Boşanma sonrası açılan mal rejiminin tasfiyesi davasında Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, önemli bir karara imza attı. Karara göre, eşlerin birbirine devrettiği taşınmazların bağış olarak değerlendirilmesi için açık ve kesin bir bağış iradesinin bulunması gerektiği vurgulandı. Karar, Kuşadası’nda görülen bir davada verilen ret kararının temyiz edilmesi sonucu alındı.

İlk derece mahkemesi, davacının beyanlarına dayanarak yapılan devri bağış olarak değerlendirmiş ve kooperatif hissesinin kişisel mal sayılmasına hükmetmişti. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi de istinaf başvurusunu reddetti. Ancak davacı vekilinin temyiz başvurusu sonrası dosya Yargıtay gündemine taşındı.

Yargıtay: “Bağış İradesi Açıkça Ortaya Konmalı”

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, verdiği bozma kararında “Duraksamaya yer vermeyecek şekilde bağış iradesini ortaya koyacak beyan ve davranış yoksa, salt davacı adına kayıtlı taşınmazın daha sonra davalıya devredilmesi işlemi, tek başına bağış olarak kabul edilemez” ifadelerine yer verdi.

Özgür Özel’e Saldıran Kişinin Geçmişi Kan Dondurdu: 2004’te 2 Çocuğunu Öldürmüş Özgür Özel’e Saldıran Kişinin Geçmişi Kan Dondurdu: 2004’te 2 Çocuğunu Öldürmüş

Kararda ayrıca, dava ve cevap dilekçelerinde bağışa işaret eden açık bir irade bulunmadığı, devir işleminin eşler arasındaki güvene ve evlilik birliğine dayalı olarak yapıldığı belirtildi. Mahkemenin taşınmazı bağış olarak değerlendirmesinin bu nedenle hatalı bulunduğu ve kararın bozulması gerektiği vurgulandı.

Avukat Karamercan: “Karar Hakkaniyete Uygun”

Kararı değerlendiren İstanbul Barosu üyesi Avukat Fatih Karamercan, “Yargıtay’ın yerleşik uygulaması, bağışı çağrıştıran açık bir ifade veya belge bulunmadığı sürece işlemleri bağış kapsamında değerlendirmiyor. Bu karar, uygulamada sıkça karşılaşılan uyuşmazlıklara ışık tutacak niteliktedir” dedi.

Kaynak: İHA