2018'de hayatını kaybeden turizmci Erol Türköz, bugünkü değeri 100 milyon TL'yi aşan mirasını 11 ve 12 yaşındaki iki kızına bıraktı. Bir süre önce boşanan çiftin iki kızının velayeti de eşi Çiğdem G.'ye verilmişti. Erol Türköz'ün vefatından bir ay sonra babası Atilla Türköz, iddiaya göre mirasın eski gelinine gitmesini önlemek için sahte senet planı yaptı.

2 milyon TL ve 7 milyon TL bedelli sahte senetler hazırladığı öne sürülen baba, bu senetler üzerinden, ölen oğlu ve şirketini icraya verdi. Üstelik Atilla Türköz, icra takibi tebligatını şirket merkezinin kapalı adresine gönderdi. Torunların tebligatını ise eski gelininin taşınmış olduğu adresi gönderdi. Bu yolla tebligatın muhtarlıklara yapılarak imziya itiraz süresinin kaybedilmesinin amaçlandığı belirtildi.

Tebligatı, şirket çalışanı tesadüfen fark etti. Durumdan böyle haberdar olan Çiğdem G., kendisi ve kızları adına avukat Cesim Parlak aracılığıyla adliyenin yolunu tuttu. Çiğdem G., borçları olmadığının tespiti, icra takibinin durdurulması ve senetlerin iptal edilmesi için karşı dava açtı.

Atila Türköz, icra takibi tebligatı şirket merkezinin kapalı olan adresine gönderdi. Torunlarına tebligatın ise Atila Türköz'ün eski gelinini Çiğdem G.'nin taşındığı adresine gönderildiğinin ileri sürüldüğü dilekçede muhtarlıklara tebligat yapılarak imzaya itiraz süresinin kaybedilmesini amaçlandığı iddia edildi. Tebligatı şirket çalışanın tesadüfen fark ederek aldı. Erol Türköz'ün yıllardır babasıyla konuşmadığı ve kendisinden borç almaya ihtiyacı bulunmadığının yer aldığı dava dilekçesinde, İstanbul ve Antalya'da toplam 8 taşınmazının bulunduğu yer aldı.

SAVCILIĞA ŞİKAYET ETTİ

Dedelerinin başlattığı icra takibi üzerine avukatları Cesim Parlak aracılığıyla icra takibine itirazda bulunularak, senet alacaklısı Atila Türköz ve diğer oğlu Emre Türköz hakkında 'nitelikli dolandırıcılık' ve 'evrakta sahtecilik' suçlaması savcılığa şikayette bulundu.

KALP AMELİYATI OLDUĞU TARİHTE SENET DÜZENLENDİ

Senedin düzenlendiği tarihte Erol Türköz'ün özel bir hastanede açık kalp ameliyatı olduğunu anlatıldığı dilekçede, "Kendisinin ayırt etme gücü bulunmadığı, hastanede yatması nedeniyle de senedi veremeyeceği ve imzanın sahteliği daha net anlaşılacaktır" dendi. Atila Türköz'ün savcılığa verdiği ifadesinde "Oğlumdan alacağıma karşılık 3 tane senet aldım, bunlardan iki tanesi ile ilgili icra takibi yaptım. Sizdeki soruşturmaya konu senet bana oğlum tarafından Poyrazköy'de bir restoranda verildi" dediği belirtildi.

İMZA ARAŞTIRILACAK

Atilla Türker dilekçesinde, senetteki imzanın sahte olduğuna yönelik itirazların haksız ve kötü niyetli olduğu ileri sürüldü. Çiğdem G.'nin alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla kötü niyetli olduğunu belirten Atila Türköz, davanın reddini isteyerek yüzde 20 icra inkar tazminatı istedi.

Mahkeme, Adli Tıp Kurumu'ndan alınan raporda senetteki imzanın gerçek olduğunun belirtilmesine rağmen, dede Atila Türköz ile Yıldıray T. ve Emre Türköz ile Yıldıray T. arasında geçen telefon görüşmesinin dökümde senetlerin sonradan tanzim edildiği ve gelen mahkeme evraklarının saklandığına dair kanaat getirdi. Mahkeme senetlerdeki imzanın ölen turizmci Erol Türköz'ün kendi el ürünü olup olmadığının belirlenmesi için 5 kişilik tarafsız bir bilirkişi heyetinin incelemesine karar verdi.

"BU DAVA ÖRNEĞİ BULUNMAYAN BİR DAVADIR"

Dava ile açıklama yapan avukat Cesim Parlak, "Bu dava maalesef kötülükte insanın nasıl bir boyuta evirilebileceğini göstermesi açısından örnek bir davadır. Davalı Atilla'nın oğlu müvekkillerin babası Erol hastanede yoğun bakımda iken, oğlunun mirası eski gelin tarafından yönetilmesin diye yoğun bakımda olduğu tarihlerde Atilla sahte senet düzenliyor ve oğlunun ölümünden sonra torunlarını icraya koyuyor'' dedi.

Editör: Fırat Çelik