Uludağ’ın güneyinden başlayarak Bursa Ovası’nı besleyen ve Marmara Denizi’ne dökülen Nilüfer Çayı’nın, denizde müsilaj oluşumunu tetiklediği tespit edildi. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı’nın yaptığı araştırmalar, çayın 4. sınıf su kalitesine sahip olduğunu ve ciddi önlemler alınması gerektiğini ortaya koydu.

Nilüfer Çayı’ndaki Kirlilik Tehlikesi
Prof. Dr. Sarı, Nilüfer Çayı’nda yaptığı ölçümlerde çözünmüş oksijen miktarını 0,14-1,12 mg/l arasında tespit etti. Özellikle kentin içinden geçen bölümlerde çayın adeta bir atık kanalına dönüştüğünü ifade eden Sarı, Marmara Denizi’ndeki müsilaj tehlikesinin önüne geçmek için çayın temizlenmesinin şart olduğunu vurguladı.

Hasan Uğur Kardal: "Transferleri Büyük Titizlikle Yapıyoruz" Hasan Uğur Kardal: "Transferleri Büyük Titizlikle Yapıyoruz"

Müsilajın 3 Ana Nedeni
Uzmanlar, müsilaj oluşumunun 3 temel nedeni üzerinde duruyor:

  1. İklim değişimine bağlı su sıcaklığındaki artış,
  2. Dip ve yüzey suları arasındaki sıcaklık homojenliği,
  3. Marmara’ya ulaşan azot ve fosfor yüküyle artan kirlilik.

Deniz şartlarının kontrol edilemez olduğu bu durumda, Marmara Denizi’nin kirlilik yükünü azaltmanın tek çözüm olduğu belirtiliyor.

Tarımsal Sulama Yasaklanmalı
Nilüfer Çayı’nın şu anki durumuyla tarımsal sulama için uygun olmadığını belirten Prof. Dr. Sarı, tarımsal sulamanın çayın su kalitesi iyileşene kadar yasaklanması gerektiğini söyledi. Ayrıca çaya atık deşarj eden işletmelerin daha sıkı denetim altına alınması gerektiğini belirtti.

Acil Eylem Planı Şart
Prof. Dr. Sarı, Nilüfer Çayı’nın kurtarılması için merkezi yönetim, yerel yönetimler, özel sektör ve vatandaşların iş birliği yapması gerektiğini ifade ederek, kapsamlı bir Acil Eylem Planı hazırlanmasını önerdi. Eylem planının uygulanmasının şeffaf bir şekilde takip edilmesi gerektiğini de vurguladı.

Kaynak: İHA