Terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan, 10 yıl sonra ikinci kez örgüte çağrıda bulundu. 2015’teki ilk mektubunda yalnızca silahlı mücadelenin sonlandırılmasını isteyen Öcalan, son mektubunda örgütün tamamen feshedilmesi gerektiğini vurguladı.
Öcalan’ın yeni çağrısında en dikkat çekici noktalardan biri, örgütün “varlığının zorla sona erdirilmemesi için gönüllü olarak feshedilmesi” gerektiğine dair uyarısı oldu. 2015’te örgüte demokratik siyaset kanallarına yönelme önerisi sunan Öcalan, bu kez herhangi bir alternatif sunmadan kesin fesih çağrısı yaptı.
Öcalan’ın 2015 ve 2025 tarihli mektupları arasında dikkat çeken farklar bulunuyor. 2015’te yaptığı çağrıda, PKK’nın silahlı mücadeleyi sonlandırarak demokratik siyaset alanına yönelmesini istemişti. Ayrıca, örgüte stratejik bir dönüşüm önererek bir kongre toplaması gerektiğini vurgulamıştı. Ancak son mektubunda, herhangi bir siyasi alternatif ya da örgütün varlığını devam ettirebileceği bir çözüm sunmadı.
İlk mektubunda müzakere sürecinin devam edeceğini ve devletle görüşmelerin sürebileceğini ima eden Öcalan, 2025 tarihli mektubunda buna dair hiçbir mesaj vermedi. Bunun yerine, örgütün artık ömrünü tamamladığını ve feshedilmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtti. Örgüt içinde ayrışma ihtimalini artıran bu çağrı, yalnızca PKK’ya değil, ona bağlı tüm silahlı gruplara yönelik olarak yapıldı.
Öcalan’ın son mektubunda dikkat çeken bir diğer vurgu, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında demokrasiye olan ihtiyacın altını çizmesi oldu. Önceki mektubunda demokratik yurttaşlık temelinde bir çözüm öneren Öcalan, bu kez doğrudan “demokrasi dışı bir yol yoktur” ifadesini kullandı.