ÖĞRETMEN VE EĞİTİM

Özer Yılmaz yazdı

Abone Ol

24 Kasım öğretmenler için özel bir gün. Oldum olası materyalist zihniyetin mantığıyla oluşturulmuş özel günlere karşı olduğumu belirtmek istiyorum ama toplumsal farkındalık oluşturmaları bakımından bazı özel günlerin olması gerektiğini düşünenlerdenim. Bireysel anlamda eğitime karşı olumlu bir yaklaşım varken genel anlamda eğitimin mucizevi etkisinin göz ardı edildiğinin yoğun yaşandığı bir zaman diliminden geçiyoruz.

Toplumun gelişmesi, değişmesi, ilerlemesi ve muasır medeniyet seviyesinde mücadele etmesi eğitim ve eğitimin olmazsa olmazı olan öğretmenler marifetiyle oluyor. Bu göz ardı edilemeyecek kadar açık. Bu açıklık, sadece ülkemizde değil bütün ülkeler tarafından kabul edilmekte. İnsanlar yaşadıkları dönemlere göre x, y, z milenyum, dijital kuşak diye sınıflandırılarak moda deyimle kuşak çatışması adı altında eğitim ve eğitimin vaz geçilmezi öğretmenler göz ardı edilmekte. Eğitimin değişim, dönüşüm ve devrim zihniyetinin göz ardı edilmesi ileri dönemlerde telafisi zor zamanlar yaşatacak gibi ülkemize.

Faşist İsrail Devletinin bütün Dünyanın gözü önünde Gazze halkı için uyguladığı soykırım zulmü devam ederken, emperyalist devletlerin ses çıkarmamasına vicdanlar isyan etti, vicdanlar sızladı ama emperyalist güçler üç maymunu oynamaya devam etti. Kendi emelleri için insan hakları kisvesinin arkasına sığınan emperyalist devletler, kendinden olmayan toplumlara yapılan zulümlere karşı durmak yerine, adeta zulmü teşvik edici mahiyette davrandılar.  

Batının kışkırtması ile Ukrayna’yı Rusya’nın önüne kurban olarak sunan batı, daha çok Filistinli öldürülsün diye Ukrayna’ya yapılan silah yardımının birçoğunu İsrail’e kaydırdı. İnsan hakları konusunda Ukrayna halkı için aslan kesilen batılı devletler, Filistin halkı söz konusu olunca adeta süt dökmüş kediye döndüler. Batılı emperyalist ülkelerin terör devleti İsrail hakkında bu kadar tavizkar olmasının nedeni nedir acaba? Bunu halkımızın çok iyi irdelemesi gerekiyor.  

Ortadoğu barışının çıbanbaşı olan terörist İsrail Devleti’nin neden bu kadar güçlü olduğunu ve niçin emperyalist emelleri olan ülkelerin soykırıma ses çıkarmamasını insanımız niçin irdelemez? Bu konu araştırıldığında işin temelinde eğitim ve iyi eğitilmiş insan gücünün yattığını söylemek yanlış bir yargı olmayacaktır. İsrail'in yazılım, iletişim ve yaşam bilimlerindeki teknolojilerin geliştirmesi için yapmış olduğu çalışmalara bakıldığında bu yargıya varılabilir. 2019 yılında Bloomberg Yenilik Endeksi'ne göre dünyada araştırma ve geliştirme için GSYİH'  nin yüzdesi bakımından dünyada 5. sırada yer almakta İsrail. İsrail’de on bin çalışan başına 140 bilim insanı düşmekte, bu rakam ABD için 85'tir. Ayrıca 2004' ten beri Nobel Ödülü sahibi 6 bilim insanı yetiştiren ve sıklıkla dünyada kişi başına düşen bilimsel makale oranının en yüksek olduğu ülkelerden biri yine İsrail Devleti.

Batı emperyalizmi bizleri öyle uyuttu ki sanki bütün medeniyetlerin beşiği batıymış gibi toplumlar üzerinde sürekli bir algı oluşturuldu ve insanlar buna inandı. Mazlum milletlerin tarihlerine bakıldığında, insani acıların ve zulümlerin müsebbibi yere göğe sığdırılmayan batılı faşist emperyalist devletler.

Ülkelerin bilim tarihi ve zafer tarihi incelendiğinde zaferlerin altından iyi bir eğitim sistemi ile öğretmenlerin yattığı görülür. Bu amaçla hür ve bağımsızlık mücadelesinin zafere erişimi için eğitim, öğretim ve öğretmenlerin merkezde olması gerekiyor. Kurtuluş, kuruluş ve şahlanış eğitim sisteminin öğretmenler tarafından etkin kullanılmasıyla ve buna insanımızın riayet göstermesiyle ancak olur.