Salih Erol yazdı

Türkiye Cumhuriyeti’nin üçüncü kuruluş yılında yayınlanmış bir rehberden yararlanarak İnegöl’ü ele alacağız. 1926 yılı Türkiye’de yeni bir zaman algısının resmen başladığı yıldır. Eski takvimler bu yılın ilk gününden itibaren resmî tedavülden tamamen kaldırılmıştır. 1926 yılında: “Ticarî ve İktisadî Bursa Vilâyet Rehberi” yayınlandı. Bu önemli kaynak yayın, Türkiye Salon ve İlanât Gazetesi tarafından hazırlandı. Otuz üç sayfalık bu özel yayında İnegöl’e de yazı ve fotoğraflarla yer verildi.

Rehberde ilk olarak: “Ma‘lûmât-ı umumiye” başlığı altında İnegöl’ün coğrafi konumu, özellikleri verildikten sonra şehrin ithalat ve ihracat durumuna geçilmiştir. Buna göre İnegöl, dışarıdan (Burada kastedilen yurtiçidir) bir milyon iki yüz elli bin liralık mal alırken, bu miktardan biraz fazlasını (1367000 lira) dışarıya satmıştır. Peki, “İhraç ettiğimiz emtiâ” nelerdi?  Çeşitli zahire ürünleri (Buğday, arpa..), koza, afyon, kereste, kuru ve yaş meyve, ham deri, tütün ve yumurta gibi şeylerdir.

1926’da İnegöl merkezi, nahiyeleri ve köyleriyle birlikte toplam nüfusu elli yedi bin civarında olan bir yerdir. Domaniç 1930’ların başlarına kadar İnegöl’e bağlıdır; dolayısıyla verdiğimiz rakamın içine burası da dahildir. İnegöl’ün toplamda 130 köyü vardır İnegöl merkezde 1926 yılında 2100 hâne mevcuttu.

İnegöl’ün kaymakamı Servet Bey, fötürlü vesikalık fotoğrafıyla birlikte rehberde yerini almıştır. Bu sırada Belediye başkanı ise Ahmet Hamdi Bey’dir. Belediyenin yıllık bütçesi kırk sekiz bin lira gibi mütevazı bir rakamdır. Belediye, şehre iki saat kadar mesafeden demir borularla içme suyu getirmeyi kararlaştırmış; ancak henüz hayata geçirememiştir. Şehrin caddelerindeki kaldırım yapımı ise rehberdeki deyimle: “Peyderpey” sürmektedir.

İnegöl’ün 1926’daki idari /mülki memurlarının isimleri rehberde listelenmiştir. Mal müdürü Süleyman Sami, Tahrirat (Yazı işleri) kâtibi İbrahim Efendi, Nüfus memuru Mehmet Sabri, Jandarma kumandanı Kazım Bey, Ziraat fen memuru Mustafa Hulusi Bey… bunlardan birkaçıdır.

İnegöl Ticaret Odası reisi bir kereste tüccarı olan İsmail Zühtü Bey’dir. Yardımcısı Şakir Bey’dir. Odanın azaları ise: Hafız Mustafa, İbrahim, Hatipzade Mehmet, Osman ve Mehmet efendilerdir. Odanın başkâtibi Hasan Basri’dir. İnegöl’ün o zamanki tüccar ve esnaflarından ileri gelen bir düzine kadar kişinin fotoğraflarına rehberin 27. sayfasında yer ayrılmıştır.

Haftada bir, Perşembe günü, İnegöl’de olağan pazar kurulmaktadır. Aslında bu yüzyıllarca aynı gününde sürdürülmüş bir geleneğin aynen devamıdır.  İnegöl – Bursa arasında daha 1926’da her zaman otomobil işliyormuş. Ulaşım ücreti ise adam başına 150 kuruştur.  Adı geçen rehberimizde İnegöl’ün maden suyu Çitli ve Oylat kaplıcasından birkaç cümle ile bahsedilmiştir. Bu her iki doğal kaynak da, 1926’da eski Osmanlı günlerindeki kadar gözde değildirler maalesef. Yine de bu zenginliklerinden bahsedilmiş olması buraları Türkiye tüccarlarının dikkatine sunmuş olmaktadır. Oylat, İnegöl İdmanyurdu’na kiralanmıştır.

1926 Bursa Ticaret Rehberi’nin en önemli kısmı İnegöl’ün esnaf ve tüccarları hakkında verdiği bilgilerin bulunduğu satırlardır. Şehirdeki tek eczane Ali Reşid Eczanesi’dir. Şehirde görev yapan üç doktorun adına yer verilmiştir:  Hükümet tabibi Halil, Belediye tabibi Cemal, Hastane ser tabibi İhsan Bey’lerdir bunlar.

İnegöl’de ismi verilen bakkaliye, Demir ve Emin biraderler’in İshakpaşa civarında, no:2’deki dükkânlarıdır. Ayrıca Çınarlaraltı, No:13’te Keskinzade bakkaliyesi vardır. Bunun da sahibi Osman Bey’dir. Mehmet Lütfü ve Hafız Mustafa biraderlerin Yeniçarşıbaşı, No: 3’te tuhafiye mağazaları ve çorap imalathanesi vardır. İnegöl’de en ağırlıklı esnaflar olarak terziler ön plandadır. “Her nevi erkek kadın çocuk elbiselerini kemâl-i dikkatle imal” eden Mehmet Ziver’in Halk Terzihânesi, Uzun Sokak, No:26’da bulunmaktadır. Ayrıca Mehmet Kamil’in İktisat Terzihânesi de son moda üzerine, gayet zarif elbiseler dikmektedir. Adı geçen bu terzilerin fotoğraflarına rehberde yer verilmiştir. İnegöllü terziler aralarında: “Dikici Esnafı Cemiyeti” adında bir dernek kurmuşlardır. Kuruluş tarihi 1341 (1925) yılıdır. Derneğin reisi Necmeddin Usta, Milli Yemeni İmalathanesi’nin sahibidir aynı zamanda. Onun dernekteki yardımcısı ise Hezargradlı Mehmet Usta’dır. İnegöl’deki en önemli hazır giyimci (manifaturacı) Boşnak İbrahim Bekoviç ve biraderleridir. Bunların Yeni Bedesten civarında büyük dükkânları vardır.

İnegöl’de zücaciye esnafı olarak Ahmet Hilmi ve Mehmet Sâlim biraderler ön plana çıkarılmıştır. İnegöl’deki tek: “Fabrika” Ömer Bey ve ortaklarının işlettiği un fabrikasıdır. Bu, aslında büyük bir su değirmenidir. Günde ancak yetmiş çuval hububat öğütebilmektedir. İnegöl’de ayrıca un tüccarları mevcuttur. Hüdaverdi oğlu Cafer, uncuların başında gelmektedir. Birinci, ikinci ve alelumum yerli un bulundurur, Eski Tahıl civarı 82 nolu dükkânında. Aynı civarlarda Uncu Murat’ın da dükkânı vardır.

İnegöl’de Ahmet Asım’ın Çarıkçılar başı, no:3’te kundura imalathanesi vardır. Erkek, Kadın ve çocuk kunduraları, çizme ve bot çeşitleri imal etmektedir. Diğer ayakkabıcılar ise, Eski tahıl civarında dükkânı olan Hüseyin, Hezargradlı Hüseyin, Beylikhanı civarında Ali Rıza, Cafer Paşa Caddesi’nde Ömer Hilmi ve Kadir gibi kişilerdir. Terzilerden sonra en kalabalık esnaf grubunu oluşturan kunduracıların ayrıca bir de dernekleri (cemiyetleri) vardır. Bu dernek kurtuluşun hemen ertesinde (1922 sonlarında) kurulmuştur. Derneğin birinci reisi kösele tüccarı Mehmet; ikinci reis ise Ahmet Asım’dır. Derneğin merkezi Beylikhanı’nda bulunurdu. 

İnegöl’de tüccar ve esnafa yardımcı olmak amacıyla yazıhâne açmış olan Ahmet Nuri’nin ismi de rehberde geçmektedir. Kendisi aynı zamanda: “Muavin muhabir” sıfatıyla Anadolu Ajansı’nın İnegöl’deki temsilcisidir. “Teshilât (Kolaylaştırmak) İdaresi” adını verdiği yazıhanesinde her türlü girişim ve iş takipçiliği yapmaktadır. İlan vermek, alım – satım danışmanlığı işleriyle uğraşmaktadır. Yazıhanesi Hükümet Konağı civarında, No:181’dedir.

Ticaret Rehberi’nin İnegöl iktisadî yapısının gelişmesi için zikrettiği en önemli ihtiyaç bankacılıktır. Bu ihtiyaç rehberde şu cümlelerle yazılmıştır: “Mahalli ihtiyaçların başında banka gelir. Milli bankalarımız tarafından bu mühim ticaret merkezinde şube veya acente tesisi lâzımdır”. Gerçekten de 1926’da İnegöl’de Ziraat Bankası’nın küçük bir şubesi dışında henüz hiç bir banka şubesi yoktu.