İstanbul’un Deprem Gerçeği
Türkiye, deprem kuşağında bulunan bir ülke olarak ne yazık ki depremlerle sık sık yüzleşmek durumunda. Özellikle Marmara Bölgesi, yüksek deprem riski taşıyan bölgelerden biri olarak ön plana çıkıyor. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin yıkıcı etkileri hala hafızalardayken, daha yeni yaşanan Maraş merkezli depremler, Marmara Bölgesi'nin deprem gerçeğiyle tekrar yüzleşmemize neden oldu.
Uzmanlar, uzun süredir Marmara Denizi merkezli büyük bir depremin kaçınılmaz olduğunu ve bu depremin olası yıkıcı etkilerine karşı önlemlerin alınması gerektiğini vurguluyor. Ancak, Marmara Bölgesi'nin depreme hazırlıklı olup olmadığı ve bu konuda alınan önlemlerin yeterli olup olmadığı hala tartışma konusu.
Toplanma Alanları: Güvenli Bir Sığınak mı?
Deprem sonrası yaşamın devam edebilmesi için toplanma alanları büyük bir öneme sahip. İşte bu noktada, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun belirttiği gibi İstanbul'daki toplanma alanlarının sayısının artırılması ve kişi başına düşen alanın genişletilmesi adımı atıldı. Ancak, toplanma alanları gerçekten güvenli mi? İstanbul'daki bazı toplanma alanlarının etrafının binalarla çevrili olduğu bir gerçek. Bu durum, toplanma alanlarının işlevselliği ve güvenilirliği konusunda bazı soru işaretleri yaratıyor.
AFAD'ın Raporu: İstanbul Depremlere Ne Kadar Hazır?
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Mart 2022 tarihinde İstanbul için Afet Risk Azaltma Planı'nı yayınladı. Bu raporda, 7.5 ve üzeri bir deprem senaryosu üzerinden İstanbul'da meydana gelebilecek yıkıcı etkiler değerlendiriliyor. Rapora göre, İstanbul'da 34 bin konutun yanı sıra 10 ilde yıkım yaşanması tahmin ediliyor. Bakırköy, Avcılar ve Zeytinburnu ilçelerinin tamamı olumsuz etkilenecek. İstanbul Planlama Ajansı'nın raporu ise beklentileri daha da ürkütücü bir şekilde yansıtıyor. Rapora göre, beklenen büyük depremde yaklaşık 500 bin binanın hasar alması bekleniyor. En fazla hasar görecek ilçeler ise Bakırköy, Zeytinburnu ve Fatih olarak belirleniyor.
Depremin Riskli Alanları Hangileri?
İstanbul Planlama Ajansı'nın raporuna göre, deprem riski en yüksek olan alanlar, Avrupa Yakası'nda Haliç ile Küçükçekmece Gölü arasında kalan geniş bölgeyi, Bakırköy, Zeytinburnu ve Fatih ilçelerini içeren sahil hattını, nüfus yoğunluğunun fazla olduğu Bahçelievler, Güngören, Bağcılar, Esenler, Bayrampaşa ve Küçükçekmece ilçelerini kapsayan bir alanı içeriyor.
Güvenliğimiz Kendimize Bağlı
İstanbul'da yaşayan herkes için deprem gerçeği artık kaçınılmaz bir hale gelmiş durumda. Uzmanların uyarılarına kulak vermek ve afetlere karşı alınan önlemlere dikkat etmek, hem kendi güvenliğimiz hem de sevdiklerimizin güvenliği için büyük önem taşıyor. İstanbul'un depreme hazırlıklı olup olmadığı konusu, hepimizin sorumluluğu altında olan bir konu.