Dolandırıcılık hikayeleri her zaman dikkat çeker, ama Sülün Osman gibisi gerçekten az bulunur. İstanbul’un sokaklarında büyük vurgunlar yapan bu dolandırıcı, zekası ve cesaretiyle köprüleri, meydanları, hatta saat kulelerini sattı. Peki, bu adam nasıl oldu da insanları bu kadar kolay kandırabildi? İşte Sülün Osman’ın sıra dışı hikayesi!
İlk Dolandırıcılığı Ev Sahibini Kandırmaktı!
Sülün Osman’ın gerçek adı Osman Ziya Sülün. 1923 yılında İstanbul’da doğdu. Onun dolandırıcılık kariyeri ise ev sahibiyle başladı. Kirada oturduğu evde yıllarca kira ödemeden kalmayı kaçarak bir şeyler uydurarak başardı. Bu numaradan sonra onu tanıyanlar "Sülün Osman" demeye başladı..
Saat Kulesi, Meydan, Köprü... Satmadığı Yer Kalmadı!
Sülün Osman, İstanbul’a yeni gelen ve şehri bilmeyen insanları hedef alıyordu. En bilinen numaralarından biri, Dolmabahçe Saat Kulesi’nin önünde bekleyip saat ayarlayan insanlardan "ayarlama parası" istemekti. Bu da yetmezmiş gibi, saat kulesini satmaya bile kalkıştı!
Ayrıca, Taksim Meydanı’na gelen insanlardan "ayak bastı parası" alarak birçok kişiyi kandırdı. İstanbul’da satmadığı meydan, köprü ve saat kulesi kalmamıştı. Zekası ve ikna kabiliyeti sayesinde, insanlar gerçekten bu yerlerin ona ait olduğuna inanıyordu.
Galata Köprüsü’nü Satarken Yakalandı!
Sülün Osman’ın belki de en ünlü dolandırıcılığı, Galata Köprüsü’nü satmaya çalışırken yakalanması oldu. Olayı fark eden bir polis memuru onu suçüstü yakaladı. Ancak Osman’ın tepkisi yine zekiceydi:
"Memlekette Galata Köprüsü’nü satın alacak insanlar olduğu sürece, ben bu köprüyü satarım!"
Sülün Osman’ın Mantığı Şöyleymiş;
Sülün Osman’a göre o sadece kendisini dolandırmaya çalışanları kandırıyordu. Bir röportajında, "Benim dolandırdığım insanlar aslında beni dolandırmaya çalışıyordu." demişti. Ona göre, karşısındaki insanlar açgözlülük yaparken onun tuzağına düşüyorlardı. Osman’a göre, saf olmayan biri dolandırılmayı hak ediyordu.
Tövbe Etti Ama..
Hapishaneye girdikten sonra Sülün Osman, dolandırıcılığı bıraktığını ve bu işlere tövbe ettiğini açıkladı. Ancak onun zekası ve ustaca yürüttüğü dolandırıcılık hikayeleri, halk arasında unutulmadı. Kemal Sunal bazı filmlerinde onun maceralarından ilham aldı. Türkiye’nin efsane dolandırıcısı olarak tarihe geçti.
1984 yılında, Beyoğlu’nda kaldığı bir otel odasında kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Kimlik taşımadığı için kimsesizler mezarlığına gömüldü. Ancak dolandırıcılık dünyasında yarattığı etki, bugün bile konuşulmaya devam ediyor..