Zilhicce ayında oruç tutmak çok sevap
Din İşleri Yüksek Kurulu'nun açıklamalarına göre, Hz. Peygamber’in (s.a.s.) Zilhicce'nin ilk dokuz gününü oruçla geçirdiği rivayet edilmiştir. Bu nedenle Kurban Bayramı'ndan önceki dokuz günün oruçla geçirilmesi müstehaptır. Ancak Kurban Bayramı'nın ilk günü oruç tutulmaz.
Kurban Kesmeden Önce Yemek Yememek Sünnet mi?
Kurban Bayramı'nın ilk gününde imsaktan itibaren bir şey yememek ve ilk yemeği kurban etinden yemek müstehaptır. Bu uygulama, kendi evinde kurban kesebilen kişiler için geçerlidir. İmkanı olan, dileyen bu sünneti yerine getirebilir.
Zamanımızda çiftliklerde kurban kestiren bazı Müslümanlar, kesim sırası akşama kadar gelmekte, hatta ertesi güne kalmaktadır. Bu durumda oruçlu gibi aç kalmak uygun değildir.
Zilhicce ayında Oruç Tutmanın Dinî Dayanakları
“Hz. Peygamber’in (s.a.s.) Zilhiccenin ilk dokuz gününü oruçla geçirdiği rivâyet edildiği için Zilhiccenin ilk dokuz gününün, yani Kurban Bayramı’ndan önceki dokuz günün oruçlu geçirilmesi müstehaptır. (Ebû Dâvûd, Savm, 61 ; Nesâî, Sıyâm, 70 )
Zilhicce ayının 10. günü Kurban Bayramı’nın ilk günüdür. Kurban Bayramı’nda da oruç tutulmaz (Buhârî, Savm, 66-67 ; Müslim, Sıyâm, 138-143 )”
Kurbandan önce birşey yememek sünnet
Bu bağlamda, kurban kesmeden önce bir şey yememek, dini bir gereklilikten ziyade tavsiye edilen bir uygulamadır. Ancak bu durum, kurban kesiminin ertelenmesi veya gecikmesi durumunda tavsiye edilmez.
Kesilen Kurbanın Kanını Alna Sürmek Caiz mi?
Kesilen kurbanın kanını alna sürmenin dinle hiçbir ilgisi yoktur. Güvenilir kaynaklarda böyle bir bilgi bulunmamaktadır. Halk arasında yaygın olan bu uygulamanın başka kültürlerden geldiği anlaşılmaktadır.Bu uygulama örf, adet ve başka kültürlerden gelen bir uygulamadır. Dolayısıyla sünnette olmayan bu uygulamanın terk edilmesi gerekir.
Din İşleri Yüksek Kurulu'nun Açıklaması
Bu konuda Din İşleri Yüksek Kurulu şu açıklamayı yapmıştır: “Kesilen kurbanın kanının alna sürülmesinin dinle hiçbir ilgisi yoktur. Güvenilir kaynakların hiçbirinde böyle bir bilgi mevcut değildir. Halkımız arasında yaygın olan bu uygulamanın başka kültürlerden geldiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla terk edilmesi gerekir.”
