Gözlerini ve gönlünü haramdan sakın!
Din İşleri Yüksek Kurulunun tesettürle ilgili kararını paylaşmadan, öncelikle şunu belirtelim, nice kapalı, tesettürlü görünen insanlar vardır ki aslında iyi bir müslüman değildir. Tesettürlü olmasına rağmen nice günah ve haramları vardır.
Nice açık, tesettürsüz görünen insanlar da vardır ki sağlam bir imana sahiptir, tesettür haricinde namaz başta olmak üzere güzel amelleri vardır.
Şunu demek istiyoruz: Tesettür tek başına iyi veya kötü Müslüman olmak için yeterli değildir. İslam bir bütündür. Bu konuda insanları yargılamak, kıyafetine göre iyi veya kötü müslüman diye sınıflandırmak biz kullara düşmez.
Kullar Allah'ın kulları. Tesettür emrine uyan Allah'ın emrini yerine getirmiş olur. Tesettür emrine uymayan Allah'ın bu emrini yerine getirmemiş olur. Kullarını kalplerine ve amellerine göre değerlendirip yargılayacak olan Allah'tır.
Biz zahire bakar ve zahir konusunda da güzel zannı esas alırız. Bu girişten sonra şimdi gelelim Din İşleri Yüksek Kurulunun tesettürle ilgili kararına...
Ben İslam'a göre örtünüp giyineceğim diyen Müslüman erkek ve kadınlar için işte Tesettür fıkhı:
1-Harama Bakma ve Îffetini Koru
Nûr Sûresi'nin 30. ayetinde mümin erkeklere, 31. ayetinde ise mümin kadınlara, gözlerini haramdan sakınmaları ve iffetlerini korumaları emredilmektedir. Ayette mealen şöyle buyrulmaktadır:
"Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. Bu onlar için daha arındırıcıdır. Allah onların bütün yaptıklarından haberdardır."
"Mümin kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. Dışarıda kalanlardan başka ziynetlerini göstermesinler. Başörtülerini yakalarının üzerinden bağlasınlar."
Nur suresi 31. ayeti kerimenin devamında kadınların kendiliğinden görünmeyen zînet yerlerini, kimlerin yanında açabilecekleri belirtilmektedir:
"Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, başka kadınlar,...., kadınların cinselliklerinin farkında olmayan çocuklar dışında kimseye süslerini göstermesinler."
"Yürürken, gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hepiniz Allah’a tövbe edin, umulur ki kurtuluşa erersiniz!"
Tesettür hem kadınlar hem de erkekler içindir
Ayet-i Kerimede görüldüğü gibi tesettür, haram, iffet vb konular sadece kadınlarla ilgili değildir. Ayeti kerime hem erkekler hem de kadınlara emretmektedir.
Hem erkeklere hem de kadınlara, harama bakmamaları, edep yerlerini gerektiği gibi örtmeleri, iffet ve namuslarını korumaları, zina, fuhuş ve onlara sebep olabilecek durumlardan korumaları emredilmektedir.
Tesettür tarz değil farzdır.
Göz ne zaman zina işler?
Hz. Peygamber de (s.a.v) gözleri haramdan sakınmak konusunda, "Gözlerin zinası şehvetle bakmaktır..." diyerek harama bakmayı göz zinası olarak nitelemiştir.
Gözün normal görme bakma faaliyeti esnasında harama tesadüfen ilişmesi kasıtlı bakmak hükmünde değildir. Doğal olarak İlk görüş ve bakış günah sayılmamıştır. İlk görüş sonrasında tekrar tekrar bakmak ve kasıtlı görmek günah sayılmıştır.
İslâm âlimleri, ilgili âyetlere ve hadislere dayanarak, erkeklerin ve kadınların, nikâhlı eşleri dışında herhangi bir kimseye şehvetle bakmalarının haram olduğu üzerinde ittifak etmişlerdir.
Bu hükme tv, sinema, film, video, sosyal medya gibi ortamlardaki müstehçen, haram içerikleri de eklemek gerekiyor.
Zaruret durumunda da günah olur mu?
Tedavi, şahitlik ve evlenme maksadı gibi, zarûret veya ihtiyaç halindeki bakmalarda, görmelerde, fıkıhta belirtilen şartlar ve ölçülere göre izin verilmiştir.
Fitne tehlikesi ve şehvet korkusu olmamak kaydı ile gerek erkeklerin ve gerekse kadınların, kendi yakınlarından ve yabancılardan kimlere ve nerelerine bakıp bakamayacaklarına dair hükümler, fıkıh kitaplarında ayrıntıları ile açıklanmıştır.
2- İslam'da Örtünme ve Tesettürün Gerekliliği
Kadınların örtünmesi ile ilgili olarak Nûr Sûresi'nin 31. ayetinde zînetlerini ve zînet yerlerini açmamaları, başörtülerini yakalarının üzerine salmaları emredilmektedir.
Cahiliye devrinde başını örten bazı kadınlar, başörtülerini enselerine bağlar veya arkalarına salıverirlerdi. Bu âdet, İslam ile birlikte yasaklanmış, başörtüsü ve tesettür emredilmiştir. Hz. Aişe (R.A) bu konuda şöyle demiştir:
"Allah ilk muhacir kadınlara rahmet eyleye, Yüce Allah: 'Mü'min kadınlar başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar' âyetini indirince, onlar eteklerinden bir parça keserek, onunla başlarını örttüler."
TESETTÜR KADINA DEĞER KATAR VE KADINI KORUR
Nur suresi ile mü'min kadınların zînet yerlerini açmamaları ve başörtülerini, saçlarını, başlarını, kulaklarını, boyun, gerdan ve göğüslerini iyice örtecek şekilde yakalarının üzerine salmaları emredilmiştir.
Örtünmenin temel amacı, kadının zînetini ve zînet yerlerini eşi veya mahremi olmayan erkeklere göstermemesi ve yabancı erkekler tarafından görülmesine engel olmaktır.
Bu itibarla örtünün, saçın, ten renginin veya zînetlerin görülmesine engel olacak kalınlıkta, vücut hatlarını göstermeyecek nitelikte olması gerekir.
Tesettür hükmü kadına değer verme ve kadını koruma hikmeti üzerine bina edilmiştir.
Kadını et ve suret olarak gören sistemlere karşı islam kadını tesettür ile korur.
Örtülmesi Gereken ve Gerekmeyen Kısımlar nelerdir?
Örtülmesi gerekli olan ve olmayan kısımlar konusunda âlimler arasında bazı farklı görüşler bulunmaktadır. Ashaptan Hz. Ali, İbn-i Abbas, İbn-i Ömer gibi âlimler, "kendiliğinden görünen" ifadesini yüz ve bileklere kadar eller olarak tefsir etmişlerdir.
Ancak, kadınların saç, baş, boyun, kulak, gerdan, göğüs, kol ve bacaklarını örtmeleri gerektiği konusunda ittifak edilmiştir.
Hz. Aişe’nin (r.a.) ablası Hz.Esma (r.a.), ince bir elbise ile Hz. Peygamber’in (a.s.) huzuruna çıktığı zaman, Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v) "Ergenlik çağına gelen bir kadının elleri ve yüzü dışında kalan yerlerini göstermesi câiz değildir" diye uyarmıştır.
Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu konuda şöyle buyurmuşlardır: "Bileklerinin dört parmak yukarısını işaret ederek "Allah'a ve ahiret gününe iman eden bir kadına, ergenlik çağına gelince yüzü ve şuraya kadar elleri hariç, herhangi bir yerini açması câiz değildir,"
İslam'da Örtünmenin Gayesi nedir?
Dinimizin emrettiği örtünmeden maksat, kadının zînetini ve zînet yerlerini yabancı erkeklere göstermemesi ve yabancı erkekler tarafından görülmesine meydan vermemesidir.
İslamın tesettür ölçüsüne göre örtünün; saçın, ten renginin veya zînetlerin görülmesine engel olacak kalınlıkta, vücut hatlarını göstermeyecek nitelikte olması gerekir. Beden hatlarını belli eden dar ve şeffaf giyecekler hem erkekler hem de kadınlara haramdır.
Ahzâb Sûresi'nin 59. ayetinde de bu emir pekiştirilmiş ve mümin kadınların dışarı çıkarken vücutlarını iyice örten dış elbiseler giymeleri emredilmiştir. Ahzâb Sûresi'nin 59. âyetinde mealen şöyle buyrulmaktadır: "Ey Peygamber eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına söyle: Evden çıkarlarken üstlerine vücutlarını iyice örten dış elbiselerini giysinler. Bu, onların iffetli bilinmelerini ve bundan dolayı incitilmemelerini daha iyi sağlar."
Yaşı ilerlemiş, yaşlı kadınlarla ilgili de Nûr Sûresi'nin 60. ayetinde mealen şöyle buyrulmaktadır: "Bir nikâh ümidi beslemeyen, çocuktan kesilmiş yaşlı kadınların zînetlerini, yabancı erkeklere göstermeksizin, dış elbiselerini çıkarmalarında, kendilerine bir vebal yoktur. Yine de dış elbiseli olmaları, kendileri için hayırlıdır. Allah işitendir, bilendir."
Mümin erkekler de diz kapağı ile göbek deliği arasını, erkek kadın fark etmez ayette sayılan yakınlarının dışındaki insanlara karşı korumaları ve örtmeleri gerekir.
ÖRTÜNME İLE İLGİLİ TEMEL EMİRLER
Bu bağlamda, tesettürle ilgili dinimizin temel emirleri şunlardır:
1. Erkekler ve kadınlar gözlerini haramdan korumalıdır.
2. Kadınlar, el, yüz ve ayaklar dışında kalan kısımlarını örtmelidir.
3. Kadınlar, başörtülerini, saçlarını, başlarını, boyun ve gerdanlarını iyice örtecek şekilde yakalarının üzerine salmalıdır.
Bu hükümler, Kuran, sünnet ve İslam âlimlerinin ittifakı ile sabittir.
İnanç haberleri için TIKLAYINIZ!
Kadın Aile haberleri için TIKLAYINIZ!
