Kurşunlu Kasabası, İnegöl’ün doğusunda ve Ahî Dağı’nın eteğinde yer alır. Arazisinin büyük kısmı, ova bölümündedir. İnegöl Ovası’nın doğu ucunda ve en dar bölümünde bulunur. Geçimi, tarım ve ziraata dayanır. Sebzenin her türü, yetişir. Özellikle yeşil biberi meşhurdur.
Yakın çevresinde, Özlüce, Kınık, Çitli, Küçükyenice, Babaoluk, Sülüklügöl ve Pazaryeri İlçesi’ne bağlı Nazif Paşa köyleri bulunur. Yerli köylerdendir.
1990 yılı genel nüfus sayımına göre kasaba nüfusu, 3461 kişidir. 2000 yılı genel nüfus sayımına göre ise 1814’ü kadın ve 1788’i erkek olmak üzere toplam kasaba nüfusu, 3602 kişi olmuştur.
İnegöl’e uzaklığı 14 kilometredir.Tarihî İpek Yolu’nun, Bursa’ya giden kolu üzerinde ve Ahî Derbendi’nin batı ucunda yer almıştır. Kurşunlu Kasabası’ndan itibaren Uluyol adını alan Tarihî İpekyolu, Eymür, Küçükyenice, Süpürtü, Kulaca ve Kozulca köylerini aşarak Bursa’ya gider.
Kurşunlu Kasabası, tarihî bir kimliğe sahiptir. Yörede bulunan en eski ve de en önemli derbentçi köyüdür. Ermeni Pazarı adıyla yâd edilen bugünkü Pazaryeri ilçesi ile Kurşunlu Kasabası arasında yer alan Ahî Beli veya Ahî Derbendi ismiyle anılan stratejik geçidi koruma ve kollama görevi, Kurşunlu Kasabası sakinlerine bırakılmıştır. Şüphesiz bu görevlendirme, bir angarya değil bilakis devletçe onlara tanınan bir ayrıcalıktır. Çünkü derbentçi oldukları için tekâlif-i divaniye denen devlet vergilerinden muaf tutulmuşlardır. Sadece, Öşür adı verilen dinî vergiyi, dirlik sahibine ödemekle yükümlü tutulmuşlardır.
Osmanlı’nın kuruluş yıllarından itibaren Kurşunlu Kasabası, stratejik değerini hissettirmiş ve Yıldırım Beyazıt tarafından buraya bir kervansaray ve bir de zaviyeli-mescid inşâ ettirilmiştir. Kervansaray, İstiklal Savaşı sırasında Yunanlılar tarafından yakılmış ve ortadan kaldırılmış ise de zaviyeli-mescid, orijinal yapısıyla, günümüze ulaşmıştır. Bu nedenle İnegöl yöresinde mevcut olan tarihî yapılardan en eskisi ve de orijinal yapısı ile ayakta kalabileni, Kurşunlu-Fatımetü’z-Zehra Camii’dir.
İnegöl fatihi Turgut Alp’in oğlu İlyas Bey ile Osman Gâzî’nin oğlu Pazarlu Bey, uzun yıllar bu yöreyi kontrolları altında bulundurmuşlardır. Zira Baba Sultan Köyü’nden buraya kadar uzayan sahada hem demir madeni ve hem de gümüş madeni tespit edilerek işlenmiştir. Ayrıca Kütahya-Harlak’taki kaplıca ile buradaki Oylat Kaplıcası da yine bu zevat tarafından işletilmiştir.
Kurşunlu Kasabası, Osmanlı hâkimiyet döneminde daima stratejik değerini korumuştur. Bu nedenle de yöneticilerin gözü, her zaman burada olmuştur. Hassas dönemlerde derbentler, personel açısından takviye edilmiş ve bazan da buradaki personel, kökten yenilenmiştir.
BAKACAK DEDESİ
Söz gelimi, Günümüzde Bakacak Dedesi olarak tanınan zat, Ahî Derbendi’ni korumak ve kollamakla görevli ve de asker nitelikli bir kişidir. Yakın çevresinde de piyadeler, yer almıştır. Ancak, tarihî süreç içinde Ahî Derbendi’ni takviye eylemek ve de yenilemek gereği duyulunca devletçe, mecburi iskân politikası uygulanmış ve yakın çevredeki Bey/Boyacı Köyü ile Çay Köyü, Yegân Gâzî Köyü ile birleştirilerek Güde adıyla yeni bir köy kurulmuştur.
Böylece; Yegân Gâzî Karyesi, Bey Karyesi, Çay Karyesi birleşmiş, Güde olmuştur. Daha sonraki yıllarda Güde ismi unutulmuş veya terkedilmiş, bunun yerine: Kurşunlu adı şöhret bulmuştur.
Güde adı ise köylülerin, yaz mevsimlerinde çıktıkları Güde Yaylası’nın adı olarak günümüze kadar gelmiştir. (DEVAM EDECEK)
Hazırlayan: Ayhan Talha Bayraktar, Recep Akakuş Hocanın eserinden...