Fişekçi, Okul yıllarında öğretmenimizin önerileri sonucu okuduğum Fazıl Hüsnü Dağlarca, Behçet Necatigil şiirlerinden çok etkilendim. Sonra yazma isteğim oldu. O duygu içime 16 yaşında yerleşti ve şiir sevgisiyle tanıştım. Şiirle yaşamak geniş kapsamlı bir durum. Şiirlerin bir dünyası var. Bizim şiir dünyamız da çok zengin. Nazım Hikmet ile başlayan bu süreç inanılmaz zenginlik sunuyor Türk edebiyatına. Yazdığım şiirler yanında o zenginlik içinde yaptığım edebiyat çalışmalarında var olmak beni çok mutlu etti dedi.
Şiirin bir dili olduğuna dikkat çeken Fişekçi, Şiirin büyüsü, dili, dünyası ve iskeleti olması gerek. Son 20 yılda şiirde ciddi çalışmalar yapılıyor. Şiirden anlamak özel bir durumdur. Yeni yazarlar şiirlerini her yere gönderiyor. Aslında yakın olduğun yayın evi veya ilgili kişiye gönder. Alınan ödülleri çok edebi değer olarak görmüyorum. Çok ödül aldım fakat çalışmalarım ve hayatımda çok değişiklik olmadı. Büyük şairler arasında ödül almayan isimler var. Bu durum onların kalitesi ve çalışmalarını olumsuz etkilemez. Jüri göreceli karar verebilir diye konuştu.
Etkinlik sonunda Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürü Şafak Pala şair Turgay Fişekçiye teşekkür ederek günün anısına hediye verdi. Turgay Fişekçi, söyleşi sonunda okurları için kitaplarını da imzaladı.