Peygamber, Allah’ın buyruklarını ve öğütlerini muhataplara bildirmek üzere seçtiği elçidir. Tanımından da anlaşılacağı üzere, peygamberin temel görevi Rabbimizin emir ve buyruklarını insanlara iletmektir.
Ancak bu iletim/aktarım, iki durumu da beraberinde getirir. Buna göre peygamberlerin görevlerini “üç t” ile özetleyebiliriz: “tebliğ”, “tebyin” ve “temsil”. “Tebliğ” Allah’tan vahiy yoluyla gelen tüm bilgileri eksiksiz bir şekilde, olduğu gibi insanlara aktarmaktır.
Yukarıda da ifade edildiği gibi, peygamberlerin seçilme gerekçesi tebliğdir. Rabbimiz, Kur’an’da bu temel görevi Peygamberimize hitaben şöyle ifade eder.
“Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan, O’nun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun.” (Mâide, 5/67)
“Tebyin” insanlara tebliğ edilen ilahî buyrukların, gerek tiği yerlerde, açıklanmasıdır. Peygamberler, hitap ettikleri insanların bilgi ve anlayış seviyelerinin farklı olmasından dolayı, pek çok konu ve detayı açıklamak durumunda kalmışlardır.
Nitekim bu görev de Kur’an’da şöyle zikredilmiştir. “İnsanlara indirdiklerimizi kendilerine açıklaman için ve (ola ki üzerinde) düşünürler diye sana da uyarıcı kitabı indirdik.” (Nahl, 16/44)
“Temsil”ise ilahî yönlendirmelerin tamamının bilfiil uygulanması, insanlara örneklik sunulmasıdır. Peygamberimiz ashabına “Namazı benden gördüğünüz gibi kılın.”, (Buhârî, Ezân, 18)
“Hac ibadetlerinin gereklerini benden öğrenin.” (Müslim, Hac, 310) buyurarak kendisini örnek almalarını istemiştir.