Kadir Gecesi, Kur'an-ı Kerim'in indirilmeye başlandığı gecedir.
Bu özel gece, sema kapılarının açıldığı, dua ve tövbelerin kabul edildiği, özel bir zaman dilimidir.
Kuran-ı Kerim'de Kadir Suresi ise bu mübarek gecenin özünü anlatan, Kadir Gecesi'nde okunması tavsiye edilen kıymetli surelerden biridir.
Kadir Gecesi, Kur'an-ı Kerim'de adı geçen tek gece olma özelliğini taşır.
Kadir Suresi'nin Arapça okunuşu
Kadir Suresinin Arapça okunuşu şöyledir:
Kadir Suresi'nin Türkçe okunuşu
Kadir Suresinin Arapça okunuşu Türkçe harflerle şöyledir: "İnna enzelnahü fii leyletil kadr. Ve ma edrake ma leyletül kadr. Leyletül kadri hayrün min el fi şehr. Tenezzelül melaiketü verruhu fiyha biizni rabbihim. min külli emrin selam. Hiye hatta matle'ıl fecr.
- İnnâ enzelnâhü fi leyle- ti’l-Kadr.
- Vemâ edrâke mâ leyletü’l-Kadr.
- Leyletü’l-Kadri hayrun min elfi şehr.
- Tenezzelü’l melâiketü verruhu fihâ bi izni Rabbihim min külli emr.
- Selâmün hiye hattâ metleı’l-fecr.
Kadir Suresi'nin Türkçe meali
Kadir Suresi Mekke döneminde inmiştir. 5 âyettir. Sûre, Kadir gecesini anlattığı için bu adı almıştır. Kadir kelimesi Arapça sözlükte; azamet ve şeref demektir.
Kadir Suresinin Türkçe meali şöyledir:
1. Biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik.
2. Bilir misin nedir Kadir gecesi?
3. Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır.
4. O gece melekler ve ruh, rablerinin izniyle her bir iş için iner dururlar.
5. O gece tan yeri ağarıncaya kadar esenlik doludur.
Kadir Suresi'nin açıklaması ve tefsiri
Kadir Suresinin Tefsiri şöyledir:
Kuran-ı Kerim Kadir gecesinden indirilmiştir. Bakara sûresi 185. âyette de Kur’an’ın Ramazan ayında indiği beyân buyrulur. Buradan Kadir suresinin Ramazan ayında olduğunu anlıyoruz.
Kuran-ı Kerim o kadar değerlidir ki, Kuran'ın indiği gece olan Kadir gecesi 1000 aydan daha kıymetli olmuştur. O gece yapılan dualar, işlenen sevaplar da 1000 kat daha kıymetlidir.
Kadir gecesinin bir ismi de, “mübârek gece”dir. Bu, onun hayrı bol, çok bereketli ve şerefli bir gece olduğunu bildirir.
Bu gece Allah Teâlâ’nın vereceği görevleri üstlenmek üzere melekler ve ruh yeryüzüne inerler.
Müfessirlerin çoğunluğuna göre 4. âyetteki “ruh”tan maksat Hz. Cebrâil’dir. Hz.Cebrâil meleklerden biri olmakla birlikte makamının yüksekliğini ve şanının yüceliğini göstermek üzere ayrıca zikredilmiştir.
Surede geçen Ruh kelimesine; “meleklerin ileri gelenleri, meleklerin dışında Allah’ın görünmez ordularından bir ordu, rahmet” vb. mânalar verenler de vardır.
5. âyette bu gecenin esenlik ve mutluluk gecesi olduğu ifade edilmiştir. Zira melekler gecenin başından itibaren şafak sökünceye kadar gruplar halinde inerek müminlere selâm verirler. Onlar için dua ve istiğfar ederler. Bu durum gecenin karanlığı çekilinceye kadar devam eder.
Kadir gecesinde Allah Teâlâ rahmân ismiyle tecelli etmekte, –Duhân sûresinin 4-6. âyetlerinden de anlaşıldığı üzere– bu tecelli en az bir yıl boyunca genel esenliğin devamını sağlamakta, düzeni ve dengeyi korumaktadır.
Duhan sûresinin ilk âyetlerinde şöyle buyrulur: “Hâ. Mîm. Gerçekleri açıklayan bu apaçık kitaba yemin olsun! Biz onu kutlu, şerefli ve bereket yüklü bir gecede indirdik.” (Duhân 44/1-3)
“O gecede, belli hikmetlere binâen Allah tarafından olmasına karar verilmiş her bir iş belirlenir. Tarafımızdan buyrulacak bir emir olarak” (Duhân 44/4-5)
Ramazanın son on gününe girildiğinde Hz. Peygamber dünyevî işlerden uzaklaşıp mescidde itikâfa çekilir, vaktini daha çok ibadet ve tefekkürle geçirirdi (Buhârî, “İ‘tikâf”, 1; Müslim, “İ‘tikâf”, 1-5).
Dolayısıyla müminler de Kadir gecesini ibadetle ve dualarla ihya etmelidirler. Hz. Âişe bu gecenin nasıl ihya edileceğini Hz. Peygamber’e sormuş, o da “Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni affet! de” şeklinde cevap vermiştir (Tirmizî, “Da‘avât”, 84).
Hz. Âişe (r.a.) der ki: Resûlullah (s.a.s.), Ramazan’ın son on gününde mescide çekilerek kendini ibâdete verir ve şöyle buyururdu: “Kadir gecesini Ramazan’ın son on günü içinde arayın!” (Buhârî, Leyletü’l-Kadr 3)
Kadir gecesinin Ramazan’ın son on günü içinde aranması tavsiye olunur. Bazı rivayetlerde, son on günündeki tek gecelerde, yirmi dördüncü gecesinde, yirmi yedinci gecesinde aranması da tavsiye edilir. Bir kısım sahâbîler, rüyâlarında Kadir gecesinin Ramazan’ın son yedi gecesinde olduğunu görmüşler ve bunu Allah Resûlü’ne bildirmişlerdi. Bunun üzerine Efendimiz (s.a.s.):“Kadir gecesiyle ilgili rüyâlarınızın, Ramazan’ın son yedi gecesi üzerinde toplandığını görüyorum. O hâlde Kadir gecesini arayan onu Ramazan’ın son yedi gecesinde arasın!” buyurdu. (Buhârî, Leyletü’l-Kadr 2, 3)
Kadir gecesinin ihyasıyla ilgili Allah Resûlü (s.a.s.)’in çok önemli uygulama ve tavsiyeleri vardır. Nebî (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Kadir gecesini, fazilet ve kudsiyetine inanarak ve sevabını yalnız Allah’tan bekleyerek ibâdet ve tâatle geçiren kimsenin geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Savm 6)
Hz. Âişe (r.a.), Peygamberimiz (s.a.s.)’e: “–Ey Allah’ın Rasûlü! Kadir gecesinin ne zaman olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl dua edeyim?” diye sorunca, Resûlullah (s.a.s.) şöyle cevap vermiştir: “«Allahım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin; beni affeyle!» diye dua et!” (Tirmizî, Deavât 84/3513)
Nitekim Resûlullah (s.a.s.), Ramazan ayı boyunca, diğer aylara nispetle daha çok ibâdet eder, Kadir gecesini ihyâ edebilmek için bilhassa son on gün, kendisini daha fazla ibâdete verirdi. Bu günlerde geceyi ihyâ eder, âilesini uyandırırdı. (Buhârî, Leyletü’l-Kadr 5)