Muska ve tılsımlar, insanların tarih boyunca inandıkları gizemli objeleri içerisinde barındıran eski bir geleneğin parçasıdır.
Bu gelenek, putperestliğin en ilkel şekli olan "FETİŞ" ile başlar. İnsanlar, çeşitli nesnelerde uğur veya uğursuzluk bulunduğuna inanırlar ve bu nesneleri taşıyarak hastalıklardan, belâlardan ve kazalardan korunacaklarına inanırlar.
Şekiller 1-2-3: Uydurulmuş tılsım örnekleri
Bu batıl inanışta kişi, uğurlu, kutsal saydığı nesneyi boynuna asar veya yanında taşır. Bu nesne bir bitki, kurt dişi, ayı tırnağı, leylek kemiği, kartal tırnağı olduğu gibi, bazan kurumuş bir böcek hatta bazı taş parçalan v.b. olabilir.
Yine kağıt parçalan üzerine yazılmış dinî formüller veya acaip işaretlerle çizilmiş muska ve tılsımlar fetişlerin yerini almıştır. Günümüzde dileğinin olması için totem yapma davranışının kökeni de ilkel batıl inanç ve putperest ibadetlerine dayanmaktadır.
Muska ve Tılsımların Tarihi
1. Kökenleri ve Fetişler
Muska ve tılsımların kökeni, en eski şeklinin Mısır'da bulunduğuna dair rivayetlerle örtüşmektedir. Eski Romalılar, acaib işaretlerle yazılmış veya çizilmiş muska ve tılsımları hastalıklardan ve zehirlenmekten korunmak için kullanmışlardır.
2. Hıristiyanlıkta ve Türkler'de Muska ve Tılsımlar
Hıristiyanlıkta, muska ve tılsımlara inanmak yaygındı ve din adamları bununla mücadele etmiştir.
Hıristiyan din adamları bu hurafelere zamanla taviz vermeye mecbur kaldılar. Muskaların yerine "HAÇ", Hıristiyanlık sembolü olan balık resmi, "AGNUS DEİ" yazılı levhacıkları taşımayı tavsiye ettiler, giderek halkı buna alıştırdılar. Bugün Hıristiyanların kullandıkları haç, çam ağacı, hindi, 3 tanrı sembolü Hz. İsa öncesi puperest inancından gelmedir.
İslâm öncesi Türk boylarında da muska-tılsım kullanma âdeti bulunmuştur. Budist ve Manihaist Türklerin yaşadığı Doğu Türkistan'da tılsım-muskalar ve dini formüller bulunmuştur.
3. Yahudiler'de Muska ve Tılsımlar
İsrailoğulları'na gelen Peygamberler, fetiş ve tılsımlan yasaklamışlardı. Buna dair eski Ahit'de rivayetler vardır.
Örneğin Hz. Yakub'la ilgili şu bilgi vardır:"Yakup evine ve kendisiyle beraber olanların hepsine dedi: Aranızda olan yabancı ilahları atın, kendinizi tathir (temiz) edip elbiselerinizi değiştirin. Ve ellerinde olan bütün yabancı ilahları (fetişleri) ve kulaklarındaki küpeleri Yakup'a verdiler. Yakup onları şekemin yayında olan meşe ağacı altına gömdü." (Kitab-ı Mukaddes, Tekvin, Bab: 35, s. 35.)
Bu yasaklara rağmen dünyaya sihir, büyü ve tılsımı yayan Yahudiler olmuştur.
3. Efsunlar ve Sihir Kitapları
Günümüzde muska, tılsım ve sihir yapma işleriyle uğraşan bazı kişiler, eski Babil, Asur, Mısır müşriklerinin, eski Budist ve Şamanist Türklerin kitaplarından yararlanarak yazdıkları kitaplar kullanmaktadır. Bu kitaplara Kur'ân-ı Kerim'den ayetler ve dualar ilave edilmiştir.
"Şems'ül-Maarif'ül Kübra" ve "Kenz'ül Havas Keyfiyet-i Celb ve Teshir" gibi kitaplar bu geleneğin birer örneğidir. Muska-tılsım kitaplarında, sıradışı kelimeler ve şekiller bulunmaktadır. Bu kelimelerin anlamları ise gizemini korumaktadır.
Bu gizemli ve esrarengiz gelenek, tarihsel izleri ve inançların izlerini taşımaya devam ediyor. Muska ve tılsımlar, geçmişten günümüze insanların hayatlarına nasıl etki ettiğini ve ne kadar karmaşık bir geleneği temsil ettiğini gösteriyor.
İSLAM'IN HÜKMÜ
İslam dininde esas olan doğal yollarla tedbir, sağlıklı korunma ve tedavidir. Sağlık ve tedavi uygulamalarında şifa Allah'tan beklenir. Allah'a dua edilir ve sadece O'ndan ilahi yardım istenir. Fatiha, İhlas, Felak Nas gibi surelerin, Esma-i Hüsna ve Kuran ayetlerinin manevi etkisine ve şifasına da inanılır.
Allah'tan başkasından yardım ve şifa dilenmek haramdır. Büyük günahtır. Şeytanlardan, cinlerden, totemlerden, putlardan, şekil ve eşyalardan yardım istemek kişiyi şirke düşürür.
Hazırlayan: Ayhan Talha Bayraktar
