Nazar nasıl olur, kimlerin nazarı değer ?
Nazar kelimesi Arapça bir kelime… Bakmak anlamına geliyor.

evil-eye-amulet-miscellaneous-sizes-protection-with-laptop-smartphone-wooden-office-background-3d-illustration

NAZAR KAVRAMI

Sözlükte “bakmak, görmek; düşünmek” anlamındaki nazar kelimesi Türkçe’de “beğenilen bir şeye kıskançlıkla bakmak ve zarar verecek şekilde onu etkilemek” mânasında nazar etmek, göz değmek, Arapça’da ise nazra şeklinde kullanılır.

Nazar değmesi başka bir insanın bakışının kişiyi olumsuz etkileyip rahatsız etmesidir.

close-up-view-evil-eye-amulet-mountain-background-cappadocia-turkey

KEM GÖZ

Bizde "nazar değmesi" adı verilen bu inanç, diğer inanç ve kültürlerde "şeytan göz" veya "şeytan bakışı" olarak biliniyor.

Nazarı değen kişi kötü olduğu için değil, gıpta, kıskançlık, çekememe gibi özellikleri ile de nazar değdirir.

blue-circles

BAKIŞIN GÜCÜ

Kıskanç göze yönelik atıflar yahudi kutsal metinlerinde, Zerdüştîlik literatürü ile Hint atasözlerinde de yer alır.

Nazar inancının ardındaki güç, bakışın ruhla bütünleşmesidir. Gözlerin de bir gücü ve enerjisi vardır. Kimi insanlarda bu güç çok kuvvetli ve kontrolsüzdür. İşte bu insanların çok nazarı değer.

33083915_7999052

BAKIŞLARLA ETKİLEMEK

İnsan konuşarak, söz ve sesiyle nasıl karşısındakini etkilerse, bakışları ile de etkilemesi mümkündür. Bazı bakışlar olumlu bazıları da olumsuz etki yapar.

Yan baktı kavgası boşuna yapılmıyor bu ülkede. Yan baktı diye cinayet işleyenler bile var maalesef.

İnsan bakışları ile tam odaklanır ve daha duygusal olur. Birçoğumuz arkamız dönük olduğumuz halde kalabalık içinden birinin bize baktığını hissetmişizdir.

23243305_1907.i003.004.s.m005.c13.istanbul turkey tourism travel compositions-02

GÖZ YANSIMASI

Nazar değmesi ile ilgili olarak en çok kabul gören görüş, gözdeki yansımadır.
Eğer karşınızdaki birinin gözlerine dikkatle bakarsanız, gözlerinde kendi
görüntünüzün yansıdığını görürsünüz.

Eski insanlar sudan, aynadan yansıyan görüntülerinin kendi ruhları olduğuna inanıyorlardı. Karşılarındaki insanın gözleri içinde kendi küçük görüntülerini görünce tehlikede olduklarını, ruhlarının karşısındakinin gözleri içinde hapsolduğunu sanıyorlardı.

18942364_Eyeblue

SÜMERLER VE NAZAR

Bu korkunun eski Sümerlerden kaynaklandığı sanılıyor. Sümerlerin inançlarına göre bazı insanlar bakarak suları kurutabilir ve bu nedenle ölüme sebep olabilirlerdi. Sonradan bu inanç bir bakışla yaşayan şeylere de zarar verme yönünde gelişti.

12429014_4980049

İNSAN VE SU

Nazar değen çocukların ishal olup vücutlarının sıvı kaybetmesi, annelerin ve süt veren hayvanların sütlerinin kuruması, meyve ağaçlarının kuruması ve erkeklerin iktidarsız kalmaları, sevenlerin ayrılması, kişinin durup dururken halsiz kalması gibi durumlar nazarlık olaylara örnek verilen başlıca durumlardır.

İnsandaki sıvının koruyucu etkisine yönelik inanç, nazara karşı uygulanan tükürme fiilinin yanı sıra su veya yağla yapılan vaftiz ve mesh işlemlerinde de görülmektedir

10602793_42417

İNSAN, SU VE NAZAR

Nazarla ilgili şöyle de bir tespit yapabiliriz. İnsan bedeninin çoğu sudan oluşmaktadır. Bazı insanların nazarı bu su dengesini olumsuz etkilemekte ve bozmaktadır. Bu da kişiyi rahatsız etmektedir.

Gözler, güneş gibi ışınlar yayar. Güneş ışınlarına fazla maruz kalan durgun suyun zarar görmesi gibi, kötü bakışlara maruz kalan insan da zarar görür.

Bu yaklaşıma göre insan bedeninin çoğunu oluşturan suyumuz da nazar sebebiyle zarar görmekte ve ölçüsü bozulmakta. Bu bozulmada hastalık ve rahatsızlığa yola açmakta.

8419437

NAZARI KIRMAK

Nazar inancı, Hint, İran, Arap, yahudi ve Türk kültürlerinin yanı sıra modern Avrupa, bilhassa Akdeniz ve Slav toplumlarında ve Latin Amerika’da hâlâ yaşamaktadır.

Doğu Akdeniz ve Ege kıyılarında yaşayan halk, mavi gözlü insanların daha fazla nazarlarının değdiği inancına sahiptir.

Buna bağlı olarak,  nazarı kırmak, nazarı geri itmek veya ayna gibi yansıtmak için mavi göz şeklinde, camdan yapılan nazarlıklar başta bebekler olmak üzere nazarın değebileceği düşünülen yerlere takılmaktadır.

10-51

KUR’ÂN-I KERÎM’DE NAZAR

Kur’ân-ı Kerîm’de nazar konusuna doğrudan temas eden âyet bulunmamakla birlikte dolaylı biçimde bu meseleye işaret eden âyetlerin mevcut olduğu kabul edilir.

Kalem sûresinde (68/51), Kur’an’ı işiten inkârcıların onun derin anlam ve belâgatını ve Hz. Peygamber’in bu şerefe nâil oluşunu kıskandıkları haber verilerek, “Neredeyse gözleriyle seni yere yıkıp öldürecekler” denilmektedir.

Bazı müfessirler bu ayete; “Kıskançlıkları yüzünden neredeyse sana nazar değdirecekler, aç ve kötü gözlerinin şerriyle seni öldürecekler” anlamını vermiştir.

Nazarın varlığına dolaylı şekilde temas ettiği kabul edilen ikinci beyan, Hz. Ya‘kūb’un çocuklarını Mısır’a gönderirken şehre aynı kapıdan değil ayrı ayrı kapılardan girmelerini, dikkat çekmemelerini tavsiye ettiğini anlatan âyettir (Yûsuf 12/67).

abstract-eye-portrait-young-women-elegance-generated-by-ai 

HADİSLERDE NAZAR

Bu bölümü Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi’nden aynen paylaşıyoruz:

Hadis rivayetlerinde nazar konusuna açıkça temas edilmiş, onun bir gerçeğe tekabül ettiği belirtilerek, “Kaderi geçecek bir şey bulunsaydı bu göz değmesi olurdu” denilmiş (Müsned, I, 274; Buhârî, “Ṭıb”, 36, “Libâs”, 86; Müslim, “Selâm”, 41-42; İbn Mâce, “Ṭıb”, 33; Ebû Dâvûd, “Ṭıb”, 15; Tirmizî, “Ṭıb”, 19),

 Hz. Peygamber (s.a.v.), “Göz değmesi (nazar) haktır.” buyurmuştur (Buhârî, Tıb, 36 [5740]; Müslim, Selâm, 41 [2187])

 Hz. Peygamber (s.a.v.), Yüzünde sarılık gördüğü biri için; “Bunun için dua edin, çünkü kendisinde nazar var.” buyurmuştur. (Buhârî, Tıb, 35 [5739]; Müslim, Selâm, 59 [2197]) 

 Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından ashabına, nazardan kurtulmak için Allah’a sığınılması tavsiye edilmiştir (İbn Mâce, “Ṭıb”, 32).

Hz. Peygamber torunları Hasan ve Hüseyin için, “Allah’ın en mükemmel kelâmını vesile kılarak sizi şeytanlardan, zararlı şeylerden ve kötü bakışlardan korumasını O’ndan niyaz ederim” şeklinde dua etmiş, Hz. İbrâhim’in de oğlu İsmâil ve İshak’ı bu sözlerle Allah’ın korumasına havale ettiğini bildirmiştir (Müsned, I, 236, 270; Buhârî, “Enbiyâʾ”, 10; İbn Mâce, “Ṭıb”, 36; Ebû Dâvûd, “Sünnet”, 20; Tirmizî, “Ṭıb”, 18).

Bir rivayete göre Resûl-i Ekrem Ümmü Seleme’nin evinde yüzü sararmış bir kız çocuğu görmüş ve, “Bu çocuğa rukye tedavisi yapın, çünkü onda nazarın etkisi var” demiştir (Müslim, “Selâm”, 59;

Bazı rivayetlerde nazarın tedavisi için, etkilenen kimsenin nazarı dokunan kişinin abdest aldığı su ile yıkanması tavsiye edilmekte, hatta bizzat Resûlullah’ın böyle bir tavsiyede bulunduğu kaydedilmektedir (Müsned, III, 486

Hadislerde ayrıca Hz. Peygamber’in cinlerin ve insanların nazarından Allah’a sığındığı (İbn Mâce, “Ṭıb”, 33; Tirmizî, “Ṭıb”, 16; Nesâî, “İstiʿâẕe”, 37),

Göz değmesine karşı rukyeyi önerdiği (Buhârî, “Ṭıb”, 17; Müslim, “Selâm”, 57-58; İbn Mâce, “Ṭıb”, 34; Tirmizî, “Ṭıb”, 15)

Nas ve Felak sureleri  nâzil olunca nazar için sadece onları okumaya başladığı (İbn Mâce, “Ṭıb”, 34) nakledilmektedir.

close-up-view-evil-eye-amulet-mountain-background-cappadocia-turkey

NAZARDAN KORUNMAK

Nazardan korunmak için başvurulan önlemlerin bir kısmının dua olduğu görülmektedir. Felâk ve Nâs sûrelerini okumak, “mâşallah”, “bârekellah” gibi dinî metinlerin yazılı bulunduğu kolyeler taşımak bu türdendir.

Peygamber Efendimizin (s.a.v.) nazar değmesine karşı Muavvizeteyn ismi verilen İhlas, Felak ve Nâs sûrelerini birlikte okuduğu; ve ashabına da bunları okumalarını tavsiye ettiği haber verilmektedir. (Tirmizî, Tıb, 16; Nesâî, İsti‘âze, 37 )

Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’i nazar ve benzeri olumsuzluklardan korumak için onlara şu duayı okurdu:
أَعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللَّهِ التَّامَّةِ، مِنْ كُلِّ شَيْطَانٍ وَهَامَّةٍ، وَمِنْ كُلِّ عَيْنٍ لاَمَّةٍ.

Anlamı: “Her türlü şeytan ve zehirli hayvanlardan ve bütün kem gözlerden Allah’ın eksiksiz kelimelerine sığınırım.” (Buhârî, Ehâdîsu’l-enbiyâ, 10)

Yine Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Kim hoşuna giden bir şey görür de; ‘Mâşâallah lâ kuvvete illâ billâh’ derse, ona hiçbir şey zarar vermez.” buyurmuştur.

Anlamı: "Allah’ın dilediği olur. Ondan başka kuvvet ve kudret sahibi yoktur." (Beyhakî, Şu‘abü’l-îmân, 4/212-213)

Peygamber Efendimizin (s.a.v) tavsiye ettiği ayet ve dualar nazara karşı en etkili ve geçerli uygulamalardır.

Nazar kavramı etrafında oluşturulan kurşun dökme, mavi boncuğa sığınma, çeşitli hayvanların resim veya kemiklerini kullanma gibi bir kısmı İslâm dışı gelenek ve uygulamalar kişiyi nazardan kurtarmadığı gibi Allah korusun şirke düşürebilir. Büyü, sihir ve şirk ile yapılan uygulamalar büyük günahtır.

Allah’a dayanma, Allah'tan yardım isteme, Allah'a sığınma yerine bazı canlı ve cansız şeylere sığınma, Allah’ın yaratıcı ve koruyucu sıfatlarını yaratıklara devretme anlamı taşıyan bu tür davranışlar, İslam dışıdır. Bunlar Allah'a şirk koşmaktır. Bu tür batıl uygulama ve davranışları onaylamak mümkün değildir.

Kaynak: www.islamansiklopedisi.org.tr