Recep Akakuş'un Köşe Yazısı

İnegöllü İshak Paşa, 1466 yılında vezâret payesi almış ve 1469 yılında da Fatih Sultan Mehmed Han’a Başvezir/Başbakan olmuştur.

Tarihimizde aynı yıllarda yaşamış iki İshak Paşa vardır. Bunlardan biri ve yaşça büyüğü, Sırp asıllı ve Paşa Yiğit’in manevî evladı olan Mühtedi Sarı İshak Paşa’dır ki Üsküp Sancak Bey’i olarak şöhret bulmuş ve Sırp başkenti Semendire’nin fethini sağlamıştır.

Mühtedî Sarı İshak Paşa, günümüzde geçerli ve yaygın ifadesi ile devrinin kurt politikacılarından biriydi. Mühtedî Sarı İshak Paşa, ilki Sultan II. Murat devrinde ve diğer ikisi de Fatih Sultan Mehmed devrinde olmak nüzre üç defa sadrazam olmuştur. İlk sadrazamlığı,1437-1439 yılları arasındadır. İkinci sadrazamlığı, 1453- 1455ve üçüncü sadrazamlığı ise 1470-1472 yılları arasındadır. Çocukları İsa Bey, Mustafa Paşa ve Torunu Mehmed Bey, Bosna ve Üsküp’te Sancak Bey’i olmuşlardır.

Baba-oğul ve hatta torun hepsinin bıraktıkları hayrî eserler, Üsküp ve civarındadır. Bunlardan birçoğu, günümüze kadar gelmiştir.

İnegöl’de cami, kervansaray, medrese, türbe, hamam ve dükkân yaparak bir külliye oluşturan ve bu yolla İnegöl’ün imarına hizmet eden İshak Paşa, Mühtedî Sarı İshak Paşa’dan farklı bir İshak Paşa’dır. Menşe’ itibariyle Türk’tür.

Dedesi İsa Bey, Amasya’lıdır. Ve İnegöl’e dirlik sahibi olarak yerleşmiştir. Ancak İsa Bey,1402 yılında yapılan Ankara-Çubuk Meydan Muharebesi’nde şehit düşünce oğlu İbrahim Ağa, babasının dirliğini uzun yıllar tasarruf etmiş, resmî devlet hizmeti almamış ve babası İsa Bey’e verilen dirliği işletmekle yetinmiştir.

Ancak köy, dirlik sahibi olan İshak Paşa’nn dedesi İsa Bey’e verildiği için, onun adıyla anılmaya devam etmiştir. Günümüzde de hâlen bu yerleşim alanı, İsaören adıyla anılmaktadır.

Amasya Tarihi’nin yazarı Hüseyin Hüsameddin Efendi, İshak Paşa’yı, dedesine izafe etmiş ve İsa Beyzâde lakabını dikkate alarak onu, Amasyalı saymıştır. Kâmil Kepecioğlu ise Bursa Kütüğü adlı el yazması eserinde Bursa- Mahkeme Sicillerinde gördüğü kayıtlara dayanarak İshak Paşa’nın babasının, İnegöl’lü İbrahim Ağa olduğunu tespit etmiş ve onu, İnegöl’lü İshak Paşa olarak eserine aktarmıştır.

Her ikisinin tespit etmiş olduğu temel gerçek, Fatih Sultan Mehmed Han ve Oğlu Sultan İkinci Beyazıt devrinde vezâret payeli iki İshak Paşa’nın bulunduğu gerçeğidir.Amasya kökenli olup İnegöl’e yatırım yapan ve arşiv kayıtlarında İnegöl’lü olduğu tescil edilmiştir.

İshak Paşa’nın, başta İnegöl olmak üzere, Selanik’te ve İstanbul’da bulunan hayrî eserleri, halen ayaktadır.Vakfiyeleri neşredilerek tarihî realite açık-seçik ortaya konmuştur.

Arşiv belgelerinin ortaya koyduğuna göre Amasyalı İshak Paşa, Kastamonu Beyi İsfendiyâr Bey’in kızı Sultan Hatunla evlidir. Bu eşinden İbrahim-Şâdî ve Pirî Ahmed Çelebi adıyla üç erkek ve iki kız evladı dünyaya gelmiştir.Bunlardan İbrahim veya Halil İbrahim, İnegöl’de kalmış ve dedelerinden kalma dirlikleri ve İshak Paşa Külliyesi’ni idare eylemiştir. zatın soyundan gelenler-daha sonraki yıllarda-İnegöl’de İbrahimzâdeler diye anılacaktır.