Kuran-ı Kerim’de geçen sayılardan biri de bin sayısıdır. Bu yazımızda bin sayısının geçtiği ayet-i kerimenin tefsirini paylaşacağız
YARDIMA GELEN BİN MELEK
“Hatırlayın ki, siz Rabbinizden yardım istiyordunuz. O da, ben peşpeşe gelen bin melek ile size yardım edeceğim, diyerek duanızı kabul buyurdu.” (Enfal 9)
BEDİR SAVAŞI
Ayet-i kerimede, peşpeşe indirildiği bildirilen bin melek, Bedir Savaşı günü yardıma gelmişti. Bedir savaşında İslam ordusu 300, Müşrik ordusu 1000 civarında idi. Müşriklerin sayı ve silah üstünlüğü vardı. Üstelik, Kürz b. Câbir el-Muhâribî adında bir Arap liderinin, yanındaki savaşçılarla birlikte müşriklere yardıma geleceği söylentileri de Müminleri kaygılandırıyordu.
Müşriklerin yardımcıları ve taraftarları olur da Müminlerin olmaz mı? Allah (c.c.) Müminlere taraf olsunlar diye Bedir’e bin meleğini gönderdi. Kendi evinde, kendi sahasında, taraftarı önünde, aldığı büyük destekle rakibi ile mücadele eden bir takım düşünün.
İki ordu 14 Mart 624 (12 Ramazan H.2) Cuma sabahı karşı karşıya geldi. Savaş ikindiye doğru Müslümanların zaferi ile neticelendi. Başta İslâm’ın en büyük düşmanı Ebû Cehil olmak üzere 70 müşrik öldürüldü, 70 kişi de esir alındı. Müslümanların şehid sayısı 14 idi.
Müşriklerin yenilgiye uğradıklarını haber alan Kürz yardıma gelmekten vazgeçti ancak Hz.Cebrail komutasında bin melek Bedir’de hazır bekledi. Müminlerin zaferini izlediler. Müminleri desteklediler ve tabiri caizse zaferi alkışladılar.
İbn Abbâs (r.a.) ve Hz. Ömer (r.a) rivayet ediyorlar; Bedir savaşı günü Rasûlullah Efendimiz (s.a.v), müşrik ordusuna baktı; onlar bin kişiydiler, ashabı ise üç yüz on küsur kişiden ibaretti. Allah’ın Elçisi kıbleye döndü, ellerini göğe uzattı ve dua etmeye başladı: “Ey Allahım, bana olan va’dini yerine getir. Ey Allah’ım, bu küçücük Müslüman topluluğu helak olursa yeryüzünde sana ibadet eden kalmayacak. Ellerini göğe uzatmış, kıbleye dönmüş halde o kadar dua etti ki ridâsı omuzlarından düştü.
O sırada Ebu Bekir(r.a) yanına geldi, ridâsını aldı, omuzlarına koydu ve: “Ey Allah’ın peygamberi! Anam babam sana feda olsun! Rabbine yalvarman, artık yeter, hiç şüphen olmasın, O sana va’dini mutlaka yerine getirecektir.” dedi.
Rasulullah Efendimiz’in (s.a.v.) bu duası sonrasında Allah (c.c.): “Peşpeşe gelen bin melekle size yardım edeceğim” buyurarak, elçisinin duasını kabul ettiğini bildirdi.
Rivayetlere göre; Cebrail (a.s) beş yüz melekle Bedir’e indi. Bu melekler ordunun sağ kanadında yer aldı. Mikail (a.s) de beş yüz melekle indi. Onlar da ordunun sol kanadında yer aldı. Meleklerin, Bedir dışında herhangi bir savaşta bizzat savaştığı kayda geçmemiştir. Melekler diğer savaşlarda, Müslümanlara moral vermek ve islam ordusunun sayısını çok göstermek için inerlerdi. Ellerine kılıç alıp savaşmazlardı.
Allah (c.c.) Bedir günü yardımını melekleriyle göndermişti: “Allah bunu ancak bir müjde olması ve kalplerinizin yatışması için yapmıştı. Yardım ancak Allah katındandır. Doğrusu Allah güçlüdür, hâkimdir.” Bu Allah’tan bir müjdedir.
Mesaj şudur; Sakin olun. Panik yapmayın. Kalplerinizden tüm kuşku ve vesveseleri atın. Sizin sahibiniz Allah’tır. Her şey O’nun kontrolü altındadır. Zafer de mağlubiyet de O’nun elindedir.
BİNLERCE MELEK
Bedir savaşında meleklerin Müslümanlara yardımı, Âl-i İmrân sûresinin 124-125. âyetlerinde de hatırlatılmıştır. Bu ayetler Uhud savaşında inmiştir.
Uhud savaşı sonrası Müslümanlardaki moral bozukluğunu gideren bu ayetlere göre; yeni bir savaş durumunda, İslam ordusuna önce 3000 melekle yardım edileceği, 2000 melek daha gönderileceği, yardımcı melek sayısının 5000’e çıkarılacağı müjdelenmiştir. Bedir’de yardım için 1000 melek gönderen Allah (c.c.) dilerse 5000 melek de göndereceğini bildirmiştir.
1000 ile başlayıp 5000’e kadar çıkan sayıdan şu anlaşılmalıdır; Güç ve kuvvet Allah’ın elindedir. Düşmanın sayısından ve çokluğundan çekinmeyin. Allah’ın (c.c.) sayısız güçte ordusu vardır. Müminler savaşırken; Allah’a güvensinler ve O’nun yardımını umsunlar. Sefer kullardan zafer Allah’tandır.
İbn Abbas’tan (r.a) rivayet olunduğuna göre; Resulullah Efendimiz (s.a.v) Bedir Günü’nde: «İşte şu gelen Cebrail’dir. Atının başını tutmuş, sırtında da silahları var» buyurmuştur.
Yine İbn Abbas’a göre, «Bedir Günü’nde meleklerin alameti, beyaz sarıklar, Huneyn Günü’nde de yeşil sarıklar idi. Bedir hariç melekler hiçbir savaşa fiilen katılmamışlardı.» Bedir ashabından Ebu Esed Malik bin Rabia (r.a), yanında bulunanlara; «Şayet bugün sizinle Bedir’de olsaydık size meleklerin çıkıp geldiği vadiyi gösterirdim» demiştir.
HÜLASA: Merak etme Can, mağlubiyetimiz de galibiyetimizde Allah’ın kontrolü altında. Kul yeterki gayret edip dua etsin. Yeter ki samimi olsun. Rabbinden yardım istesin. İmtihanın sırrı da budur zaten, Can! Yoksa Allah (c.c.) dilerse tek emriyle düşmanları yere serer. Dilerse meleklerini gönderir düşman askerlerini biçer.
“Eğer Allah dileseydi onlardan intikam alırdı, fakat sizi birbirinizle denemek ister.”
Allah (c.c.) bizi deniyor. O, zafer için biz kullarının gayret ve duasını diliyor