Eskişehir’de 2’nci kattaki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybeden Zerin Kılınç’ın ölümüyle ilgili soruşturmada tutuklanan sevgilisi Yılmaz S. mahkemede verdiği ifadesinde “Olayın aydınlatılmasını en çok ben istiyorum” dedi.

Eskişehir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk celsesinde tutuklu sanık Yılmaz S. mahkeme salonunda hazır edildi. Mahkemeye maktul Zerin Kılınç’ın ailesi, olayın görgü tanığı 3 kişi ve taraf avukatları katıldı.

Saat 14.00’da başlayan ve 19.30’da sona eren davada müebbet hapis istemiyle yargılanan tutuklu sanık Yılmaz S., üzerine atılı suç hakkında kendisini savundu. Evlilik planı yaptıkları Zerin Kılınç’ın camdan atlayarak intihar ettiğini savunan Yılmaz S., “Olayın aydınlatılmasını en çok ben istiyorum” dedi.

“Evlilik planı yapıyorduk”

Maktul Zerin Kılınç ile evlilik planı yaptıkları sırada yaşanan olayla ilgili bir suçunun olmadığını iddia eden tutuklu sanık Yılmaz S., “Ev sahibi Zerin’in kardeşini arayıp ’Zerin birisiyle yaşıyor. Kirayı o getirdi ve almadım. Nikahsız yaşıyorlar’ demiş. Zerin’in morali bozulmuştu.

Kendisine bunun sorun olmadığını söyledim. Biz zaten evlilik planı yapıyorduk. Ağustos ayında babası yurt dışından gelince söyleyecektik. Olayın aydınlatılmasını en çok ben istiyorum. İnsanları da anlıyorum ama işlemediğin bir suçtan dolayı tutukluyum” dedi.

“Ben 11 aydır gözyaşı döküyorum”

Mahkemede söz alan Zerin Kılınç’ın annesi Telli Özokçu, torununun Yılmaz S.’den korktuğunu belirtirerek “Zerin birkaç aydır bizden uzaklaşmıştı. Konuştuğumuzda ’Kimmiş, ne evlenmesi’ dedim. Zarar göreceği veya tehdit edildiğine yönelik bir şey söylemedi. Ben 11 aydır gözyaşı döküyorum. Zerin’in çocuğu yanımda kalıyor. Çocuk, Yılmaz’dan korktuğunu söylüyor” diye konuştu.

“Eşinden ayrıldığında dahi intihar edecek duruma gelmedi”

Davanın ilk celsesinde söz alan Aysun Kılınç, Zerin Kılınç’ın intihara meyilli olmadığını söyleyerek, “Ablam eşinden ayrıldığında bile çok sorun yaşamasına rağmen intihar edecek duruma gelmedi. Çocuğuna çok bağlıydı ve psikolojisi kesinlikle bozuk değildi” dedi.

“Yurtdışından gelirken bir şeyler getirmemi istedi”

Mahkemede söz alan baba Dede Kılınç ise, “Kızımla en son olaydan birkaç gün önce telefonda konuştuk. Yurtdışından gelirken bir şeyler getirmemi istedi. Hiçbir sorunu olduğunu söylemedi. Kuzumun intihar ettiğine inanmıyorum” dedi.

“Türkiye’ye geldiğim zaman konuşmak istedim, fakat yetişemedim”

Duruşmada söz alarak kardeşi Zerin Kılınç ile yaptığı telefon konuşmasında bir sorun olduğunu hissettiğini belirten ablası Zeynep Altunluoğlu, “Kardeşimle telefonda konuşurken bir sorunu olduğunu hissettim. Sorunu telefonda konuşmak istemedim. Türkiye’ye geldiğim zaman konuşmak istedim, fakat yetişemedim. Benim kardeşim asla intihar etmez. Kızı var. İntihar edecek olsa arkasında bir şey bırakır” dedi.

Duruşmada tarafları ve sanıkları dinleyen mahkeme heyeti, olay yeri inceleme raporlarını ve dosyada yer alan güvenlik kamerası kayıtlarını inceledi. Sanık Yılmaz S.’nin tutukluluk halinin devamına hükmeden mahkeme heyeti, duruşmayı 12 Haziran’a erteledi.

“Sanığın pişkin bir savunması var”

Mahkeme çıkışı adliye önünde açıklama yapan avukat Ahmet Seyhan, “Duruşma sürecinde hakimin gerçekten güzel bir şekilde usulü uyguladığına inanıyoruz. Mahkeme aşamasında sanığın çelişkili ifadelerinden tek tek bahsettik. Evin savaş alanı gibi olduğundan bahsettik. Maalesef sanığın hiçbir sebep sunamadan intihardan bahsetme durumu var. Pişkin bir savunması var.

Bunları belirttik. Hiçbir şekilde pişmanlık duygusu yok. Mahkemedeki beyanlarından bu çok net açıktı, bunları gördük. Doğrudan düşme açısından tutun da sanığın ifadesinden, soruşturma aşamasından mahkeme aşamasına kadar verdiği ifadelerinden bütün çelişkileri gerek pankartlar ile gerek sunum ile her şekilde ifade ettik. Sanığın şu aşamada tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Bir sonraki celse maktulün kızı dinlenecek. Bu süreçte emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz. Şu anda yargılama devam ediyor. Yargılamanın da olumlu sonuçlanacağına inancımız tam. Bunun bir cinayet olduğunu tekrar söyledik.

Son 2 yılda 93 kadının camdan düşme sebebiyle öldüğü belirtiliyor. Biz bunu mahkemede de beyan ettik. Biz diyoruz ki, bu 93 kadının hepsinin intihar ettiği söyleniyor ama hiç birisi yalnız değildi. Hepsinin yanında ya eşi ya da sevgilisi vardı. Bunun sistematik olarak bir kadın cinayeti olduğunu mahkemede vurguladık. Adalete inancımız tam” ifadelerini kullandı.

“Böyleleri gezmesin, gün yüzü görmesin”

Mahkeme çıkışı basın mensuplarına konuşan acılı anne Telli Özokçu, “Çeksin cezasını. Eminim ki o yaptı, yavrumu hayattan o kopardı. Çeksin cezasını. Böyleleri gezmesin, gün yüzü görmesin. Sözün bittiği yer. 11 aydır ben gözyaşı döküyorum. Başka analar ağlamasın” dedi.

“Bu resmen cinayet”

Duruşmanın ardından adliye önünde gazetecilere açıklama yapan maktul Zerin Kılınç’ın babası Dede Kılınç, “Güzel bir mahkeme oldu. Hakimler sağ olsun adaleti yerine getirmeye çalıştılar. İsterim ki müebbet alsın, hak ediyor. Bu resmen cinayet, verdiği ifadeler çelişkili. Hiçbirisi birbirine uymuyor” dedi.

Olay

Geçtiğimiz yıl haziran ayında Emek Mahallesi Ertaş Caddesi üzerinde meydana gelen olayda, 36 yaşındaki Zerin Kılınç, sevgili ile birlikte yaşadığı 2’nci kattaki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybetti. Olayın ardından başlatılan soruşturma çerçevesinde ifadesine başvurulan sevgilisi Yılmaz S., serbest bırakıldı. Olaydan 7 ay sonra Zerin Kılınç’ın ailesinin avukatının şikayetçi olmasıyla tekrar başlatılan soruşturmayla gözaltına alınan Yılmaz S., tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Kaynak: