Recep Akakuş'un köşe yazısı
İnegöl’ de sanayî kuruluşları, hiç şüphesiz, ülke sanayindeki gelişme ile bağlantılı olarak tarihî süreçte kurulmuş ve de gelişmiştir.İlgili bölümlerde görüldüğü üzere; 15 ve 16 ncı asırlarda Avrupa ülkelerine göre Osmanlı ülkesinde ileri derecede el sanatları ve de küçük çapta sanayî kuruuşları olmuştur.
Ahî Geleneği çerçevesinde kurulan ve ilgili lonca teşkilâtlarının önerileri doğrultusunda bu küçük sanayî kuruluşlarında sağlam ve kaliteli mal üretiminin yapılmıştır. Ancak 17 nci asra gelindiğinde Avrupa’ da makine gücüne dayalı sanayî kurulunca durum değişmiştir.
Avrupa’da başlayan bu sanayî gelişmesi karşısında duyarsız kalan ve de sanayîde kullanılan makine gücüne karşı tedbir alınmaması, Osmanlı ülkesinde rekabet şartlarını, Avrupa ülkelerinin lehine ve Osmanlının aleyhine olarak süratle değişmiştir. Buna bir de Avrupalı ülkelere verilmiş olan kapitülasyonlar eklenince Osmanlı ülkesi, Avrupalılar için bir ticaret cennetine dönmüştür.
Çünkü Avrupa ülkeleri, makine gücüne dayalı olarak sanayî ve ticarette dev adımlar ile ilerlerken ülkemiz, açık Pazar haline getirilmiştir. Ülke bazında uyanış, ancak, 19 ncu asır sonlarında başlamış ise de çok geç kalınmış; sanayîde ve ticarette meydana gelen uçurum, asla, kapatılamamıştır. Bilakis vuku bulan iki dünya savşı nedeniyle bu uçurum, daha da derinleşmiştir.
Konuyu, İnegöl bazında ele aldığımızda sanayî ve ticarette şu aşamaları görmekteyiz: a) 1904 yılında Ömer Bey ve ortakları tarafından İnegölHocaköy’de bir dakîk= bir un fabrikası kurularak, üretime başlanmış ve bu sahada “kara-değirmen sisteminden vaz geçilerek yeni bir aşamaya geçilmiştir.
b) 1913 yılında devletçe sanayî konıusuna eğilinmiş ve bu yıl içinde “Sanâyi-i Teşvik Kanunu” çıkartıarak uyğulamaya konmıştır.
c) 1915 yılına gelindiğinde ülke çapında mevcut olan sanayî kuruluşlarının bir sanâyî envanteri çıkartılmıştır.
d)1922 yılına gelindiğinde İnegöl’ün eşrafından İbrahim Bosnalı, Şakir Lakşe ve Zihni Efendi’nin, iş birliği ile “Uludağ ve Karabel Ormanları Kereste Şirketi” kurulmuş ve bu şirket tarafından İnegölKemalpaşa Mahallesi’nde kurulan kereste fabrikasında günde 500 adet yumurta sandığı üretilmiştir.
e) 17 Ocak 1923 yılına gelindiğinde “İzmir İktisad Kongresi”, toplanmıştır.
f) 1925 yılında yılına gelindiğinde “Türkiye Sanâyî ve Maâdin Bankası Kanunu” çıkartılarak yürürlüğe konmuştur.
g) 15 Haziran 1927‘ de yeni bir ” Sanâyî Teşvik Kanunu “çıkartılarak yürürlüğe konmuş ve ülke bazında kurulmuş olan sanayî üretim tesislerinin sayımı yapılmıştır. Yapılan bu sayım esnasında İnegöl’ de tesbit olunan sanayî üretim tesisleri ise şunlardır: Üç adet dokuma fabrikası; iki adet un fabrikası; bir adet kereste fabrikası; iki adet süthane; Bir adet Orhaniye Mahallesi’nde İlyas Usta’ tarafından kurulmuş olan 100 adet günlük kapasiteli araba tekerleği başlık imalâthânesi; bir adet Orhaniye Mahallesi Razgat Caddesi’nde Ömer Demircioğlu tarafından kurulmuş olan “Lobuthane Tesisleri”ki bu tesislerde komple“tekerlek- espit” üretimi yapılmıştır.
Bir adet İnegöl Orhaniye Mahallesi-Odun Pazarı’nda Romanya göçmelerinden Salih Anıl tarafından kurulan makine imâlâthânesi ki bu imâlâthânede makine ile mısır kırılmış, yün taranmış ve çorapfanila örülmüştür.
1943 yılına gelindiğinde de Hasan Mutlu ve oğullarının Cerrah Beldesi’nde kurdukları sandalya fabrikasında yeni bir gelişmenin yolu açılmış ve Bulgaristan’dan getirttikleri İtalyan asıllı bi usta aracılığı ile sandalyacılıktan koltuk iskeletçiliğine geçiş sağlanmıştır. Böylece; İnegöl’de mobilya sanayîinin kurulmasına ilişkin ilk adım atılmıştır. (YARIN DEVAM EDECEK İNŞALLAH!)