Ünlü Bursalılar | Zeki Müren

Doğum tarihi : 06.Aralık.1931

Ölüm tarihi : 24.Eylül.1996

Kaç yaşında öldü : 65

Burcu : Yay

Doğum yeri : Bursa

Ölüm yeri : İzmir

Boy: 1,74 m

Takma adları: Paşa, Sanat Güneşi

Anne babası: Kaya Müren, Hayriye Müren

zeki-muren_3162

ZEKİ MÜREN

Zeki Müren, 6 Aralık 1931'de, Bursa'nın Tophane semtinde doğdu. Zeki, eğitim hayatına Bursa Osmangazi İlkokulu’nda başladı. İlk ve orta öğrenimini Bursa'da tamamladı.

f80eda8c-f643-e411-a1b0-14feb5cc13c9

Babası Kaya Müren İnşaat mühendisi idi. Oğlunun müzik eğitimi almasını sağladı. Zeki, o zaman 15 yaşında bir çocuk. Çok zeki, güzel bir sesi var. Çevrede ilgi uyandırıyor. İnsanlar kahveye çağırıp, şarkı söyletip, iltifat ediyorlar. Böylece birtakım meclislere istemeden giriyor. Babası da hâkim olamıyor.

5f1cfb85-f643-e411-a1b0-14feb5cc13c9

Dedesi Mehmet Efendi ise bir hafızdı ve tilavetiyle bilinirdi. Dedesinin mütedeyyin kimliğine rağmen babası içkiye oldukça düşkündü.

3-495

Müren dedesini şöyle anlatıyordu: “Güzel sesli dedem Mehmet Efendi çok ünlü bir hafızdı. Her gün beş namaz vaktinden önce Şahadet Camii'ne gider, ezan okurdu. O ezan okurken, herkes sokaklara dökülür, tüyleri ürpererek dinlerdi onu. Ne çabuk geçti günler”

2-816

Zeki Müren, müziğe olan ilgisini çocuk yaşlardan itibaren başladığını belirterek, şu sözleri sarf edecekti:

“O küçücük yaşımda yüzden fazla şarkıyı ezbere biliyordum. Evimizde 20 tane plak varsa bunun 19'u Müzeyyen Senar Hanım'a aitti. Bir tek de Münir Nurettin'den 'İncecikten bir kar yağar' şarkısı vardı. O bilmiyorum nasıl alınmıştı. Biz ailece Müzeyyenciydik. Öyle denirdi o zaman. Bülbüller gibi okuyan bu Allah'ın en sevgili kullarından biri Müzeyyen ablam, sonra benim çok yakın dostum oldu.”

3e54571eca28ff96b2063593740cd9a4

1946'da, ilk bestelerini yapmaya başlayan Müren, eğitim hayatına İstanbul'da devam etmeye karar verdi. Baba Müren, oğlunu İstanbul Boğaziçi Lisesi'ne yatılı olarak gönderdi.

469881-1681598891

1949'da, lise eğitimine devam ederken, sinema yönetmeni ve senaryo yazarı Arşavir Alyanak'ın babası ve ünlü bir musiki üstadı olan Agopos Efendi ile udi Kirkor Efendi'den dersler almaya başladı.

469876-1155116019

Zeki Müren, 1949'da, ilk şarkısı ve akrostişi "Zehretme bana hayatı cananım"ı besteledi. Bu şarkı İstanbul Radyosu'nda Suzan Güven tarafından "Bursalı Zeki Müren'in acemkürdi şarkısı..."anonsuyla okunduğunda, 17 yaşında bir lise öğrencisiydi.

469911-879648820

1950 yılına gelindiğinde Müren, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nin Yüksek Süsleme Bölümü, Sabiha Gözen Atölyesi'nde yüksek tahsiline başladı. Aynı yıl, açılan bir sınavda, 186 kişi arasından birinci seçilerek İstanbul Radyosu sanatçıları arasına katıldı.

469916-1797423189

Zeki Müren'in hayatını değiştiren olayın tarihi, 1 Ocak 1951'di. O gün, İstanbul Radyosu sanatçılarından Perihan Altındağ Sözeri'nin aniden rahatsızlanması üzerine, onun yerine konser vermek için radyodan çağrılmıştı.Programda, 45 dakikalık muhteşem bir canlı performans sergileyen Müren'in musiki kariyeri, bu konserden sonra yükselişe geçti.

469921-1191306310

Radyo programlarında seslendirdiği parçalarla yeteneğini sergileyen ve geniş bir dinleyici kitlesi edinen Müren'in ismi artık büyük harflerle yazılıyordu.

zeki-muren_2863

1954 yılında, müzikal başarılarının yanı sıra, o zamanların ünlü ismi Cahide Sonku'yla başrolünü paylaştığı ilk beyaz perde çalışması olan "Beklenen Şarkı" filmini çevirdi. O dönemde halen öğrenci olan Müren, akademide üçüncü sınıftaydı.

zeki-muren_1770

Henüz sahneye çıkmadığı için radyo programları vesilesiyle sesi tanınıyordu, ama insanlar sanatçının yüzünü merak ediyordu. On güzel bestesinin de yer aldığı müzikal niteliğindeki bu film, Zeki Müren'i görmek isteyenlerin akınıyla gişe rekorları kırdı.

zeki-muren_5096

17 filmde daha başrol oynayan unutulmaz sanatçı, sinema oyuncusu olarak da büyük beğeni topladı ve o dönemler telaffuz edilen en yüksek rakamlı sözleşmelere imza attı.

1955 yılında, müzik kariyerinde önemli bir noktaya gelen Müren, "Manolyam" adlı kürdilihicazkar makamındaki parçasıyla, Türkiye'de ilk defa verilmeye başlanılan "Altın Plak Ödülü"nün ilk sahibi olmayı başardı.

x9-3

Askerliğini 1957-1958 yıllarında yedek subay olarak Ankara Piyade Okulu (6 ay), İstanbul Harbiye Temsil Bürosu (6 ay) ve Çankırı'da (3 ay) yaptı

Türkiye'de ilk defa saz ekibini de standart kıyafetlerle bir örnek giydiren Müren, sahnede bütünlük oluşturarak, müziğine neredeyse tiyatral bir görkem katıyordu. Bu vesileyle kendisine, sadece ömrü boyunca değil, ölümünden sonra da adıyla birlikte telaffuz edilmeye devam edecek olan "sanat güneşi" betimlemesi atfedildi.

zeki-muren_9375

Edip Geyik'in iddiasına rağmen 27 Mayıs 1960 Darbesinden sonra çıktığı gazinoda Plevne Marşı okuyan Zeki Müren ifadeye çağrılmış, gazino ise kapatılmıştı.

Müren, 1965 yılında, farklı zamanlarda yazdığı şiirlerini biraraya getirerek "Bıldırcın Yağmuru" adıyla yayınladı.

zeki-muren-bilinmeyen-fotograflari-1

Sert ifadesine rağmen, duygusal besteleri ve nezaketiyle, Türkiye'nin ilk sivil "paşa"sı oldu. 70'li yılların sonuna doğru, kalp yetmezliği, yüksek tansiyon ve şeker hastalığı nedeniyle, sanatsal çalışmalarında perde arkasında kalmayı tercih etti.

Bülent Ecevit onu CHP listelerinden aday göstermeyi istiyordu; ama Müren kendisini bir partiye yakıştıramıyordu. Siyasete girecekse ya bağımsız girecekti yahut da kendisi parti kuracaktı.

469891-441737197

1980'de Kuşadası'nda ve 1983'de Paris'te kalp krizi geçirdikten sonra, Bodrum'daki evinde istirahate çekildi. 1984'de, oldukça uzun bir zamandan sonra geliri antik tiyatronun restorasyonuna harcanmak üzere, Bodrum kalesinde son konserini verdi.

zeki-muren-zirvedeki-sarkilar

Aldığı ilaçlar yüzünden artan kilosu ve yıpranmış görüntüsüyle değil de, parıltılı kostümler içindeki görkemli haliyle hafızalarda kalmak isteyen Müren, evine kapanarak insanlardan uzaklaştı.

zeki-muren-trt-son-program

24 Eylül 1996 tarihinde, TRT tarafından adına düzenlenmiş bir ödül töreninin TV çekimleri için İzmir Stüdyosuna gelen sanatçı, Ajda Pekkan ve Muazzez Ersoy'un da bulunduğu program esnasında kalp krizi geçirerek hayata veda etti.

x5-7

 Üç yıldan aradan sonra çıkarmayı planladığı, Ajda Pekkan, Muazzez Abacı ve Muazzez Ersoy'la düetlerin yer alacağı yedi şarkıdan oluşan yeni kasetini tamamlayamamıştı.

x3-13

Çok sevdiği Bodrum'da evinin bulunduğu koy bugün, kendi adıyla anılmaktadır. Aynı zamanda sanatçının evi, müzeye dönüştürülmüştür.

x11-2

 Müren'in cenazesi, binlerce kişinin katılımıyla, görkemli bir törenle kaldırılmıştır. Kabri Bursa Emirsultan mezarlığında bulunmaktadır.

x1-31

Hayatı boyunca hiç evlenmedi. 

x2-11

Şeyma Ersoy Çak, Zeki Müren'i konu alan ayrıntılı çalışmasında Mehmet Güntekin ve Zeki Müren ile çalışma fırsatı bulan Neyzen Fikret Kamil Bertuğ'un konuyla alakalı görüşlerine şu şekilde yer veriyor:

469836-943646881

“Müren için hep şöyle denir. 1950'lerde ilk radyo mikrofonuna çıktığı zaman farklıydı sonradan okuyuşu bozuldu. Kendi açımdan baktığımda böyle birşey yok aslında. Hünsa denilen cinsiyeti belirsiz, kadın mı erkek mi belli olmayan bir tabir vardır.” Zeki Müren, Osmanlı dönemi eğlence dünyasının saray ve şehir yaşamındaki temsilcileri olarak çengi, köçek ve tavşan dansçılar tarafindan ortaya konmuş olan geçmişin çağrışımıdır. Zeki Müren, 1960 sonrası Türkiye'nin nostaljik bir çağrışımı olarak eğlence dünyasında ara-cinsiyetlerin yeniden temsiliyetini üstlenmiştir.

x10-4

Tüm ışıltılı hayatına rağmen Müren, yaşadığı yalnızlık ve ıstırabı şu sözlerle açıklıyordu:

x7-10

On yedi yaşımdan beri anne yemeğinden, aile sıcaklığından, akraba yakınlığından yoksun, yapayalnız bir insanım ben.

x8-9

x6-11

x4-8

Editör: AYHAN BAYRAKTAR