"Sonra (Muhammed'e) yaklaştı, derken daha da yaklaştı. O kadar ki iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu." (NECM 8, 9.)

Peygamberlerden bir kısmı dünya dışına çıkmış ve uzayda yolculuk yapmışlardır. Bu Peygamberlerin ilki Hz.Adem'dir. Hz.Adem, Hz.Havva annemizle birlikte dünya dışından getirilerek, dünya semasından dünyaya indirilmişlerdir. Uzayda yani dünya dışında yolculuk yapan Peygamberlerin sonuncusu Hz.Muhammed Mustafa'dır. (s.a.v)

Resulullah Efendimiz (s.a.v) İsra olayında, insanoğlunun sahip olduğu ve olabileceği en hızlı ulaşım vasıtasılarından daha hızlı ve donanımlı, Burak olarak isimlendirilen bir araçla Mekke'den Kudüs'e yolculuk yapmıştır.

Yolculuğun ikinci aşamasında, Miraç olayında, insanoğlunun sahip olduğu ve olabileceği uzay araçlarından daha üstün teknoloji ve donanıma sahip bir vasıtayla gökyüzüne yükselmiş, dünya atmosferinin dışına çıkmış, ay yolculuğu ve güneş galaksisi başta olmak üzere yıldızlar ve galaksiler arası uzay yolculuğu yapmış ve kainatın bilinmeyen sırlarına ulaşmıştır.

UZAY YOLCULUĞU

İşte Necm Suresi, yani yıldız suresi Resulullah Efendimiz'in (s.a.v) bu uzay yolculuğuna dairdir. Bu kainat yolculuğunda Meleklerin en büyüğü Hz.Cebrail, Resulullah Efendimiz'e rehberlik ve yol arkadaşlığı yapmıştır.

Hz. Abdullah İbn Mes'ud'un (r.a) rivayetine göre; Rasulüllah Efendimiz (s.a.v), insan suretine de girebilen Hz.Cebrail'i, melek suretinde iki defa görmüştür. Birincisinde dünyada, vahyin ilk günlerinde Hz.Cebrail Mekke'de ufku kaplamıştı. İkincisinde; Miraç yolculuğunda, Hz.Cebrail, Resulullah Efendimiz'e (s.a.v) melek suretinde eşlik etmişti.

Bir yay düşünün. Yay kirişi ile yayın tutacak yeri arasındaki uzaklığı ne kadar olur? O kadar yakın...İki yay arası kadar ifadesi burada yakınlığa teşbihtir. Hz.Cebrail, melek suretinde bu derece yaklaştı Resulullah Efendimiz'e... (s.a.v)

SÜREYYA YILDIZI

Elmalı Hamdi Yazır tefsirinde iki yay kavramını şöyle açıklar: "Araplar cahiliye döneminde bir ittifak kurmak üzere anlaşacakları zaman iki yay çıkarır, birini diğerinin üzerine koyarak ikisinin kabını birleştirirler, sonra da ikisini beraber çekip onlarla bir ok atarlardı. Bu, onlardan birinin razı olacağı şeye diğerlerinin de razı olacağını, birisini kızdıran şeyin diğerlerini de kızdıracağını ifade eden bir birlik antlaşmasıydı ve aksi mümkün olmayacak tarzda söz birliği ettiklerini gösteriyordu. Bu anlamda kab, miktar manasına değil, üst üste gelen iki yayın birlik manzarasını gözler önüne seren kabza ile kiriş arası demektir. Görülüyor ki bu mana, hem diğerinden daha fazla bir yakınlık tasvir etmekte, hem de manevi bir yakınlığı göstermektedir."

Necm Suresi, bir yıldıza yapılan yeminle başlar. Bu yıldız hangi yıldızdır? Alimlerimizin bu konuda farklı görüşleri var. Bu görüşlere göre bu yıldız; Süreyya yıldızı veya Zühre yıldızıdır.

Vakıa Suresi de yıldızlara dikkat çeker: "Hayır! Yıldızların yerlerine yemin ederim ki, Bilirseniz, gerçekten bu, büyük bir yemindir." (Vakıa 75-76)

(YARIN DEVAM EDECEK İNŞALLAH!)