Nurettin Yıldız'ın köşe yazısı
4- Seyahat Ayı Değildir
Şehir şehir, cami cami dolaşmak Ramazanla bağlantısız işlerdendir. Âdeta Müslümanlar için tatil ve gezi sezonuna dönüştürülmüş bir Ramazan anlayışı ruhsuz ve ihlassız bir anlayıştır. Camileri büyüklüklerine veya tarihiliklerine göre ölçüp gezmek, onun türbesini bunun eserini resimlemek Allah’ın ibadet olarak saydığı işlerden olmadığına göre mü’min, Ramazanın bereketli anlarını gezilerde, ziyaretlerde harcamamaya özen göstermelidir. Ramazan ayında hangi sokaklarda, hangi trafikte gezilebilir ki göz, kulak ve dil afete düşmüş olmasın? Öyleyse…
İtikâf nere gezi nere?
Ramazanda tavsiye edilen itikâftır. İtikâf da camiye kapanmaktır. Camiye kapanmakla camileri gezmek aynı değildir. Ramazanda tavsiye edilen tek gezi umredir. Reklamsız, riyasız güzel bir umre büyük bir ibadettir.
5- Tamamı Bir Aydır
İlk günlerini heyecanla karşılayıp, henüz onun bayramı gelmeden yarıda bırakıvermek, hız kesmek, ibadetleri ve kaçınılması gereken şeyleri sulandırmak en azından başlamak ama bitirememektir. Son günlerinde gevşemek, alışveriş gibi bir maksatla bile olsa, şeytanın en keskin tuzaklarının kurulu olduğu çarşılarda o mübarek saatleri tüketmek daha sonra esef edilecek hatalardır. Çocuklar için bayramlık adı altında büyüklerin bayramı harcanır mı?
Sonu başından değerlidir; sevap deryası sonundadır!
Bunun için son on gününü ilk on gününden daha heyecanlı ve daha umutlu geçirmek esastır. Ne bayram alışverişine, ne de geziye feda edilebilecek bir tek saat olmamalıdır. Her gecesi yeni bir umut, her sabahı yeni bir güneş vaktidir. İlk gününe göre son demlerinde heyecan kaybını, içimizi istila eden günahlardan arınamamışlığımızın Ramazana etkisi olarak anlayabiliriz. İlla bir bayram alışverişi gerekli ise onu Ramazandan önce bitirmek akıllıca bir iş olur.
6- Namazı, Gevşek Bir Namaz Değildir
Teravih başta olmak üzere Ramazan ayında -çok namaz kılınıyor diye- namazın genel kuralları gevşetilemez. Eğer Ramazan mü’min için hassasiyeti yüksek bir ay ise, mü’minin ibadetlere bakan gözü, ezanı duyan kulağı, okuyan dili o hassasiyete göre görmeli, duymalı ve konuşmalıdır.
Teravih gece kıyamıdır.
Heba edilmemelidir. Mümkünse hatimle kılınmalıdır. O mümkün değilse iyi kıraati olan bir imamın arkasında ve namaz gibi kılınmalıdır. Teravihlerin heba edilmesi bir nedamet kaynağıdır.
7- Kadir Gecesi Şans Oyunu Değildir
Önce Kadir Gecesini belirli bir güne sıkıştırdılar. Hâlbuki o Ramazanın içinde saklı bir hazine idi. Sonra da o geceyi, insanların kendi kafalarından oluşturdukları törenler ve ibadet kılıflı gösterilerle eritip götürdüler. Kadir Gecesi bir şans oyununa döndü. Bir simit çeşidi ile ihya edilir(!) oldu. Yarına tesiri olmayan, sadece geçmişi akladığına inanılan bir Kadir Gecesi üretildi. Neredeyse Kadir Gecesi müziği bile icat edilecek hâle geldi.
O bir istiğfar gecesidir, dönüşüm gecesidir.
Kadir Gecesinin bize bağışlanmasının nedeni günahlarımızdan arınma umudumuzdur. O gece -ki Ramazanın bütün geceleri Kadir Gecesi olma ihtimalini taşır- Allah’a dönüş yapma kararı verdiğimiz, Kur’an ve Sünnet’e aykırı hareketlerimizden kurtulduğumuz, kul haklarından arındığımız gece olmalıdır. Ramazanın 27. gecesinde bizi gelip bulan bir Kadir Gecesi değil, bizim bütün Ramazan boyunca peşinde koştuğumuz Kadir Gecesi bir ömre bedel gecedir.