Kendisine silah doğrultan bir terör örgütüne üye olan (Mahkeme kararıyla) kişiler sırf gazetecilik mesleğinde diye, onlara karşı adalet işletilmeyecek miydi?

ADALET hak edene hak ettiğini vermektir, kanunlara göre suç işleyenlere ceza verilmesi adaletin gereğidir.

Adalet demek suçlulara dokunmamak demek değildir.

Halkı sokağa çağırmış, isyana davet etmiş, onlarca insanın ölümüne neden olmuş, devleti PKK terör örgütü ile tehdit etmiş.

Tekrar aynı nakarat: 'Özgürlük yok, demokrasi yok'... Bunları yapan kişi siyasetçi diye, gazeteci diye yargılanmasa mıydı?

Ödül mü verilseydi? Sizin özgürlükten, demokrasiden anladığınız bu mu?

Adam önüne gelene iftira atıyor, küfrediyor, hakaret ediyor, yalan haber yapıyor, hesabı sorulunca özgürlük kavramının arkasına saklanıyor, gazeteci diye hesap sorulmasın isteniyor.

Bir başkası terörü övüyor, 'KATİL DEVLET' diyor mahkeme ceza verince 'adalet yok, baskı var siyasetçilere' diyerek, yine başlıyorlar aynı KARGA GÜLDÜREN nakaratı söylemeye.

Birileri teröre destek verdiği için yargılanıp hapse yollanıyor; "onlar seçilmiş vekillerdi, seçilmiş belediye başkanlarıydı"denilerek adeta, "bırakın terör örgütünü desteklesinler, sonra o teröristler gelsin askerimizi polisimizi şehit etsinler, önemli değil" diyorlar.

Bu nasıl bir kafadır anlamak zor.

Kanunda terör, casusluk, küfür, hakaret, iftira, suçu ve suçluyu övmek, teröre destek olmak, halkı isyana teşvik etmek suç mudur?

Cevap: suçtur.

Suçluları cezalandırmak devletin görevi ve adaletin gereği midir? Evet. Herhangi bir kesimin kanunlar önünde bir ayrıcalığı var mıdır? Hayır, kanunlar önünde herkes eşittir.

Bazı meslekleri yapanlar için, SUÇ İŞLEME ÖZGÜRLÜĞÜ diye bir özgürlük çeşidi mi var? Kesinlikle hayır. O zaman nedir bu suç sevdası, nedir bu suçlu sevgisi, nedir bu saçmalık?

Kendilerini üstün halkı 'zenci' gören, üstün oldukları için istediğini yapabileceğini ve kendilerine hesap sorulmayacağını zannedenler, mahkemelerde yargılanıp ceza alınca ortalığı ayağa kaldırmaya çalışanlar bilsinler ki; burası muz cumhuriyeti değil Türkiye Cumhuriyeti.

Herkes; devletin varlığına, milletin egemenliğine saygı duymalı. Herkes her vatandaşın eşit ve kanunların herkes için geçerli olduğunu unutmamalı.

Herkes, herkesin özgürlüklerine saygı duymalı, hiç kimse kanunlara ve devlete meydan okumamalı. Meydan okuyorsa da hesabı sorulunca ağlayıp sızlamamalı.

Mehmet Arif SELİM