Merhabalar, sevgili okurlarım!

Geçen hafta “Buski’de neler oluyor?” dedik.

Ama bu arada İnegöl de neler olmadı ki!

Çek, senet, para, faiz, tefecilik,  bildiğimiz  yada bilmediğimiz daha bir çok şey…

İki gündür İnegöl operasyonlarla sarsılıyor.

Bir çoğunuz bu haberleri sabah televizyonlarınızı açtığınız gibi İçişleri bakanımızın ağzından duydunuz.

Bakanımız İnegöl'deki operasyon için açıklama yaptı.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın açıklamasına göre; Bursa İl Jandarma Komutanlığı'nın 4 ilde yürüttüğü operasyonla tefecilik, yağma ve dolandırıcılık suçlarından 35 şüpheli yakalandı. Operasyon kapsamında milyarlarca TL değerinde gayrimenkul ve çok sayıda şirkete el konuldu.

Özelikle,

Bakanımızın “İnegöl Merkezli” diye açıkladığı operasyonlar, herhalde birkaç gün daha devam edecek

Peki, bir İnegöllü olarak bunları duymak hoşumuza mı gidiyor, tabi ki hayır.

Artık İnegöl İsmi, mobilya ve köftesinden sonra çetelerle mi anılacak?

Diğer şehirlerdeki insanlar İnegölü konuşuyor.  Bu kadar lüks araba nasıl alınıp satılıyor ?

Bu çekler kime, nasıl yazılıyor ?

Kimler, kimlerin malına, hakkına çöküyor?

Sorular, sorular…

Ama şunu biliyorum ki  bu soruların hepsinin cevabı belli. 

İnsan aç gözlülüğünün sonuçlarını yaşıyor.

Kanaat eden, çalışan, üreten insanların bu duruma düşürülmemesi gerekiyor,

İsteseniz de istemeseniz de bu şehirde yaşayan, ticaret yapan,  üreten  insanlar, bu tür olaylardan olumsuz etkileniyorlar.

İnegöl’ün kanaat önderlerinin birçok konuda insanları uyardıkları gibi bu açgözlülüğü bırakıp, sadece işlerine odaklanmaları konusunda, bir çok iş adamamızı,  esnafımızı, memurumuzu uyarması gerekmiyor mu?

O zaman biz de buradan hatırlatmamızı yapalım;

Bu kadar kısa bir dünya hayatı için bu kadar üç kağıt, bu kadar hak yeme, bu kadar pervasızlık olmaz,

Artık kendinize gelin ve işinize bakın!

Tekrar görüşmek üzere

Editör: Fırat Çelik