Kuran'da geçen Duaların önemi
Kur'an-ı Kerim'de yer alan dua ayetleri, insanların Allah'a yönelmelerini, O'na yalvarmalarını ve O'ndan yardım dilemelerini öğütler. Bu ayetler, tesbih, hamd, şükür, istiâne, istiâze, tazarru, tövbe ve istiğfar gibi konuları kapsar. Örneğin, Allah Teâlâ Bakara suresinde şöyle buyurur:
"Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara): 'Ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm.'…" (el-Bakara, 2/186)
Her namazda okunan dua: Fâtiha Suresi
Fâtiha suresi, dua metinlerinin en güzel örneklerinden biridir. Ayetlerde Allah'a hamd edilir, O'na kulluk edilir ve doğru yola iletilme dileği ifade edilir:
"Rahmeti sonsuz, merhameti tükenmez olan Allah'ın adıyla. Bütün övgüler, âlemlerin Rabbi olan Allah'a yaraşır. O, sonsuz merhametiyle lütuf ve ihsanda bulunan, rahmetiyle her şeyi kuşatandır. Hesap gününün tek hâkimidir. (Rabbimiz) yalnız Sana kulluk eder ve yalnız Senden yardım dileriz. Bizi doğru yola ulaştır. (Hidâyete erdirerek) nimet verdiğin kimselerin yoluna; gazaba uğrayanların, ya da sapıtanların yoluna değil." (el-Fâtiha, 1/1-7)
Hz. Peygamber'in(s.a.s.) en çok okuduğu dua
Bakara suresinin 201. ayeti, dua olarak en çok okunan ayetlerden biridir:
"…Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver; bizi cehennem azabından koru."
Hz. Peygamber (s.a.s.) dua ederken sıkça bu ayeti okumuş ve okunmasını tavsiye etmiştir. Ayrıca, Bakara suresinin sonundaki dualar her gece okunması tavsiye edilen dualardandır:
"…Rabbimiz! Unutur ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme! Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın! Kâfirler toplumuna karşı bize yardım eyle!" (el-Bakara, 2/286)
Peygamberlerin (a.s) Duaları
Kur'an-ı Kerim'de Hz. Âdem, Hz. İbrahim, Hz. Lût, Hz. Yûsuf, Hz. Şuayb, Hz. Mûsâ ve diğer peygamberlerin duaları yer alır. Örneğin, Hz. Âdem ve Hz. Havva'nın bağışlanma dileği şu şekildedir:
"…Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz." (A'râf, 7/23)
Kur'an-ı Kerim'de Geçen Peygamber Duaları
1. Hz. Adem (a.s.) ve Hz. Havva’nın Duası
Okunuşu: قَالَا رَبَّـنَا ظَلَمْنَٓا اَنْفُسَنَا وَاِنْ لَمْ تَغْفِرْ لَنَا وَتَرْحَمْنَا لَنَكُونَنَّ مِنَ الْخَاسِرٖينَ
Anlamı: "Dediler ki: “Ey rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz, bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz!” (A’raf, 23)
2. Hz. İbrahim (a.s.) ve Hz. İsmail (a.s.)’in Kâbe'nin Temellerini Yükselttikleri Esnada Yaptıkları Dualar
Okunuşu: وَاِذْ يَرْفَعُ اِبْرٰه۪يمُ الْقَوَاعِدَ مِنَ الْبَيْتِ وَاِسْمٰع۪يلُۜ رَبَّنَا تَقَبَّلْ مِنَّاۜ اِنَّكَ اَنْتَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُ
Anlamı: "Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur! Şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin." (Bakara, 127)
Okunuşu: رَبَّنَا وَاجْعَلْنَا مُسْلِمَيْنِ لَكَ وَمِنْ ذُرِّيَّتِنَٓا اُمَّةً مُسْلِمَةً لَكَۖ وَاَرِنَا مَنَاسِكَنَا وَتُبْ عَلَيْنَاۚ اِنَّكَ اَنْتَ التَّوَّابُ الرَّح۪يمُ
Anlamı: "Rabbimiz! Bizi sana teslim olmuş kimseler kıl. Soyumuzdan da sana teslim olmuş bir ümmet kıl. Bize ibadet yerlerini ve ilkelerini göster. Tövbemizi kabul et. Çünkü sen, tövbeleri çok kabul edensin, çok merhametli olansın." (Bakara, 128)
3. Hz. İbrahim (a.s.)’in Hacer Annemizi ve Oğlu İsmail’i Mekke’ye Bıraktığı Esnada Yaptığı Dua
Okunuşu: وَاِذْ قَالَ اِبْرٰهٖيمُ رَبِّ اجْعَلْ هٰذَا الْبَلَدَ اٰمِناً وَاجْنُبْنٖي وَبَنِيَّ اَنْ نَعْبُدَ الْاَصْنَامَؕ
Anlamı: “Rabbim! Bu şehri güvenli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut." (İbrahim, 35)
Okunuşu: رَبِّ اجْعَلْنٖي مُقٖيمَ الصَّلٰوةِ وَمِنْ ذُرِّيَّتٖيࣗ رَبَّـنَا وَتَقَبَّلْ دُعَٓاءِ
Anlamı: "Rabbim! Beni namaza devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da böyle kimseler yarat. Rabbimiz! Duamı kabul eyle." (İbrahim, 40)
Okunuşu: رَبَّـنَا اغْفِرْ لٖي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِنٖينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ
Anlamı: "Rabbimiz! Hesap görülecek günde, beni, ana-babamı ve inananları bağışla.” (İbrahim, 41)
4. Hz. İbrahim ve Onunla Beraber İman Edenlerin Duaları
Okunuşu: رَبَّـنَا عَلَيْكَ تَوَكَّلْنَا وَاِلَيْكَ اَنَبْنَا وَاِلَيْكَ الْمَصٖيرُ
Anlamı: "Ey Rabbimiz! Ancak sana dayandık, içtenlikle yalnız sana yöneldik. Dönüş de ancak sanadır."
Okunuşu: رَبَّنَا لَا تَجْعَلْنَا فِتْنَةً لِلَّذٖينَ كَفَرُوا وَاغْفِرْ لَنَا رَبَّنَاۚ اِنَّكَ اَنْتَ الْعَزٖيزُ الْحَكٖيمُ
Anlamı: "Ey Rabbimiz! Bizi, inkâr edenlerin zulmüne uğratma. Bizi bağışla. Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin.” (Mümtehine, 4-5)
5. Hz. İbrahim (a.s.)’in Diğer Bir Duası
Okunuşu: رَبِّ هَبْ لٖي حُكْماً وَاَلْحِقْنٖي بِالصَّالِحٖينَۙ
Anlamı: "Ey Rabbim! Bana bir hikmet bahşet ve beni salih kimseler arasına kat."
Okunuşu: وَاجْعَلْ لٖي لِسَانَ صِدْقٍ فِي الْاٰخِرٖينَۙ
Anlamı: "Sonra gelecekler arasında beni doğrulukla anılanlardan kıl."
Okunuşu: وَاجْعَلْنٖي مِنْ وَرَثَةِ جَنَّةِ النَّعٖيمِۙ
Anlamı: "Beni Naîm cennetinin varislerinden eyle."
Okunuşu: وَاغْفِرْ لِاَبٖٓي اِنَّهُ كَانَ مِنَ الضَّٓالّٖينَۙ
Anlamı: "Babamı da bağışla; kuşkusuz o doğru yoldan sapanlardan oldu."
Okunuşu: يَوْمَ لَا يَنْفَعُ مَالٌ وَلَا بَنُونَۙ
Anlamı: "O gün ki ne mal fayda verir ne oğullar!"
Okunuşu: اِلَّا مَنْ اَتَى اللّٰهَ بِقَلْبٍ سَلٖيمٍؕ
Anlamı: "Allah’a arınmış bir kalp ile gelen başka." (Şu’ara, 88-89)
6. Hz. İbrahim (a.s.)’in Evlat Talebi İçin İlticası
Okunuşu: رَبِّ هَبْ ل۪ي مِنَ الصَّالِح۪ين
Anlamı: "Ey Rabbim! Bana salihlerden olacak bir çocuk bağışla.” (Saffat, 100)
7. Hz. Zekeriya (a.s.)’ın Evlat Talebi İçin İlticası
Okunuşu: هُنَالِكَ دَعَا زَكَرِيَّا رَبَّهُ قَالَ رَبِّ هَبْ لِي مِن لَّدُنْكَ ذُرِّيَّةً طَيِّبَةً إِنَّكَ سَمِيعُ الدُّعَاء
Anlamı: "Rabbim! Bana katından temiz bir nesil bahşet. Şüphesiz sen duayı hakkıyla işitensin.” (Al-i İmran, 38)
Okunuşu: وَزَكَرِيَّا إِذْ نَادَى رَبَّهُ رَبِّ لَا تَذَرْنِي فَرْدًا وَأَنتَ خَيْرُ الْوَارِثِينَ
Anlamı: "Rabbim! Beni tek başıma bırakma. Sen varislerin en hayırlısısın.” (Enbiya, 89)
8. Hz. Lut (a.s.)’un Duası
Okunuşu: رَبِّ نَجِّنِي وَأَهْلِي مِمَّا يَعْمَلُونَ
Anlamı: "Ey Rabbim! Beni ve ailemi onların yaptıkları çirkin işten kurtar.” (Şu’ara, 169)
9. Hz. Yusuf (a.s.)’un Duası
Okunuşu: رَبِّ قَدْ اٰتَيْتَنٖي مِنَ الْمُلْكِ وَعَلَّمْتَنٖي مِنْ تَأْوٖيلِ الْاَحَادٖيثِۚ فَاطِرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ اَنْتَ وَلِيّٖ فِي الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِۚ تَوَفَّنٖي مُسْلِماً وَاَلْحِقْنٖي بِالصَّالِحٖينَ
Anlamı: "Rabbim! Gerçekten bana mülk verdin ve bana sözlerin yorumunu öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Dünyada ve ahirette sen benim velimsin. Benim canımı Müslüman olarak al ve beni iyilere kat.” (Yusuf, 101)
10. Hz. Musa (a.s.)’nın Duası
Okunuşu: قَالَ رَبِّ اشْرَحْ ل۪ي صَدْر۪يۙ وَيَسِّرْ ل۪ٓي اَمْر۪يۙ وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَان۪يۙ يَفْقَهُوا قَوْل۪يۖ
Anlamı: "Rabbim! Gönlüme ferahlık ver. İşimi bana kolaylaştır. Dilimdeki tutukluğu çöz ki sözümü anlasınlar.” (Taha, 25-28)
11. Hz. Süleyman (a.s.)’nın Duası
Okunuşu: وَقَالَ رَبِّ اَوْزِعْنٖٓي اَنْ اَشْكُرَ نِعْمَتَكَ الَّتٖٓي اَنْعَمْتَ عَلَيَّ وَعَلٰى وَالِدَيَّ وَاَنْ اَعْمَلَ صَالِحاً تَرْضٰيهُ وَاَدْخِلْنٖي بِرَحْمَتِكَ فٖي عِبَادِكَ الصَّالِحٖينَ
Anlamı: "Ey Rabbim! Beni; bana ve ana-babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın salih ameller işlemeye sevk et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat!” (Neml, 19)
12. Hz. Yunus (a.s.)’un Tövbesi
Okunuşu: لَٓا اِلٰهَ اِلَّٓا اَنْتَ سُبْحَانَكَࣗ اِنّٖي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمٖينَۚ
Anlamı: "Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni eksikliklerden uzak tutarım. Ben gerçekten (nefsine) zulmedenlerden oldum.” (Enbiya, 87)
13. Hz. İsa (a.s.)’nın Rızık Duası
Okunuşu: وَارْزُقْنَا وَاَنْتَ خَيْرُ الرَّازِق۪ينَ
Anlamı: "Bizi rızıklandır. Sen rızıklandıranların en hayırlısısın.” (Maide, 114)
14. Hz. Peygamber (s.a.s.)’in Duası
Okunuşu: قُلِ اللّٰهُمَّ مَالِكَ الْمُلْكِ تُؤْتِي الْمُلْكَ مَنْ تَشَٓاءُ وَتَنْزِعُ الْمُلْكَ مِمَّنْ تَشَٓاءُؗ وَتُعِزُّ مَنْ تَشَٓاءُ وَتُذِلُّ مَنْ تَشَٓاءُؕ بِيَدِكَ الْخَيْرُؕ اِنَّكَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَدٖيرٌ
Anlamı: "De ki: 'Ey mülkün gerçek sahibi olan Allahım! Mülkü dilediğine verirsin, dilediğinden çekip alırsın. Dilediğini yüceltirsin, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Hiç kuşku yok sen her şeye kadirsin.'” (Al-i İmran, 26)
Okunuşu: حَسْبِيَ اللّٰهُۘ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۜ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظ۪يمِ
Anlamı: "Bana Allah yeter. O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. Ben ancak O’na tevekkül ettim. O, yüce arşın sahibidir.” (Tevbe, 129)
15. Hz. Nuh (a.s.)’un Duası
Okunuşu: فَافْتَحْ بَيْن۪ي وَبَيْنَهُمْ فَتْحًا وَنَجِّن۪ي وَمَنْ مَعِيَ مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ
Anlamı: "Beni ve benimle birlikte olan mü’minleri kurtar.” (Şu’ara, 118)
16. Hz. Musa (a.s.)’nın Duası
Okunuşu: رَبِّ اشْرَحْ ل۪ي صَدْر۪يۙ وَيَسِّرْ ل۪ٓي اَمْر۪يۙ وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَان۪يۙ يَفْقَهُوا قَوْل۪يۖ
Anlamı: "Rabbim! Gönlüme ferahlık ver. İşimi bana kolaylaştır. Dilimdeki tutukluğu çöz ki sözümü anlasınlar.” (Taha, 25-28)
17. Hz. Süleyman (a.s.)’nın Duası
Okunuşu: وَقَالَ رَبِّ اَوْزِعْنٖٓي اَنْ اَشْكُرَ نِعْمَتَكَ الَّتٖٓي اَنْعَمْتَ عَلَيَّ وَعَلٰى وَالِدَيَّ وَاَنْ اَعْمَلَ صَالِحاً تَرْضٰيهُ وَاَدْخِلْنٖي بِرَحْمَتِكَ فٖي عِبَادِكَ الصَّالِحٖينَ
Anlamı: "Ey Rabbim! Beni; bana ve ana-babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın salih ameller işlemeye sevk et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat!” (Neml, 19)
18. Hz. Yunus (a.s.)’un Tövbesi
Okunuşu: لَٓا اِلٰهَ اِلَّٓا اَنْتَ سُبْحَانَكَࣗ اِنّٖي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمٖينَۚ
Anlamı: "Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni eksikliklerden uzak tutarım. Ben gerçekten (nefsine) zulmedenlerden oldum.” (Enbiya, 87)
19. Hz. İsa (a.s.)’nın Rızık Duası
Okunuşu: وَارْزُقْنَا وَاَنْتَ خَيْرُ الرَّازِق۪ينَ
Anlamı: "Bizi rızıklandır. Sen rızıklandıranların en hayırlısısın.” (Maide, 114)
20. Hz. Peygamber (s.a.s.)’in Duası
Okunuşu: قُلِ اللّٰهُمَّ مَالِكَ الْمُلْكِ تُؤْتِي الْمُلْكَ مَنْ تَشَٓاءُ وَتَنْزِعُ الْمُلْكَ مِمَّنْ تَشَٓاءُؗ وَتُعِزُّ مَنْ تَشَٓاءُ وَتُذِلُّ مَنْ تَشَٓاءُؕ بِيَدِكَ الْخَيْرُؕ اِنَّكَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَدٖيرٌ
Anlamı: "De ki: 'Ey mülkün gerçek sahibi olan Allahım! Mülkü dilediğine verirsin, dilediğinden çekip alırsın. Dilediğini yüceltirsin, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Hiç kuşku yok sen her şeye kadirsin.'” (Al-i İmran, 26)
Okunuşu: حَسْبِيَ اللّٰهُۘ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۜ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظ۪يمِ
Anlamı: "Bana Allah yeter. O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. Ben ancak O’na tevekkül ettim. O, yüce arşın sahibidir.” (Tevbe, 129)
21. Hz. Nuh (a.s.)’un Duası
Okunuşu: فَافْتَحْ بَيْن۪ي وَبَيْنَهُمْ فَتْحًا وَنَجِّن۪ي وَمَنْ مَعِيَ مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ
Anlamı: "Beni ve benimle birlikte olan mü’minleri kurtar.” (Şu’ara, 118)
22. Hz. Musa (a.s.)’nın Duası
Okunuşu: رَبِّ اشْرَحْ ل۪ي صَدْر۪يۙ وَيَسِّرْ ل۪ٓي اَمْر۪يۙ وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَان۪يۙ يَفْقَهُوا قَوْل۪يۖ
Anlamı: "Rabbim! Gönlüme ferahlık ver. İşimi bana kolaylaştır. Dilimdeki tutukluğu çöz ki sözümü anlasınlar.” (Taha, 25-28)
23. Hz. Süleyman (a.s.)’nın Duası
Okunuşu: وَقَالَ رَبِّ اَوْزِعْنٖٓي اَنْ اَشْكُرَ نِعْمَتَكَ الَّتٖٓي اَنْعَمْتَ عَلَيَّ وَعَلٰى وَالِدَيَّ وَاَنْ اَعْمَلَ صَالِحاً تَرْضٰيهُ وَاَدْخِلْنٖي بِرَحْمَتِكَ فٖي عِبَادِكَ الصَّالِحٖينَ
Anlamı: "Ey Rabbim! Beni; bana ve ana-babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın salih ameller işlemeye sevk et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat!” (Neml, 19)
24. Hz. Yunus (a.s.)’un Tövbesi
Okunuşu: لَٓا اِلٰهَ اِلَّٓا اَنْتَ سُبْحَانَكَࣗ اِنّٖي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمٖينَۚ
Anlamı: "Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni eksikliklerden uzak tutarım. Ben gerçekten (nefsine) zulmedenlerden oldum.” (Enbiya, 87)
25. Hz. İsa (a.s.)’nın Rızık Duası
Okunuşu: وَارْزُقْنَا وَاَنْتَ خَيْرُ الرَّازِق۪ينَ
Anlamı: "Bizi rızıklandır. Sen rızıklandıranların en hayırlısısın.” (Maide, 114)
26. Hz. Eyyub (a.s.)’un Duası
Okunuşu: وَاَيُّوبَ اِذْ نَادٰى رَبَّهُ اَنّٖي مَسَّنِيَ الضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِمٖينَ
Anlamı: "Başıma bu dert geldi. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin." (Enbiyâ, 83)
27. Hz. Nuh (a.s.)’un Diğer Bir Duası
Okunuşu: رَبِّ اغْفِرْ لِي وَلِوَالِدَيَّ وَلِمَنْ دَخَلَ بَيْتِيَ مُؤْمِنًا وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَلَا تَزِدِ الظَّالِمِينَ إِلَّا تَبَارًا
Anlamı: "Rabbim! Beni, ana-babamı, iman etmiş olarak evime girenleri, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla, zalimlerin de ancak helâkini arttır." (Nuh, 28)
28. Hz. Yusuf (a.s.)’un Hapishanedeki Duası
Okunuşu: رَبِّ السِّجْنُ أَحَبُّ إِلَيَّ مِمَّا يَدْعُونَنِي إِلَيْهِ ۖ وَإِلَّا تَصْرِفْ عَنِّي كَيْدَهُنَّ أَصْبُ إِلَيْهِنَّ وَأَكُن مِّنَ الْجَاهِلِينَ
Anlamı: "Rabbim! Zindan, bunların beni davet ettikleri şeyden daha sevimlidir bana. Eğer onların hilesini benden uzaklaştırmazsan, onlara meyleder ve câhillerden olurum." (Yusuf, 33)
29. Hz. Süleyman (a.s.)’un Duası
Okunuşu: رَبِّ اغْفِرْ لِي وَهَبْ لِي مُلْكًا لَا يَنبَغِي لِأَحَدٍ مِّن بَعْدِي ۖ إِنَّكَ أَنتَ الْوَهَّابُ
Anlamı: "Rabbim! Beni bağışla ve bana benden sonra kimsenin ulaşamayacağı bir mülk ihsan et. Şüphesiz ki sen lütfu bol olansın." (Sad, 35)
30. Hz. Eyyub (a.s.)’un Hastalığından Şifa Talebi
Okunuşu: وَاذْكُرْ عَبْدَنَا أَيُّوبَ إِذْ نَادَىٰ رَبَّهُ أَنِّي مَسَّنِيَ الشَّيْطَانُ بِنُصْبٍ وَعَذَابٍ
Anlamı: "Kulumuz Eyyub’u da hatırla. Hani o, Rabbine: 'Gerçekten şeytan bana bir yorgunluk ve azap dokundurdu.' diye seslenmişti." (Sad, 41)
31. Hz. İbrahim (a.s.)’in Duası
Okunuşu: رَبِّ اجْعَلْ هَذَا الْبَلَدَ آمِنًا وَارْزُقْ أَهْلَهُ مِنَ الثَّمَرَاتِ مَنْ آمَنَ مِنْهُم بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ
Anlamı: "Rabbim! Bu şehri güvenli kıl. Halkından Allah'a ve ahiret gününe iman edenleri çeşitli meyvelerle rızıklandır." (Bakara, 126)
32. Hz. Eyyub (a.s.)’un Sabır Talebi
Okunuşu: وَاذْكُرْ عَبْدَنَا أَيُّوبَ إِذْ نَادَىٰ رَبَّهُ أَنِّي مَسَّنِيَ الضُّرُّ وَأَنتَ أَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ
Anlamı: "Ve kulumuz Eyyub'u hatırla. Hani o Rabbine seslenmişti: 'Bana zarar dokundu. Sen merhametlilerin en merhametlisisin.'" (Enbiyâ, 83)
33. Hz. Zekeriya (a.s.)’ın Duası
Okunuşu: ذِكْرُ رَحْمَتِ رَبِّكَ عَبْدَهُ زَكَرِيَّا إِذْ نَادَىٰ رَبَّهُ نِدَاءً خَفِيًّا
Anlamı: "Rabbinin, kulu Zekeriya'ya olan merhametini hatırla. Hani o, Rabbine gizlice seslenmişti." (Meryem, 2-3)
34. Hz. Yusuf (a.s.)’un Duası
Okunuşu: قَالَ رَبِّ السِّجْنُ أَحَبُّ إِلَيَّ مِمَّا يَدْعُونَنِي إِلَيْهِ ۖ وَإِلَّا تَصْرِفْ عَنِّي كَيْدَهُنَّ أَصْبُ إِلَيْهِنَّ وَأَكُن مِّنَ الْجَاهِلِينَ
Anlamı: "Rabbim! Zindan, bunların beni davet ettikleri şeyden daha sevimlidir bana. Eğer onların hilesini benden uzaklaştırmazsan, onlara meyleder ve câhillerden olurum." (Yusuf, 33)
35. Hz. Musa (a.s.) ve Harun (a.s.)’ın Duası
Okunuşu: قَالَ قَدْ أُجِيبَت دَّعْوَتُكُمَا فَاسْتَقِيمَا وَلَا تَتَّبِعَانِّ سَبِيلَ الَّذِينَ لَا يَعْلَمُونَ
Anlamı: "Allah dedi ki: 'Duanız kabul edildi. Dürüst olun ve bilmeyenlerin yoluna uymayın.'" (Yunus, 89)
36. Hz. Yusuf (a.s.)’un Sabır Talebi
Okunuşu: فَصَبْرٌ جَمِيلٌ ۖ وَاللَّهُ الْمُسْتَعَانُ عَلَىٰ مَا تَصِفُونَ
Anlamı: "Artık bana düşen güzel bir sabırdır. Söylediklerinize karşı da yardım istenecek olan Allah'tır." (Yusuf, 18)
37. Hz. Musa (a.s.)’nın Kızıldeniz’deki Duası
Okunuşu: قَالَ كَلَّا ۖ إِنَّ مَعِيَ رَبِّي سَيَهْدِينِ
Anlamı: "Musa dedi ki: 'Hayır, şüphesiz Rabbim benimle beraberdir, bana yol gösterecektir.'" (Şuara, 62)
38. Hz. İbrahim (a.s.)’in Şükür Duası
Okunuşu: الَّذِي خَلَقَنِي فَهُوَ يَهْدِينِ وَالَّذِي هُوَ يُطْعِمُنِي وَيَسْقِينِ وَإِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْفِينِ وَالَّذِي يُمِيتُنِي ثُمَّ يُحْيِينِ وَالَّذِي أَطْمَعُ أَن يَغْفِرَ لِي خَطِيئَتِي يَوْمَ الدِّينِ
Anlamı: "Yaratan ve bana doğru yolu gösteren O'dur. Beni yediren ve içiren O'dur. Hastalandığımda bana şifa veren O'dur. Beni öldürecek ve sonra diriltecek olan O'dur. Ve hesap gününde hatalarımı bağışlayacağını umduğum O'dur." (Şuara, 78-82)
39. Hz. Şuayb (a.s.)’ın Duası
Okunuşu: قَالَ رَبِّ احْكُم بِالْحَقِّ وَرَبُّنَا الرَّحْمَٰنُ الْمُسْتَعَانُ عَلَىٰ مَا تَصِفُونَ
Anlamı: "Şuayb dedi ki: 'Rabbim! Hak ile hüküm ver. Bizim Rabbimiz Rahman'dır, sizin uydurduğunuz şeylere karşı O'ndan yardım istenir.'" (Enbiyâ, 112)
40. Hz. İsmail (a.s.)’in Duası
Okunuşu: رَبِّ اجْعَلْنِي مُقِيمَ الصَّلَاةِ وَمِن ذُرِّيَّتِي ۚ رَبَّنَا وَتَقَبَّلْ دُعَاءِ رَبَّنَا اغْفِرْ لِي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِنِينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ
Anlamı: "Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle; Rabbimiz! Duamı kabul et! Rabbimiz! Hesap günü beni, ana-babamı ve müminleri bağışla!" (İbrahim, 40-41)
41. Hz. Musa (a.s.)’nın Firavun ile Mücadelesindeki Duası
Okunuşu: رَبِّ اشْرَحْ لِي صَدْرِي وَيَسِّرْ لِي أَمْرِي وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِّن لِّسَانِي يَفْقَهُوا قَوْلِي
Anlamı: "Rabbim! Gönlüme genişlik ver. İşimi kolaylaştır. Dilimden düğümü çöz ki sözümü anlasınlar." (Tâhâ, 25-28)
42. Hz. İsa (a.s.)’nın Havarilere Duası
Okunuşu: قَالَ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ اللَّهُمَّ رَبَّنَا أَنزِلْ عَلَيْنَا مَائِدَةً مِّنَ السَّمَاءِ تَكُونُ لَنَا عِيدًا لِّأَوَّلِنَا وَآخِرِنَا وَآيَةً مِّنْكَ ۖ وَارْزُقْنَا وَأَنتَ خَيْرُ الرَّازِقِينَ
Anlamı: "İsa, Meryem oğlu dedi ki: 'Allahım! Rabbimiz! Bize gökten bir sofra indir ki, bizim için, öncekilerimiz ve sonrakilerimiz için bir bayram ve Senden bir mucize olsun. Bize rızık ver. Sen rızık verenlerin en hayırlısısın.'" (Mâide, 114)
43. Hz. Muhammed (s.a.s.)’in Bedir Savaşındaki Duası
Okunuşu: إِذْ تَسْتَغِيثُونَ رَبَّكُمْ فَاسْتَجَابَ لَكُمْ أَنِّي مُمِدُّكُم بِأَلْفٍ مِّنَ الْمَلَائِكَةِ مُرْدِفِينَ
Anlamı: "Hani Rabbinizden yardım talep ediyordunuz, O da size 'Şüphesiz ben size birbiri ardınca bin melekle yardım edeceğim.' diye cevap vermişti." (Enfal, 9)
44. Hz. Musa (a.s.)’nın Medyen’deki Duası
Okunuşu: فَسَقَىٰ لَهُمَا ثُمَّ تَوَلَّىٰ إِلَى الظِّلِّ فَقَالَ رَبِّ إِنِّي لِمَا أَنزَلْتَ إِلَيَّ مِنْ خَيْرٍ فَقِيرٌ
Anlamı: "Onların hayvanlarını suladıktan sonra gölgeye çekildi ve 'Rabbim! Doğrusu bana indireceğin her türlü hayra muhtacım.' dedi." (Kasas, 24)
45. Hz. İbrahim (a.s.)’in Mekke’de Yaptığı Duası
Okunuşu: رَبَّنَا إِنِّي أَسْكَنتُ مِن ذُرِّيَّتِي بِوَادٍ غَيْرِ ذِي زَرْعٍ عِندَ بَيْتِكَ الْمُحَرَّمِ رَبَّنَا لِيُقِيمُوا الصَّلَاةَ فَاجْعَلْ أَفْئِدَةً مِّنَ النَّاسِ تَهْوِي إِلَيْهِمْ وَارْزُقْهُم مِّنَ الثَّمَرَاتِ لَعَلَّهُمْ يَشْكُرُونَ
Anlamı: "Rabbimiz! Ben, çocuklarımdan bir kısmını, senin kutsal evinin yanında, ekinsiz bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz! Namazı dosdoğru kılsınlar diye. İnsanların bir kısmının gönüllerini onlara meylettir ve onları meyvelerle rızıklandır ki şükretsinler." (İbrahim, 37)
46. Hz. Musa (a.s.)’nın ve Harun (a.s.)’ın Firavun'a Karşı Duası
Okunuşu: قَالَ رَبِّ اشْرَحْ لِي صَدْرِي وَيَسِّرْ لِي أَمْرِي وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِّن لِّسَانِي يَفْقَهُوا قَوْلِي
Anlamı: "Musa dedi ki: 'Rabbim! Göğsüme genişlik ver, işimi kolaylaştır ve dilimdeki düğümü çöz ki sözümü anlasınlar.'" (Tâhâ, 25-28)
47. Hz. Eyyub (a.s.)’un Duası
Okunuşu: رَبِّ إِنِّي مَسَّنِيَ الضُّرُّ وَأَنتَ أَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ
Anlamı: "Rabbim! Bana zarar dokundu ve sen merhametlilerin en merhametlisisin." (Enbiyâ, 83)
48. Hz. İsa (a.s.)’nın Havarilere Duası
Okunuşu: قَالَ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ اللَّهُمَّ رَبَّنَا أَنزِلْ عَلَيْنَا مَائِدَةً مِّنَ السَّمَاءِ تَكُونُ لَنَا عِيدًا لِّأَوَّلِنَا وَآخِرِنَا وَآيَةً مِّنكَ ۖ وَارْزُقْنَا وَأَنتَ خَيْرُ الرَّازِقِينَ
Anlamı: "İsa, Meryem oğlu dedi ki: 'Allahım! Rabbimiz! Bize gökten bir sofra indir ki, bizim için, öncekilerimiz ve sonrakilerimiz için bir bayram ve Senden bir mucize olsun. Bize rızık ver. Sen rızık verenlerin en hayırlısısın.'" (Mâide, 114)
49. Hz. Muhammed (s.a.s.)’in Duası
Okunuşu: وَقُل رَّبِّ زِدْنِي عِلْمًا
Anlamı: "De ki: 'Rabbim, ilmimi artır.'" (Tâhâ, 114)
50. Hz. Musa (a.s.)’nın Kızıldeniz’deki Duası
Okunuşu: قَالَ كَلَّا إِنَّ مَعِيَ رَبِّي سَيَهْدِينِ
Anlamı: "Musa dedi ki: 'Hayır, şüphesiz Rabbim benimle beraberdir, bana yol gösterecektir.'" (Şuara, 62)
51. Hz. İbrahim (a.s.)’in Şükür Duası
Okunuşu: الَّذِي خَلَقَنِي فَهُوَ يَهْدِينِ وَالَّذِي هُوَ يُطْعِمُنِي وَيَسْقِينِ وَإِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْفِينِ وَالَّذِي يُمِيتُنِي ثُمَّ يُحْيِينِ وَالَّذِي أَطْمَعُ أَن يَغْفِرَ لِي خَطِيئَتِي يَوْمَ الدِّينِ
Anlamı: "Yaratan ve bana doğru yolu gösteren O'dur. Beni yediren ve içiren O'dur. Hastalandığımda bana şifa veren O'dur. Beni öldürecek ve sonra diriltecek olan O'dur. Ve hesap gününde hatalarımı bağışlayacağını umduğum O'dur." (Şuara, 78-82)
52. Hz. Zekeriya (a.s.)’ın Duası
Okunuşu: وَإِنِّي خِفْتُ الْمَوَالِيَ مِن وَرَائِي وَكَانَتِ امْرَأَتِي عَاقِرًا فَهَبْ لِي مِن لَّدُنكَ وَلِيًّا
Anlamı: "Ben, arkamdan gelecek yakınlarımın durumundan endişe ediyorum ve karım da kısır. O halde, bana katından bir çocuk ihsan et." (Meryem, 5)
53. Hz. Şuayb (a.s.)’ın Duası
Okunuşu: رَبَّنَا افْتَحْ بَيْنَنَا وَبَيْنَ قَوْمِنَا بِالْحَقِّ وَأَنتَ خَيْرُ الْفَاتِحِينَ
Anlamı: "Ey Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında hak ile hüküm ver. Sen hükmedenlerin en hayırlısısın." (Araf, 89)
54. Hz. Yusuf (a.s.)’un Duası
Okunuşu: فَاطِرَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ أَنتَ وَلِيِّي فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ تَوَفَّنِي مُسْلِمًا وَأَلْحِقْنِي بِالصَّالِحِينَ
Anlamı: "Gökleri ve yeri yaratan Rabbim! Dünyada ve ahirette benim velimsin. Beni Müslüman olarak öldür ve beni salihlere kat." (Yusuf, 101)
55. Hz. Musa (a.s.)’nın Duası
Okunuşu: رَبِّ نَجِّنِي مِنَ الْقَوْمِ الظَّالِمِينَ
Anlamı: "Rabbim! Beni zalimler güruhundan kurtar." (Kasas, 21)
56. Hz. Musa (a.s.)’nın Duası
Okunuşu: رَبِّ إِنِّي لِمَا أَنزَلْتَ إِلَيَّ مِنْ خَيْرٍ فَقِيرٌ
Anlamı: "Rabbim! Bana indireceğin her hayra muhtacım." (Kasas, 24)
57. Hz. Eyyub (a.s.)’un Sabır Talebi
Okunuşu: وَاذْكُرْ عَبْدَنَا أَيُّوبَ إِذْ نَادَىٰ رَبَّهُ أَنِّي مَسَّنِيَ الضُّرُّ وَأَنتَ أَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ
Anlamı: "Ve kulumuz Eyyub'u hatırla. Hani o Rabbine seslenmişti: 'Bana zarar dokundu. Sen merhametlilerin en merhametlisisin.'" (Enbiyâ, 83)
58. Hz. Zekeriya (a.s.)’ın Duası
Okunuşu: ذِكْرُ رَحْمَتِ رَبِّكَ عَبْدَهُ زَكَرِيَّا إِذْ نَادَىٰ رَبَّهُ نِدَاءً خَفِيًّا
Anlamı: "Rabbinin, kulu Zekeriya'ya olan merhametini hatırla. Hani o, Rabbine gizlice seslenmişti." (Meryem, 2-3)
59. Hz. Yusuf (a.s.)’un Duası
Okunuşu: فَصَبْرٌ جَمِيلٌ ۖ وَاللَّهُ الْمُسْتَعَانُ عَلَىٰ مَا تَصِفُونَ
Anlamı: "Artık bana düşen güzel bir sabırdır. Söylediklerinize karşı da yardım istenecek olan Allah'tır." (Yusuf, 18)
60. Hz. Musa (a.s.)’nın Firavun ile Mücadelesindeki Duası
Okunuşu: رَبِّ اشْرَحْ لِي صَدْرِي وَيَسِّرْ لِي أَمْرِي وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِّن لِّسَانِي يَفْقَهُوا قَوْلِي
Anlamı: "Rabbim! Gönlüme genişlik ver, işimi kolaylaştır ve dilimdeki düğümü çöz ki sözümü anlasınlar." (Tâhâ, 25-28)
Bu dualar, Kur'an-ı Kerim'de geçen peygamber dualarının sadece bir kısmıdır ve her biri farklı durumlar ve ihtiyaçlar için örnek teşkil eder. Peygamberlerin duaları, Allah'a olan bağlılıklarını, sabırlarını ve tevekküllerini gösteren örneklerdir.
Birbirimize dua edelim!
Kur'an'da, Allah'a yönelip dua eden ve yakaran peygamberlerin duaları, Müslümanlar için örnek teşkil eder. Dualar, sadece kişisel dilekler için değil, aynı zamanda anne-babalar, eşler, çocuklar ve tüm mü'minler için de yapılmalıdır:
"…Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş imanlı kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma! Rabbimiz! Şüphesiz ki sen çok şefkatli, çok merhametlisin!" (el-Haşr, 59/10)
Ahiret Hayatında dua devam ediyor
Kur'an-ı Kerim'de duaların ahiret âleminde de devam edeceği ifade edilir. Cennetliklerin, ahirette yapacakları dualar büyük bir mutluluğun ve huzurun işaretidir:
"Onların oradaki duası: «Allah’ım! Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz!» (sözleridir). Orada birbirleriyle karşılaştıkça söyledikleri ise «selâm» dır. Onların dualarının sonu da şudur: Hamd, âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur." (Yûnus, 10/10)
Kuran-ı Kerim'de Geçen Dualar
Fatiha Sûresi 1-5. Ayetler
Okunuşu: "Bismillahirrahmânirrahîm. Elhamdü lillâhi rabbil'alemin. Errahmânir'rahim. Mâliki yevmiddin. İyyâke na'budü ve iyyâke neste'în. İhdinessırâtel müstakîm. Sırâtellezine en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn."
Anlamı: Rahmân ve rahîm olan Allah’ın adıyla. Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. O, rahmândır ve rahîmdir. Ceza gününün mâlikidir. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız. Bize doğru yolu göster. Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil!
Bakara Sûresi: 67. Âyet
Okunuşu: "Eûzu billâhi en ekûne minel câhilîn."
Anlamı: “Cahillerden olmaktan Allah’a sığınırım.”
Bakara Sûresi: 127. Âyet
Okunuşu: “Rabbenâ tekabbel minnâ inneke entessemiy’ul’aliym.”
Anlamı: "Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur! Şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin."
Bakara Sûresi: 128. Âyet
Okunuşu: “Rabbenâ vec’alnâ müslimeyni leke ve min zürriyetinâ ümmeten müslimeten leke ve erinâ menâsikenâ ve tüb’aleynâ inneke entettevvâbürrahıym.”
Anlamı: "Ey Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize ibadet usullerimizi göster, tevbemizi kabul et; zira, tevbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin."
Bakara Sûresi: 201. Âyet
Okunuşu: “Rabbenâ âtina fiyddünyâ haseneten ve fiyl’âhireti haseneten ve kınâ azâbennâr.”
Anlamı: “Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru!"
Bakara Sûresi: 250. Âyet
Okunuşu: "Rabbenâ efrig aleynâ sabren ve sebbit ekdâmenâ vensurnâ alel kavmil kâfirîn."
Anlamı: “Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır, ayaklarımızı sağlam bastır ve şu kâfir kavme karşı bize yardım et.”
Bakara Sûresi: 286. Âyet
Okunuşu: “Rabbenâ lâ tü’âhıznâ in nesiynâ ev ahta’nâ, Rabbenâ ve lâ tahmil ‘aleynâ ısran kemâ hameltehu ‘alelleziyne min kablinâ, Rabbenâ ve lâ tühammilnâ mâ lâ tâkate lenâ bihî, va’fü ‘annâ vağfir lenâ, verhamnâ ente mevlânâ fansurnâ ‘alel kavmil kâfiriyn.”
Anlamı: "Rabbimiz! Unutursak veya hataya düşersek bizi sorumlu tutma. Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği işler de yükleme! Bizi affet! Bizi bağışla! Bize acı! Sen bizim mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et!"
Âl-i İmrân Sûresi: 8. Âyet
Okunuşu: “Rabbenâ lâ tüzığ kulûbenâ ba’de iz hedeytenâ veheb lenâ min ledünke rahmeten, inneke entel vehhâb.”
Anlamı: “Rabbimiz! Bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltme. Bize katından bir rahmet bahşet. Şüphesiz sen çok bahşedensin.”
Ârâf Sûresi: 47. Âyet
Okunuşu: “Rabbenâ lâ tec’alnâ ma’al kavmiz zâlimiyn.”
Anlamı: “Ey Rabbimiz! Bizi zalimler topluluğu ile beraber bulundurma!”
Ârâf Sûresi: 126. Âyet
Okunuşu: “Rabbenâ efriğ ‘aleynâ sabren ve teveffenâ müslimiyn.”
Anlamı: “Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve müslüman olarak bizim canımızı al."
Ârâf Sûresi: 155 . Âyet
Okunuşu: “Ente veliyyunâ fagfir lenâ verhamnâ ve ente hayrul gâfirîn.”
Anlamı: "Sen bizim sahibimizsin, bizi bağışla ve bize acı! Sen bağışlayanların en iyisisin!”
Ârâf Sûresi: 156 . Âyet
Okunuşu: "Vektub lenâ fî hâzihid dunyâ haseneten ve fîl âhırati innâ hudnâ ileyk..."
Anlamı: "Bize, bu dünyada da iyilik yaz ahirette de. Şüphesiz biz sana döndük..."
Yûnus Sûresi: 85. Âyet
Okunuşu: “Fe kâlû alâllâhi tevekkelnâ, rabbenâ lâ tec’alnâ fitneten lil kavmiz zâlimîn.”
Anlamı: "Biz yalnız Allah’a tevekkül ettik. Ey Rabbimiz, bizi zalimler topluluğunun baskı ve şiddetine maruz bırakma!"
Hud Sûresi: 41. Âyet (Gemiye Binince Okunacak)
Okunuşu: “Bismillâhi mecrâhâ ve mursâhâ, inne rabbî le gafûrun rahîm.”
Anlamı: “O’nun yürümesi ve durması Allah’ın adıyladır. Rabbim bağışlar ve merhamet eder.”
Hud Sûresi: 47. Âyet
Okunuşu: “Rabbi innî eûzu bike en es'eleke mâ leyse lî bihî ilm(ilmun), ve illâ tagfirlî ve terhamnî ekun minel hâsirîn.”
Anlamı: “Rabbim! Şüphesiz ben senden hakkında bilgim olmayan şeyi istemekten sana sığınırım. Eğer beni bağışlamaz ve bana acımazsan, şüphesiz ziyana uğrayanlardan olurum.”
Hud Sûresi: 88. Âyet
Okunuşu: “Ve mâ tevfîkî illâ billâh(billâhi), aleyhi tevekkeltu ve ileyhi unîb.”
Anlamı: “Başarım ancak Allah’ın yardımı iledir. Ben yalnızca O’na dayandım ve ancak O’na döneceğim.”
Yusuf Sûresi: 101. Âyet
Okunuşu: “Teveffenî muslimen ve elhıknî bis sâlihîn.”
Anlamı: “(Ey Rabbim!) Beni müslüman olarak vefât ettir ve beni sâlihler arasına kat!”
İbrahim Sûresi: 40. Âyet
Okunuşu: “Rabbic’alnî mukîmes salâti ve min zurriyyetî rabbenâ ve tekabbel duâi.”
Anlamı: “Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle; ey Rabbimiz! Duamı kabul et!”
İbrahim Sûresi: 41. Âyet
Okunuşu: “Rabbenâgfirlî ve li vâlideyye ve lil mu’minîne yevme yekûmul hisâb.”
Anlamı: “Ey Rabbimiz! (Amellerin) hesap olunacağı gün beni, ana-babamı ve müminleri bağışla!”
İsrâ Sûresi: 24. Âyet
Okunuşu: “Rabbirhamhumâ kemâ rabbeyânî sagîrâ.”
Anlamı: “Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et!”
İsrâ Sûresi: 80. Âyet
Okunuşu: “Rabbi edhılnî mudhale sıdkın ve ahricnî muhrace sıdkın vec’al lî min ledunke sultânen nasîrâ.”
Anlamı: “Rabbim! Gireceğim yere dürüstlükle girmemi sağla; çıkacağım yerden de dürüstlükle çıkmamı sağla. Bana tarafından, hakkıyla yardım edici bir kuvvet ver.”
Kehf Sûresi: 10. Âyet
Okunuşu: “Rabbenâ âtinâ min ledunke rahmeten ve heyyi' lenâ min emrinâ raşedâ.”
Anlamı: “Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır.”
Kehf Sûresi: 24. Âyet
Okunuşu: “Asâ en yehdiyeni rabbî li akrabe min hâzâ raşedâ.”
Anlamı: “Umarım Rabbim beni, bundan daha doğru olana ulaştırır.”
Tâhâ Sûresi: 25-28. Âyetler
Okunuşu: “Rabbişrah lî sadrî. Ve yessir lî emrî. Vahlul ukdeten min lisânî. Yefkahû kavlî.”
Anlamı: “Rabbim! Gönlüme ferahlık ver. İşimi bana kolaylaştır. Dilimdeki tutukluğu çöz. Ki sözümü anlasınlar.”
Tâhâ Sûresi: 114. Âyet
Okunuşu: “Rabbi zidnî ılmâ.”
Anlamı: “Rabbim, ilmimi artır.”
Enbiyâ Sûresi: 83. Âyet
Okunuşu: “Ennî messeniyed durru ve ente erhamur râhimîn.”
Anlamı: “Başıma bu dert geldi. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin.”
Enbiyâ Sûresi: 89. Âyet
Okunuşu: “Rabbi lâ tezernî ferden ve ente hayrul vârisîn.”
Anlamı: “Rabbim! Beni tek başıma bırakma. Sen varislerin en hayırlısısın.”
Müminun Sûresi: 26. Âyet
Okunuşu: “Rabbinsurnî bimâ kezzebûni.”
Anlamı: “Rabbim! Beni yalanlamalarına karşı bana yardım et!”
Müminun Sûresi: 29. Âyet
Okunuşu: “Rabbi enzilnî munzelen mubâraken ve ente hayrul munzilîn.”
Anlamı: “Ey Rabbim! Beni bereketli bir yere kondur. Sen konuk edenlerin en hayırlısısın.”
Müminun Sûresi: 97-98. Âyetler
Okunuşu: “Rabbi eûzu bike min hemezâtiş şeyâtîn. Ve eûzu bike rabbi en yahdurûni.”
Anlamı: “Ey Rabbim! Şeytanların vesveselerinden sana sığınırım. Ey Rabbim! Onların benim yanımda bulunmalarından da sana sığınırım.”
Müminun Sûresi: 109. Âyet
Okunuşu: “Rabbenâ âmennâ fagfir lenâ verhamnâ ve ente hayrur râhımîn.”
Anlamı: “Ey Rabbimiz! Biz inandık, bizi bağışla, bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın.”
Furkan Sûresi: 65. Âyet
Okunuşu: “Rabbenâsrif annâ azâbe cehenneme inne azâbehâ kâne garâmâ.”
Anlamı: “Ey Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır, gerçekten onun azabı sürekli bir helaktir!”
Furkan Sûresi: 74. Âyet
Okunuşu: “Rabbenâ heb lenâ min ezvâcinâ ve zurriyyâtinâ kurrate a’yunin vec’alnâ lil muttakîne imâmâ.”
Anlamı: “Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takvâ sahiplerine önder kıl!”
Şuara Sûresi: 83-85. Âyetler
Okunuşu: “Rabbi heb lî hukmen ve elhıknî bis sâlihîn. Vec’al lî lisâne sıdkın fîl âhırîn. Vec’alnî min veraseti cennetin naîm.”
Anlamı: “Ey Rabbim! Bana bir hikmet bahşet ve beni salih kimseler arasına kat. Sonra gelecekler arasında beni doğrulukla anılanlardan kıl. Beni Naîm cennetinin varislerinden eyle.”
Neml Sûresi: 19. Âyet
Okunuşu: “Rabbi evzı’nî en eşkure ni’metekelletî en’amte aleyye ve alâ vâlideyye ve en a’mele salihan terdâhu ve edhılnî bi rahmetike fî ibâdikes sâlihîn.”
Anlamı: “Ey Rabbim! Beni; bana ve ana-babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın salih ameller işlemeye sevk et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat!”
Kasas Sûresi: 16. Âyet
Okunuşu: “Rabbi innî zalemtu nefsî fagfirlî...”
Anlamı: “Rabbim! Doğrusu kendime zulmettim (başıma iş açtım). Beni bağışla...”
Kasas Sûresi: 21. Âyet
Okunuşu: “Rabbi neccinî minel kavmiz zâlimîn.”
Anlamı: “Rabbim! Beni zalimler güruhundan kurtar.”
Kasas Sûresi: 24. Âyet
Okunuşu: “Rabbi innî limâ enzelte ileyye min hayrin fakîr.”
Anlamı: “Rabbim! Bana göndereceğin her hayra muhtacım.”
Saffat Sûresi: 100. Âyet
Okunuşu: “Rabbi heb lî mines sâlihîn.”
Anlamı: “Ey Rabbim! Bana sâlihlerden (bir oğul) ihsan et!”
Mümin Sûresi: 7-8. Âyetler
Okunuşu: “Rabbenâ vesi’te kulle şey’in rahmeten ve ilmen fagfir lillezîne tâbû vettebeû sebîleke ve kıhim azâbel cahîm. Rabbenâ ve edhilhum cennâti adninilletî vaadtehum ve men salaha min âbâihim ve ezvâcihim ve zurriyyâtihim inneke entel azîzul hakîm.”
Anlamı: “Ey Rabbimiz! Senin rahmet ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O halde tevbe eden ve senin yoluna gidenleri bağışla, onları cehennem azabından koru! Rabbimiz! Onları da, onların atalarından, zevcelerinden, nesillerinden iyi olanları da kendilerine vâdettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz azîz ve hakîm olan sensin!”
Zuhruf Sûresi: 13-14. Âyetler (Bir Araca/Binite Binince Okunacak Duâ)
Okunuşu: “Subhânellezî sahhara lenâ hâzâ ve mâ kunnâ lehu mukrinîn. Ve innâ ilâ rabbinâ le munkalibûn.”
Anlamı: “Bunu hizmetimize veren Allah’ın şanı yücedir. Bunlara bizim gücümüz yetmezdi. Şüphesiz biz Rabbimize döneceğiz.”
Ahkaf Sûresi: 15. Âyet
Okunuşu: “Rabbi evzı’nî en eşkure ni’metekelletî en’amte aleyye ve alâ vâlideyye ve en a’mele sâlihan terdâhu ve aslıh lî fî zurriyyetî, innî tubtu ileyke ve innî minel muslimîn.”
Anlamı: “Rabbim! Bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretmemi ve razı olacağın yararlı iş yapmamı temin et. Benim için de zürriyetim için de iyiliği devam ettir. Ben sana döndüm. Ve elbette ki ben müslümanlardanım.”
Haşr Sûresi: 10. Âyet
Okunuşu: “Rabbenâgfir lenâ ve li ihvâninâllezîne sebekûnâ bil îmâni ve lâ tec’al fî kulûbinâ gıllen lillezîne âmenû rabbenâ inneke raûfun rahîm.”
Anlamı: “Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş imanlı kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma! Rabbimiz! Şüphesiz ki sen çok şefkatli, çok merhametlisin!”
Mümtehine Sûresi: 4-5. Âyetler
Okunuşu: “Rabbenâ aleyke tevekkelnâ ve ileyke enebnâ ve ileykel masîr. Rabbenâ lâ tec’alnâ fitneten lillezîne keferû, vagfir lenâ rabbenâ, inneke entel azîzul hakîm.”
Anlamı: “Rabbimiz! Ancak sana dayandık, sana yöneldik. Dönüş de ancak sanadır. Rabbimiz! Bizi, inkâr edenler için deneme konusu kılma, bizi bağışla! Ey Rabbimiz! Yegâne galip ve hikmet sahibi, ancak sensin.”
Tahrim Sûresi: 8. Âyet
Okunuşu: “Rabbenâ etmim lenâ nûranâ vagfir lenâ, inneke alâ kulli şey'in kadîr.”
Anlamı: “Ey Rabbimiz! Nûrumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü sen her şeye kadirsin.”
Kalem Sûresi: 51-52. Âyetler (Nazar Duası)
Okunuşu: “Ve in yekâdullezîne keferû le yuzlikûneke bi ebsârihim lemmâ semiûz zikra ve yekûlûne innehu le mecnûn. Ve mâ huve illâ zikrun lil âlemîn.”
Anlamı: “O inkâr edenler Zikr’i (Kur’an’ı) işittikleri zaman, neredeyse seni gözleriyle devirivereceklerdi. Hâla da (kin ve hasetlerinden:) «Hiç şüphe yok o bir delidir» derler. Oysa o (Kur’an), âlemler için ancak bir öğüttür.”
Nuh Sûresi: 28. Âyet
Okunuşu: “Rabbigfirlî ve li vâlideyye ve li men dehale beytiye mu’minen ve lil mu’minîne vel mu’minât(mu’minâti) ve lâ tezidiz zâlimîne illâ tebârâ.”
Anlamı: “Rabbim! Beni, ana-babamı, iman etmiş olarak evime girenleri, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla, zalimlerin de ancak helâkini arttır.”
Âl-i İmran Suresi: 38. Ayet
Okunuşu: "Hunâlike deâ zekeriyyâ rabbeh(rabbehu), kâle rabbi heblî min ledunke zurriyyeten tayyibeh(tayyibeten), inneke semîud duâ’(duâi)."
Anlamı: “Rabbim! Bana katından temiz bir nesil bahşet. Şüphesiz sen duayı hakkıyla işitensin.”
A’raf Suresi: 23. Ayet
Okunuşu: “Rabbenâ zalemnâ enfusenâ ve in lem tagfirlenâ ve terhamnâ le nekûnenne minel hâsirîn(hâsirîne).”
Anlamı: “Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyân edenlerden oluruz.”
Şifa Âyetleri (Hastalara Okunacak Dualar)
Okunuşu: “Ve yeşfi sudûre kavmin mu'minîn.”
Anlamı: “Allah, mümin bir topluluğun kalplerine şifa versin/gönüllerini ferahlatsın!” (et-Tevbe, 14)
Okunuşu: “Ve şifâun limâ fîs sudûr...”
Anlamı: “…Gönüllerdeki dertlere şifâdır...” (Yûnus, 57)
Okunuşu: “Yahrucu min butûnihâ şarâbun muhtelifun elvânuhu fîhi şifâun lin nâs...”
Anlamı: “…Onların (arıların) karınlarından renkleri çeşitli bir şerbet (bal) çıkar ki, onda insanlar için şifâ vardır…” (en-Nahl, 69)
Okunuşu: “Ve nunezzilu minel kur’âni mâ huve şifâun ve rahmetun lil mu’minîn...”
Anlamı: “Biz, Kur’ân’dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, mü’minler için şifâ ve rahmettir…” (el-İsrâ, 82)
Okunuşu: “Ve izâ maridtu fe huve yeşfîn.”
Anlamı: “Hastalandığım zaman bana şifâ veren O’dur.” (eş-Şuarâ, 80)
Okunuşu: “...Kul huve lillezîne âmenû huden ve şifâ'...”
Anlamı: “…De ki: O, (Kur’ân) inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuzdur ve şifâdır…” (Fussılet, 44)
Sonuç
Kur'ân-ı Kerim'de yer alan dua ayetleri, Müslümanların her hâlde Allah'a yönelmesini, O'na yalvarmasını ve dünya ve ahiret saadeti için niyazda bulunmasını teşvik eder. Peygamberlerin duaları, bizler için en güzel örnekleri sunar.
İnanç haberleri için TIKLAYINIZ!