Arapçadan dilimize geçen ve yüzyıllardır kullanılan "lanet" kelimesinin kökeni, anlamları ve günlük kullanımlarına dair her şey bu yazımızda...

Günlük konuşmalarımızda sıkça karşılaştığımız "lanet" kelimesi, aslında ne anlama geliyor?  Bu kelimenin kökeni, anlamı ve kullanımı hakkında pek çok soru var. Bu haberimizde, lanet sözcüğünün dilimizdeki yolculuğunu ve bugünkü anlamlarını derinlemesine inceliyoruz.

israil lanet olsun (1)

Lanetin Kökeni ve Anlamı

Lanet Kelimesinin Etkileyici Kökeni

Lanet kelimesi, Arapça kökenli bir sözcük olup, Türkçeye geçiş yaparak köklü bir yer edindi. Peki, bu kelimenin literatürdeki yeri ve önemi ne zaman başladı?

Lanet kelimesi ile eşanlamlı pek çok sözcük vardır. Bunlar ise, beddua, kargış, uğursuz, meşum, lain, şom ve intizardır.

TDK'ya göre Lanetin iki farklı anlamı vardır. Bunlar ise,

1- Birine edilen beddua 

2-Allah'ın merhametinden yoksun kalma

 Lanet, uğursuzluk ve kişinin şansının ters gitmesi anlamına gelir. 

Lanet olsun kelimesi ise, genellikle insanların bir şeye çok sinirlendiğinde ya da üzüldüğünde, istediği bir şey gerçekleşmediğinde söylenen bir kelime.

israil lanet olsun (2)

Lanet Sözcüğünün Günlük Hayattaki Yeri

"Lanet Olsun" İfadesinin Arkasındaki Duygular

Öfke, hayal kırıklığı ya da üzüntü gibi güçlü duygularla sıkça ifade edilen "lanet olsun" sözü, aslında ne anlama geliyor? Bu ifade, dilimizde nasıl bir yer ediniyor?

"Allah'ın lütfundan ve inayetinden mahrum olmaya lanet denir." - Türk Dil Kurumu

abd yahudi (3)

Lanet Ne Demek?

Cevap: Allah’ın Merhametinden Yoksun Olma, Kötü, Berbat, Çok Kötü, Bir İlenme Sözü

Lanet Etmek Ne Demek?

Cevap: İlenmek, Kötülüğünü İstemek

Lanet Okumak Ne Demek?

Cevap: Bir Kimsenin Allah’ın Merhametinden Yoksun Kalmasını Dilemek, kötülüğünü ve zarar görüp ceza almasını istemek

Lanet Olsun! Ne Demek?

Cevap: Öfke Veya Kini İfade Etmek İçin Kullanlan Bir İlenme Sözü

Lanet Olsun Neden Denir?

Lanet olsun deyimi bazen "kötü oldu" anlamında kullanılırken bazen de "ne olursa olsun" anlamında da sıkça kullanılır.

yahudiler (7)

Diyanet Ansiklopedisi'ne göre lanet

Sözlükte “kovmak, uzaklaştırmak, iyilik ve faydadan mahrum bırakmak” anlamındaki la‘n kökünden türemiş bir isim olup dinî bir terim olarak Allah’ın bağış ve merhametinden uzak bırakılmayı ifade eder. Aynı kökten türeyen mel‘ûn ve laîn kelimeleri “kovulmuş” mânasına gelir. 

Allah’ın rahmetinden uzaklaştırıldığı için şeytan laîn veya mel‘ûn olarak da anılır. Lânetleme Allah tarafından olursa “dünyada iyilik ve hidayetten, âhirette lutuf ve merhametten mahrum bırakma”, insan tarafından olursa “küfür, sövme, hakaret, beddua” anlamına gelir.

Diğer taraftan lânet kelimesinin mümin kişi hakkında kullanılması durumunda “Allah’ın o kişiyi iyi ve sâlih kimselerin mertebesinden uzaklaştırması, işlediği günah ölçüsünde cezalandırması” şeklinde mecazi bir mâna ifade edeceği de belirtilmiştir.

Eşine zina isnadında bulunan, ancak bu hususta yeterli sayıda şahit getiremeyen kocanın hâkim huzurunda karısıyla karşılıklı yeminleşerek lânetleşmesi usulü (en-Nûr 24/6-9) İslâm hukukunda liân terimiyle ifade edilir.

yahudiler (1)

KURAN-I KERİM'DE LANET

 Kur’ân-ı Kerîm’de kırk bir yerde geçen lânet kavramı “hakaret” (el-A‘râf 7/38), “beddua” (el-Bakara 2/159), “Allah’ın rahmetinden uzaklaştırma” (meselâ bk. el-Bakara 2/88; el-Mâide 5/78; el-Ahzâb 33/57) anlamlarında kullanılmıştır.

Bu âyetlerde Allah’ın kâfirlere, münafıklara, zalimlere, dinî konularda yalan söyleyenlere, kasten adam öldürenlere, akrabalık bağlarını koparanlara, iftiracılara ve bozgunculuk yapanlara lânet ettiği, onlara kötü bir varış yeri olarak cehennemi hazırladığı (el-Feth 48/6) bildirilir.

Ayrıca şeytan (Sâd 38/78), Âd kavmi (Hûd 11/60), Hz. Mûsâ’ya ve Tevrat’ın hükümlerine karşı gelen yahudiler (el-Mâide 5/13, 64, 78), Firavun ve beraberindekiler de (el-Kasas 28/42) lânetlenenler arasında zikredilmiştir.

gazze filistin israil gazeteci  (10)

HADİS-İ ŞERİFLERDE LANET

Hadislerde de lânet kelimesinin hem “Allah’ın rahmetinden mahrum bırakılma” hem de “beddua” mânalarında geçtiği görülmektedir.

Hırsızlık, eşcinsellik, faizcilik, ana babaya karşı gelme gibi büyük günahları işleyenlere Allah ve resulünün lânet ettiği belirtilmektedir.

Ayrıca İslâm’a ve müslümanlara düşman olanların (Buhârî, “Feżâʾil”, 12), atış tâliminde canlı hayvanı hedef olarak kullananların, arazi sınırlarını değiştirenlerin, karaborsacılık yapanların (Buhârî, “Ẕebâʾiḥ”, 25; İbn Mâce, “Ticârât”, 6) lânetlendiği bildirilmiştir.

Hadislerde lânete konu olan hususların genellikle toplum düzenini, insanlar arasındaki huzur ve güveni bozan, dinî ve ahlâkî çöküntüye sebep olan veya bunlara zemin hazırlayan davranışlar olduğu anlaşılmaktadır.

Bununla birlikte Hz. Peygamber’in beddua ve lânet okumaktan kaçındığı, ashabına da bu yönde tavsiyelerde bulunduğu görülmektedir (meselâ bk. Buhârî, “Edeb”, 44; Ebû Dâvûd, “Edeb”, 45).

Nitekim Resûl-i Ekrem bir mümine lânet etmenin onu öldürmek demek olduğunu belirtmiş, kendisinden bazı kişi ve kabilelere lânet etmesi istendiğinde bunu kabul etmemiş (Müslim, “Birr”, 87), hayvanlara lânet etmeyi de yasaklamıştır (Müslim, “Birr”, 80).

gazze filistin israil gazeteci  (2)

WhatsApp’ta Genç Gazete kanalını takip edin:

https://whatsapp.com/channel/0029Va9sUvv7YSdBkk9nnX0G

KANALI TAKİP ETMEK İÇİN TIKLAYIN

NASIL TAKİP EDEBİLİRSİNİZ ?

Eğer bu yazıyı mobil web tarayıcıdan ya da uygulamadan okuyorsanız BURAYA tıklayarak abone olabilirsiniz.

Whatsapp İhbar Hattımıza haber göndermek için;

0532 696 30 57

Editör: Haber Merkezi