İstanbul'un yoğun temposunu terk ederek memleketi Trabzon'a dönen Özer, hayatını çocuklarının ihtiyaçlarına adadı.
Engelli Çocuklarla Dolu Bir Hayatın Hikayesi
Trabzon'a Dönüş ve Yeni Bir Başlangıç
Engin ve Şenay Özer çifti, ilk çocukları Tayfun'a serebral palsi teşhisi konulduğunda İstanbul'dan Trabzon'a taşındı. Yedi yıl sonra dünyaya gelen kızları Güneş'e de aynı teşhis konulunca, Engin Özer, çocuklarına daha iyi bakabilmek için işinden emekli oldu.
Bir Babanın Gözünden Günlük Yaşam
Engin Özer, günlerini çocuklarının isteklerine göre şekillendiriyor. Oğlunu futbol maçlarına götürüyor, kızını parka çıkarıyor ve eğitimlerine eşlik ediyor. "Çocuklarım için yaşıyorum," diyen Özer, her günü tam anlamıyla bir babalık görevine dönüştürüyor.
"Çocukların isteklerine göre günümüzü şekillendiriyoruz. Gün içinde rutin işlerimi yapıyorum. Bazen maç oluyor, o zamanlar Tayfun'u maça götürüyorum, yoksa kızımı parka götürüyorum. Çocukların eğitimleri var, oraya götürüyorum. Günlerimiz bu şekilde geçiyor." - Baba Engin Özer
"Tayfun'un futbola ilgisini fark ettik, maç gördüğünde gözlerinin içi gülüyor. Özellikle Trabzonspor formasını gördüğü zaman içi gidiyor ama başka bir nesne veya olay gördüğünde aynı şekilde tepki vermiyor. Tayfun'un en büyük ilgisi Trabzonspor ve futbol. Amatör maçlara, Trabzonspor'un maçı varsa stadyuma götürüyorum. Maç yoksa televizyondan geçmiş maçların kayıtlarını açıp izletiyorum. Güneş ise horonla ilgili bir görsel gördüğünde ilgisini oraya veriyor, mutlu oluyor."- Baba Engin Özer
Tayfun ve Güneş'in Özel İlgileri
Tayfun, futbol ve özellikle Trabzonspor'a büyük bir ilgi duyuyor. Babası onu maçlara götürüyor ve geçmiş maç kayıtlarını izletiyor. Güneş ise Trabzon'un ünlü horon dansına büyük ilgi gösteriyor ve bu dansı gördüğünde mutlu oluyor.
Yaşanan Zorluklar ve Umut
Engin Özer, çocuklarının tedavileri için elinden gelen her şeyi yapıyor. Kovid-19 salgını sırasında oğlunun tedavisinin aksaması, babayı daha da endişelendiriyor. Ailesinin tüm varlığını çocuklarının sağlığına adayan Özer, "Allah kimsenin başına vermesin, olanlara da Allah kolaylık versin," diyor.
"Birçok kez İstanbul'a, Ankara'ya gittik, geldik. Kas gevşetme, kalça ameliyatları oldu. Güneş'in de bir ameliyatı olacak. Allah nasip ederse, ayağının dönük olmasından ötürü ameliyat ettireceğiz. Şu anki sıkıntımız o. Varımız yoğumuz çocuklar. Elimizden geldiği, ömrümüz yettiği sürece bakabilirsek ne mutlu bize."
"Varımız yoğumuz çocuklar. Elimizden geldiği, ömrümüz yettiği sürece bakabilirsek ne mutlu bize."
"Yürümesine etkisinin olacağını düşünüyorum. Artık evde olduğum için kendileriyle ilgilenmeye daha fazla fırsat buluyorum. Bir kelime bile öğrenebildiğinde bizim için büyük mutluluk ve şanstır diyorum. Çocuklarım için yaşıyorum. Engelli olmaları yüreğimde çok büyük yaradır. Allah kimsenin başına vermesin, olanlara da Allah kolaylık versin."- Baba Engin Özer
Engin Özer, bir baba olarak engelli çocuklarına adanmış hayatını, zorluklarla ve umutla dolu bir yolculuk olarak görüyor. Onun hikayesi, aile bağlarının gücünü ve fedakarlıkla dolu bir babalığın ne anlama geldiğini bizlere hatırlatıyor.