Ancak bazıları telefonla konuşmayı ve aranmayı sevmiyor. Bazıları da telefonda hiç susmadan saatlerce konuşuyor. Peki, telefonla konuşmayı sevmeyenlerin düşünce dünyasında neler oluyor? İşte "Bir Sorudan Fazlası" serimizin bu bölümünde, telefonla konuşmayı sevmeyenlere kulak verdik ve bunun altında yatan nedenleri Uzman Klinik Psikolog Buse Akçil ile mercek altına aldık.

Yurtta Bugün Hava Durumu Nasıl? Türkiye Geneli Hava Durumu Raporu... Yurtta Bugün Hava Durumu Nasıl? Türkiye Geneli Hava Durumu Raporu...

Telefonla Konuşmanın Değişen Dünyası

TLFON

Günümüzde telefonsuz bir hayat düşünmek neredeyse imkânsız. Özellikle gençler için, telefonlar hayatın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Artık her işimizi bu akıllı "mini bilgisayarlar" üzerinden yapıyoruz. Video izlemek, mesaj yazmak, sosyal medya platformlarını takip etmek, internet üzerinden alışveriş yapmak gibi pek çok amaç için telefonlarımızı kullanıyoruz. Ancak, telefonun asıl amacı olan konuşma konusunda bazı insanlar için durum farklı.

Telefonla Konuşmanın Korkutucu Yönleri

Çoğu kişi için telefonla konuşma oldukça basit bir eylem gibi görünse de, bazıları için bu durum oldukça korkutucu olabiliyor. Hatta bu kişiler, telefonlarını sürekli sessiz modda kullanarak aranmaktan kaçınıyorlar. Telefonları çaldığında bile cevap vermek istemiyorlar. Peki, bu telefonla konuşmama eğilimi nereden geliyor?

Nesilden Nesile Değişen Telefon İlişkisi

Gizem G. (39), telefonla ilişkimizin nesilden nesile nasıl değiştiğine dikkat çekiyor. Büyüklerimiz, telefonla iletişim kurmanın eskiden nasıl bir zorluk olduğunu anlatırlar. Uzun mesafe aramalarını postaneye yazdırmak, mahallenin bakkalına gitmek gibi ritüellerle telefonla konuşmak büyük bir işti. Telefon, o dönemlerde sadece konuşma amaçlı kullanılırdı.

Gizem G. gibi 80'lerin ilk yarısında doğanlar, teknolojik gelişmeleri yakından takip etti. Çevirmeli telefonlardan tuşlu telefonlara, tuşlu telefonlardan telsizlere, ev telefonlarından cep telefonlarına geçişleri yaşadılar. Cep telefonları ilk çıktığında ise "cepten cebe" veya "evden cebe" konuşmak oldukça pahalıydı. Bu nedenle insanlar, telefonla uzun uzun konuşmanın maliyetinden kaçındılar. Ayrıca cep telefonlarına eklenen SMS özelliği, insanlara konuşma yerine yazılı iletişim seçeneği sundu. Ancak SMS de sınırlı karakterlere sahipti, bu yüzden insanlar kısa ve öz mesajlar yazmayı öğrendiler.

Telefonla Konuşmaktan Uzaklaşma

TELEFONN

Telefon teknolojisinin gelişmesiyle birlikte, insanlar aramaları ve mesajları istedikleri zaman cevap verme alışkanlığı kazandılar. Eskiden telefon çaldığında insanlar koşarak telefona yetişmeye çalışırken, şimdi telefonun sesini duymazdan gelme eğilimindeler. "Sonra bakarım" veya "Sonra ararım" deme alışkanlığı arttı.

Sonraki nesiller ise doğrudan cep telefonları ve akıllı telefonlarla büyüdüler. Onlar için telefonlar, oyun oynamak, müzik dinlemek, fotoğraf çekmek, sosyal medyada paylaşımlar yapmak gibi eğlenceli aktivitelerin aracıydı. Telefonu kulağa götürüp konuşmak, onların akıllarına gelmeyen bir şeydi. Hatta Z kuşağı ve sonraki nesiller için akıllı telefonlardaki konuşma sembolünün neden ahize şeklinde olduğunu anlamak zordu.