Ramazan ayında oruç tutanlar yeme, içme gibi temel ihtiyaçlardan ve cinsel ilişkilerden uzak dururlar. Bunlar orucu bozan başlıca davranışlardır. Oruçlu iken kötü davranışlardan kaçınmak da orucun manevi yönü açısından çok önemlidir.

Orucu sadece midemize değil, gözümüze, dilimize, kulağımıza yani tüm bedenimize tutturmamız gerekiyor.

zina nikah evlilik (5)

Helal olan şeylerden uzak durarak tuttuğumuz oruç, Haram iş ve sözlerden kaçınmamızı daha çok gerektirir.

Peki, oruçlu iken eşler arasındaki ilişkinin sınırı nedir? 

zina nikah evlilik (4)

Eşlerin hangi davranışları Orucu bozar?

Oruçlu olan bir kişi, orucunu bozacak eylemlerden sakınmalıdır. Oruçlu bir kişi eşi ile cinsel ilişkiye girerse, orucu bozulmuş olur. Bu durum, hem orucun kazasını hem de keffaret ödemesini gerektirir.

"Ramazan’da oruçlu olduğunu bile bile cinsel ilişkide bulunmakla oruç bozulur, hem kaza ve hem de keffâret gerekir ." Buhârî, Savm, 30 

zina nikah evlilik (3)

Oruçlu Eşlerin  Fiziksel Yakınlaşması oruca zarar verir mi?

Eşler arasındaki öpüşme veya sarılma gibi fiziksel yakınlaşmalar, orucu bozmaz. Ancak, bu tür yakınlaşmalar sonucunda cima olmadan boşalma meydana gelirse, bu durum orucun bozulmasına ve güne gün kaza yapılmasına neden olur.

zina nikah evlilik (2)

Din İşleri Yüksek Kurulunun bu konudaki açıklaması şöyledir: "Eşlerin birbirlerini öpmeleri veya sarılmalarıyla oruçları bozulmaz. Ancak bu durumda boşalma meydana gelirse oruç bozulur ve güne gün kaza gerekir." (Merğinânî, el-Hidâye, 1/120)

Genç Gazete Davud Orucu Nedir Davut Orucu Ne Zaman Tutulur Iftar Sahur (2)

İftar ve sahur arasında eşlere konulan bir yasak var mı?

oruç gündüz, imsak ile iftar arasında tutulur. Ramazan geceleri için yeme, içme ve cinsel ilişki yasağı söz konusu değildir. 

Genç Gazete Davud Orucu Nedir Davut Orucu Ne Zaman Tutulur Iftar Sahur (4)

İftar ile imsak arasında yemek, içmek ve eşlerin cinsel ilişkide bulunmasında bir sakınca yoktur.

Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulmaktadır: “Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı.” (Bakara, 2/187).

Kaynak: Din İşleri Yüksek Kurulu