Sinop’un tarih kokan sokaklarını keşfe çıktığınızda, uğramadan geçmemeniz gereken bir yer var: Sinop Tarihi Cezaevi. Burası sadece bir cezaevi değil, aynı zamanda Anadolu’nun derin tarihine tanıklık eden bir kültür hazinesi. Gelin, bu tarihi yapıyı bir de yakından tanıyalım!

Bir Tersaneden Zindana..

Her şey 1214 yılında Anadolu Selçukluları’nın Sinop’u fethetmesiyle başlıyor. Sultan İzzeddin Keykavus’un emriyle, Sinop Kalesi’nin içine yeni bir sur duvarı inşa ediliyor ve bu duvarlarla İç Kale oluşturuluyor. İlginç olan ise, bu kale inşaatında Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinden kalan sütunlar, başlıklar ve kitabeler gibi tarihi parçaların da kullanılmış olması. Yani, Sinop Tarihi Cezaevi’nin temelleri, adeta bir zaman tüneli gibi.

Sinop Tarihi Cezaevi Duvarların Anlattığı Hikayeler (5)

Başlangıçta tersane olarak kullanılan bu iç kale, Osmanlı Dönemi’nde kaderini değiştiriyor. 1560 yılından itibaren burçlar zindana dönüşüyor. Sinop Cezaevi olarak bilinen yapı ise, 1882 yılında Mutasarrıf Veysel Paşa’nın emriyle inşa ediliyor. Yüksek surlarla çevrili, U şeklindeki bu bina, kesme taşlardan yapılmış ve oldukça etkileyici bir mimariye sahip.

Sinop Tarihi Cezaevi Duvarların Anlattığı Hikayeler (6)

Cezaevinin Mimari Özellikleri..

Cezaevi, her biri farklı hikayeler saklayan üç ana bölümden oluşuyor:

  • Birinci ve İkinci Bölümler: İkisi de iki katlı olan bu bölümler, cezaevinin kuzey ve orta kısımlarında yer alıyor.
  • Üçüncü Bölüm: Güneyde bulunan bu bölüm ise zemin kat ve iki katlı yapısıyla dikkat çekiyor.

İçeride toplam 28 koğuş bulunuyor. Bunun yanı sıra cezaevine ek olarak, hamam, iş atölyeleri ve 1939 yılında inşa edilen bir Çocuk Islahevi de var. Düşünün, burada sadece mahkumlar değil, hayatı öğrenmeye çalışan çocuklar da kalmış.

Sinop Tarihi Cezaevi Duvarların Anlattığı Hikayeler (3)

Unutulmaz Bir Atmosfer!

Sinop Tarihi Cezaevi, yüksek surlarıyla bir dönem mahkumlara ev sahipliği yapmış. Ancak o surların ardında yalnızca suç değil, şiir, edebiyat ve isyan da saklı. Çünkü burası, Sabahattin Ali gibi ünlü isimlerin kaldığı bir yer. Sabahattin Ali’nin “Aldırma Gönül” şiirini burada yazdığı söylenir. Bu şiir, cezaevi duvarlarının sadece birer taş yığını olmadığını, içinde derin acılar ve hayaller sakladığını hissettirir.

Günümüzde Sinop Tarihi Cezaevi..

Cezaevi, 1996 yılında tamamen boşaltılarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredildi. 2000 yılından itibaren ise ziyarete açıldı. Bugün bu tarihi yapı, sadece bir gezi noktası değil, aynı zamanda kültürel bir hafıza mekanı. Restorasyon çalışmaları devam ederken, cezaevi artık bir kültür kompleksi olarak yeniden hayata dönüyor.

Sinop Tarihi Cezaevi Duvarların Anlattığı Hikayeler (7)

Neden Gitmelisiniz?

Sinop Tarihi Cezaevi’ni ziyaret ettiğinizde, sadece bir yapı görmekle kalmaz, aynı zamanda Anadolu’nun geçmişine dokunursunuz. Cezaevinin içinde dolaşırken, taşların arasından size fısıldayan hikayeleri hissedeceksiniz. Sinop’un muhteşem doğasıyla birleşen bu tarihi yapı, size unutulmaz bir deneyim sunacak.

  • Ziyaret Saatleri: Cezaevi, belirli saatler arasında ziyarete açık. Gitmeden önce saatleri kontrol etmeyi unutmayın.
  • Manzara: Cezaevi surlarından Karadeniz’in büyüleyici manzarasını izlemek, ziyaretinizin bonusu olacak.
  • Fotoğraf: Tarihi dokusu ve etkileyici atmosferiyle fotoğraf çekmeyi sevenler için eşsiz bir mekan.

Sinop’a yolunuz düşerse, bu tarihi yapıyı mutlaka görün. Her taşında ayrı bir hikaye saklı olan bu cezaevi, geçmişin ayak izlerini takip etmek isteyenler için adeta bir açık hava müzesi.

Kaynak: Haber Merkezi