Adab-ı muaşeret, toplum içinde uyulması gereken nezaket ve görgü kurallarını ifade eden bir kavramdır. Genellikle "görgü kuralları" olarak da tanımlanan adab-ı muaşeret, insanlar arasındaki ilişkilerde zarafet ve saygıyı ön plana çıkaran davranış biçimlerini kapsar. Bu terim, Osmanlı Devleti'nde Batılılaşma süreciyle daha da yaygınlaşmış ve Batı toplumlarında şehirli olmanın bir göstergesi olarak kabul edilen nezaket kurallarıyla özdeşleştirilmiştir.

Adabı Muaşeret
Adab-ı muaşeret; insanlar arasında sevgi, saygı ve dostluğu artırmaya yönelik davranışlar sergilemeyi amaçlar

  • Otobüste yanında oturanın telefon ekranına bakılmaz.
  • Ayaküstü tanışılan bir kişi hemen sosyal medyadan eklenmez.
  • IBAN numarası ekran görüntüsüyle değil kopyalanabilir metinle paylaşılır.
  • WhatsApp gibi platformlarda kelime kelime değil cümle cümle yazılır.- Toplu çekilen fotoğraflarda sadece senin hoş çıktığın kare paylaşılmaz. Bir dizi ya da filmi ilk defa izleyeceklere spoiler verilmez.
  • Trafikte sağa sola dönerken sinyal verilir, yayalara öncelik tanınır.
  • Topluluk içinde yüksek sesle telefonla konuşulmaz.
  • Karşılaşılan kişinin elindeki poşet ya da kutunun içinde ne olduğu sorulmaz, bakılmaz.
  • Kapı açılır açılmaz evin içine dalınmaz, içeri görünmeyecek yerde durularak davet beklenir.
  • Balkondan, camdan aşağı yemek artığı atılmaz, örtü ve halı silkelenmez. WhatsApp'ta son görülmesi erken saatte olan kişiye geç saatte mesaj atılmaz. İş yerindeki ve yabancı evlerdeki çekmecelere izinsiz bakılmaz.
  • Durak gibi yerlerde sigara içilmez, dumanı insanlara üflenmez
  • Birisiyle konuşurken ya da biri bir şey anlatırken göz telefonda değil o kişinin üstünde olur.
  • Açılmadığı halde telefon israrla aranmaz (acil değilse) mesaj atılır.Asansörlerde ve toplu taşımada yaşlılara, hamilelere, engellilere öncelik tanınır. Hafta sonu, çalışanlara e-posta gönderilmez.

Kaynak: GZT