Tüm bunları tasarlarken youtubede bir konuşmaya denk geldi. Sanki kendisinden bahseder gibiydi konuşmacı. Önce günah kelimesiyle ilgili kavramlar söylendi: haram, kötülük, necis... Sonra güncel bir tamlama eklendi: kırmızı çizgi...

Günahlar kırmızı çizgimizdir. Çok iyi bir slogan. Hatip konuştukça ardındaki ekramdaki sunum da akıyordu.

Günahın kaynağı nefistir, kötü arkadaştır, yakın ve uzak çevredir. Sevabın kaynağı ise fıtrattır, iyi arkadaştır, yakın ve uzak çevredir.

Sonra çok çarpıcı bir soru yansıdı ekrana. Günahı mı, yoksa sevabı mı işlemek daha zordur?

Hiç düşünmeye gerek var mı? Bu çağda her yandan günah sağnak sağnak yağarken biraz komik bir soru gibi geldi bu.

Konuşmacı kişinin yetişmesine göre değişir.Yaratıldığı fıtrattan başlayalım bulunduğu ortam, yetiştiği çevre, aldığı eğitim, donandığı ilim günahın işlenmesini zorlaştırır deyip bir rüyaya bağladı cümleyi.

Bir sahabe çok ağır bir taşı kaldırmak istemiş, çok zorlamış lakin sonunda kaldırmış.

Sonra üstüne aynı büyüklükte bir taşı daha koymuş ve az zorlama ile kaldırmış. Ardında aynısından bir tane daha koymuş ve hiç zorlamadan kaldırmış rüyasında.

Bunun yorumunu Sevgiliye (sav) sorunca "Bu müslümanın günah işlemesine benzer" demiş. İlki zordur yapınca arkası gelir manasında.

Konuşmacı, günümüzde günah kelimesini kullanmadan "içinden geldiğince", "nasıl arzuluyorsan" gibi cümlelerle üstü örtülü teşvik edildiğinden bahsetti. insan yalnız kalınca şeytan daha çok etkili olur.

Cemaat/topluluk halinde iken o kadar yaklaşamaz. Allah'ın rahmeti cemaat üzerindedir. Toplumun belli ahlaki kuralları vardır. Bunlar günah kapısını sıkıca kapatır.

Günahı tetikleyen ve engelleyen sebepleri de açıklarken pek fark yoktur, dedi. Bir fotoğrafın negatifi ve pozitifi gibi. Lakin güçlü bir iman, hakkıyla karanılmış tevhid inancı sapasağlam durur.

"Günahın küçük veya büyük oluşuna bakma kime karşı işlediğine bak" sözü ile sarsıldı genç.

Tecrübe etmek istediği günah psikolojisinden yavaş yavaş vazgeçmeye niyetlendi. "Günah işlendiğinde kalbe siyah bir nokta konur, tövbe edildiğinde o nokta silinir" cümlesi de dokundu yüreğinin bam teline.

Ardından yüz adam öldüren adamın tövbesi için verilen tavsiyeyi kulağına küpe diye taktı.

"Sen buralarda durma falanca beldeye git orada iyi insanlar var" bir de Rahmanın "Düşmanlık ve günahta yardımlaşmayın iyilik ve takvada yardımlaşın" emri de gönlüne oturunca Amerikayı tekrar keşfetmeye gerek yoktu.

Gidip de dönenlerden sorulabilirdi öğrenilecek şeyleri, dedi. Hatta günah psikolojisini, tövbekarları dinleyerek de fark edebiliriz, diye düşündü.