"Şayet yeryüzündeki ağaçlar kalem, deniz de arkasından yedi deniz katılarak (mürekkep olsa) yine Allah'ın sözleri (yazmakla) tükenmez. Şüphe yok ki Allah mutlak galip ve hikmet sahibidir." (LOKMAN SURESİ 27)

Göklerde ve yerde olan herşey Allah'ındır. Mülkün sahibi Allah'tır. O'nun hiçbir şeye ve hiç kimseye ihtiyacı yoktur.

Yeryüzündeki bütün ağaçlar kalem olsa, bütün denizler de mürekkep olsa Allah'ın sözlerini ve mülkünü yazmak için bunlar kullanılsa, denizler yetmedi 7 deniz daha eklense, kalem tükenir, mürekkep tükenir, Allah'ın sözleri ve mülkü yazmakla tükenmez.

Bunda mübalağa yok. Sanatlı bir söz de değildir bu. Gerçeğin ta kendisidir. Sadece dünyadaki Allah'ın mülkü saymakla bitmez. Yazıp kaydetmek mümkün olmaz. Kainattaki Allah'ın diğer kelimelerini ve mülkünü varın siz düşünün.

Ayet-i Kerime'de geçen "7 deniz" ifadesi çokluğu ifade eder. Allah'ın hazinesi o kadar çoktur ki yazmaya mürekkep yetmez.

Resulullah Efendimiz'in (s.a.v), "Mu'min, bir bağırsağı; kafir ise yedi bağırsağı ile yer" Hadis-i Şerif'inde geçen 7 sayısı da çokluk anlamında kullanılmıştır.

Bu mesajı veren diğer Ayet-i Kerime'de Kehf Suresi 109. Ayet-i Kerime'dir: "De ki: Rabbimin sözleri için derya mürekkep olsa ve bir o kadar da ilave getirsek dahi, Rabbimin sözleri bitmeden önce deniz tükenecektir."

Bu Ayet-i Kerime'de de geçen Allah'ın sözlerinden maksat, O'nun mülkü, ilim ve hikmetidir. Allah Teala'nın mülkü, ilim ve hikmeti sınırsızdır. İnsanoğlunun bunları saymaya ve yazmaya gücü yetmez.

İnsanoğlu kainatın büyüklüğü karşısında acizdir. Bütün bilimsel gelişmelere rağmen uzay hakkında bilinenler, çöldeki bir kum tanesi kadar bile değildir.

Allah'ın kudreti ve mülkü karşısında neyi bildiğimizi iddia edebiliriz ki?

Rebi' İbn Enes der ki: "Bütün kulların ilmi bir araya gelse, Kulların ilmi, Allah'ın ilminin yanında bütün denizlerdeki bir damla bile değildir."

Mekkeli Müşrikler kendi söz ve şiirlerine çok güveniyorlardı. Resulullah Efendimiz'e (s.a.v) gelen Ayetler için; "Bu sözleri çok geçmez biter." Demişlerdi. Bunun üzerine "Allah'ın sözleri yazmakla tükenmez." Ayet-i Kerimesi nazil oldu.

Sadece ruh konusunda bile insan ne kadar acizdir.İnsanoğlu tüm teknolojik gelişmelere karşı ruh hakkında ne bilmektedir?

Ehl-i Kitap bilginleri, Resulullah Efendimiz'e (s.a.)'e "Ruh" hakkında soru sormuşlardı. Bunun üzerine Cenab-ı Hak "Sana ruhu sorarlar. De ki: Ruh Rabbimin emrindendir. Size ilimden pek az bir şey verilmiştir." (İsra, 17/85) ayetini indirdi.

İbn Abbas'tan yapılan rivayete göre; Yahudi hahamlan Medine'de Rasulüllah Efendimiz'e (s.a.v): Ey Muhanımed, "Size ilimden ancak çok az bir şey verilmiştir." sözüyle sen bizi mi, yoksa kendi kavmini mi kasdediyorsun? Sana gelenler içinde bize her bir şeyin açıklamasını ihtiva eden Tevrat'ın verildiğini okumuyor musun? dediler de, Allah Rasulü (s.a.): Şüphesiz bu, Allah'ın ilmine göre azdır. Sizin sahib olduğunuz ilim, size yetecek miktardadır." buyurdu. Bu olay üzerine Allah Teala; «Şayet yeryüzündeki ağaçlar kalem olsa...» ayetini indirdi.

Bazıları Ayet-i Kerime'de geçen "7 deniz" ifadesinden hareketle, kainatın etrafının 7 büyük deniz tarafından kuşatıldığını söylemişlerdir. Bu tespitin kaynağı İsrailiyattır.

Yine bu Ayet-i Kerime'den dünyada 7 büyük deniz olduğu sonucunu çıkaranlar da olmuştur.Nitekim Orta çağ Arap coğrafyalarında "Yedi Deniz" deyiminin kullanıldığı görülmektedir.

Piri Reis, bu Yedi Denizi şöyle saymıştır: Güney Çin Denizi, Bengal Körfesi, Kızıl Deniz, Akdeniz, atlas Okyanusu, Umman Denizi, Basra Körfezi. "Yedi Deniz" deyimini Ömer Hayyam'da kullanmıştır. Bu deyim, Batı eserlerinde yer bulmuştur.

Günümüzdeki isimlendirmeleri dikkate alarak şu 7 büyük denizi sayabiliriz: 1-Kuzey Buz Denizi, 2-Kuzey Atlas Okyanusu, 3-Güney Atlas Okyanusu, 4-Kuzey Büyük Okyanus, 5-Güney Büyük Okyanus, 6-Hint Okyanusu, 7-Antarktika Denizi

Ancak Akdeniz, Karadeniz, Kızıldeniz, Umman Denizi gibi bir çok denizi daha saymak mümkün.