belirtir.
Fıkıh kitaplarında da hastalık durumunda namazı îmâ ile kılmanın geçerli olduğu ifade edilmiştir. Namazların îmâ ile kılınması, sağlık durumuyla ilgili özel bir düzenleme ve kolaylıktır.
İş Yerinde Namaz Kılmaya İzin Verilmemesi Durumunda İmâ İle Namaz Kılmak Caiz Mi?
İş yerinde namaz kılmaya müsaade edilmeyen bir kişi, sağlıklı olduğu halde fiziksel olarak namazını kılma imkânı bulamıyorsa, bu durum îmâ ile namaz kılmayı gerektiren bir durum değildir.
Çünkü, îmâ ile namaz kılmak ancak namazı fiilen kılmak imkânsız olduğunda geçerlidir.
İş yerinde namaz kılmaya izin verilmemesi, kişinin namaz kılma kudretini değil, kılma imkânını ortadan kaldırmaktadır.
Hz. Peygamber (s.a.s.), savaş nedeniyle kılamadığı namazı daha sonra kaza etmiştir. Bu durum, namaz kılmanın imkânsız olduğu bir durumda yapılması gerekeni gösterir.
Sağlıklı bir bireyin sadece iş yeri engelleri nedeniyle ima ile namaz kılması caiz değildir.
İmâ İle Namaz Kılmak Yerine Alternatif Çözümler
İş yerinde namaz kılma imkânı olmayan bir kişinin, öncelikle ibadetlerini rahatça yerine getirebileceği başka bir iş araması daha uygun olacaktır. Rızık Allah'tandır. Allah rızkımız için başka bir iş vesile kılar.
Eğer bu kişi mevcut işinden ayrılmak zorunda kalırsa, yeni bir iş bulma konusunda ve ailesinin geçimini sağlama noktasında zorluklar yaşayabilir. Bu durumda, namazlarını cem ederek kılmak bir çözüm olabilir.
Yani, öğle ve ikindi namazlarını aynı vakitte, akşam ve yatsıyı da birbirine yakın bir vakitte kılmak mümkündür. Ancak bu durumun istisnai olduğunu unutmamak gerekir.
Eğer cem etmek de mümkün değilse, namazlar kaza edilmelidir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.)'in savaş sırasında kılamadığı namazları sonradan kaza ettiği bilinmektedir.
Namazdan Daha Önemli Bir İş Yoktur
- İş Yeri Engeli:
- İş yerinde izin verilmemesi, kişinin fiili imkanını kısıtlar, yeteneğini değil.
- Sağlıklı bireyin iş yeri engeliyle ima etmesi caiz değildir.
- Çözüm Önerileri:
- İbadet serbestliği olan başka iş aranmalıdır.
- Zorunlu hallerde namazlar cem edilebilir.
- Cem de mümkün değilse, namazlar kaza edilmelidir.
- Ek Öneri:
- İşveren ile konuşularak, namaz kılınabilecek uygun bir vakit veya mekan ayarlanması talep edilmelidir.
- UNUTMAYALIM, NAMAZDAN DAHA ÖNEMLİ DÜNYALIK İŞ YOKTUR!
İnanç haberleri için TIKLAYINIZ!
Astroloji ve Rüya haberleri için TIKLAYINIZ!
Kadın Aile haberleri için TIKLAYINIZ!
Kültür Sanat haberleri için TIKLAYINIZ!
